Gözden kaçırmayın

Mısırlıoğlu evi yanan vatandaşı ziyaret ettiMısırlıoğlu evi yanan vatandaşı ziyaret etti

Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Ali Aygün ve başkan yardımcıları ile Nuribey Beldesinde halkla buluştu.kahvehane ve odalarda beldenin sorunlarını dinledi. Çözüm önerilerini ve Türkiye gündemini değerlendirdi.Belde halkı Patatesin  para etmediğini,su kuyularına saat takılacağını,hayvancılığın bittiğini,Köylünün mahsulünün para etmediği için ekim yapamadığını, köylüye ucuz mazot verilmesini ve Saadet Partisi gelince bizlere ne vereceksiniz diye söylediler.Ali Aygün; Saadet Partisi İktidara gelince Milli Görüş Partilerinin ne yaptığını hepiniz bilirsiniz,bizde saadet partisi olarak Havuz sistemini kuracağız, halktan alıp halka vereceğiz, rantiyenin hortumlarını keseceğiz. 54. Erbakan hükümeti zamanında yaptığımız köylüye, Çiftçiye, memura, işçiye ve emekliye 100 de yüz verdiğimiz gibi muslukları vatandaşa açık tutacağız. Ne yazık ki Akp.hükümeti halkın yanında değil de Rantiyenin ve zenginlerin yanında olduğunu AB.Uğruna milli ve manevi değerlerimizi bitirdiğini hepimiz biliyoruz.Bunlara dur demenin zamanı geldiğini ve bunu sadece Saadet Partisinin yapacağını, işbirlikçilerin yapamayacağını sizlere söylüyorum. dediTürkiye’nin geldiği noktayı bir düşünelim. “Sıfır sorun” diyerek ve hiçbir akli temeli olmayan bir iddialı tavır tutturup, Türkiye’nin milli meselelerinde birer birer gerilemesi normal karşılanır oldu. Kuzey Irak’ta bir oluşumu kendi mevcudiyeti için tehlike gören Türkiye’den, oradaki yapıyla neredeyse (bölgedeki tek) müttefiklik olma durumuna uzanan bir acayip hal yaşanıyor. Türkiye’nin başına 30 seneden beri bela olan ve özellikle de son dönemlerde bir “demokratik özgürlük mücadelesi” kılıfı giydirilmeye çalışılan bir terör olgusu var mesela. Her ne hikmetse, dışarıdan desteklendiği aşikar olan terör olgusu, kerameti kendinden menkul (ama sonuçları bariz bir şekilde vahim olan) bir sözüm ona “çözüm sürecinin” neredeyse mütemmim cüzü haline geliveriyor. Neredeyse, terörün katlettiği 35-40 bin kişi ve bunların ailelerinin değil de teröre bulaşmışların hakkı daha üstün görülüyor ve bu güruh suçsuz konumuna yükseltilip, “barış güvercini” muamelesi görüyor.