Gözden kaçırmayın

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa!Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa!

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen "Günümüzde Çeviri Yazı Problemi" konulu konferans, ANS Kampüsü 2. Eğitim Binası Erdal Akar Konferans Salonunda gerçekleştirildi. AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi ve Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali İrfan Aypay tarafından verilen konferansa AKÜ öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.Prof. Dr. Aypay, "Türkçede tenkitli metin neşri, bilimsel bir sorun olarak Harf İnkılabı`ndan sonra ortaya çıkmıştır. Osmanlıca tam fonetik bir imlaya sahip değildir. "ç,t,p" gibi ünsüzler, "c,d,b" harfleriyle karşılanmıştır. Tenkitli metin neşrinde tarihi bir metnin araştırıcılar tarafından kolaylıkla kullanılabilmesi için, metnin bütün malzemesinin işlenerek değerlendirilmesi, anlaşılması zor yerlerin açıklayıcı notlarla desteklenmesi, çeşitli unsurlarla ilgili açıklamalar yazılması, dizin yapılması ve fonksiyonel sözlük konulması gerekir. Herhangi bir sözlükten bulunacak kelimeler yerine metindeki zor bulunanların anlamı verilmelidir. Önemli olan metne hakimiyettir. Bunun yolu da zengin bir kelime hazinesine sahip olmaktan geçer. Ayrıca manzum metinleri nesire çevirdikten sonra üzerinde düşünmek de okuyucuya çok büyük yardımcı olur. Çeviri yazısı yapılmış mensur bir metinde noktalama işaretleri ile büyük harf kullanılmalıdır. Metinleri bugünkü okuyucuya sunduğumuza göre okuyucunun imla kültürüne uygun neşirler yapılmalıdır" dedi. Özel isimlerin Arapça tamlamadaki ses değişikliklerini dikkate alarak yazılmasının tam fonetik imlaya göre olduğunu belirten Prof. Dr. Aypay, "Avrupalıların imlası tam fonetik olmadığı için Arap harfleriyle yazıldığı şekli esas alırlar. Türkçe yer isimlerinde vokallerin üzerine uzatma işareti konulmamalıdır. Eğer hecedeki ünlünün harfle gösterildiği belirtilmek isteniyorsa buna uygun yol bulunmalıdır. Arapça ve Farsça bütün ek ve edatlar, Arapça tamlamalar ve birleşip kalıplaşmalar hariç önüne geldiği kelimelerle bitiştirilmemeli, kısa çizgi de konulmamalıdır. Çünkü bu durumlarda ses değişmeleri de meydana gelir. Farsçadaki bütün birleşik sıfatlar kısa çizgi ile bitişik yazılmalıdır. Farsça sayıların yazımında kaynaşma ve kalıplaşma dışında ayrı yazmak esas olmalıdır. Yazının şekline bakarak imlanın sürekli değiştirilmesi genç nesilleri maziden ayırır çünkü yazının kültürel bir değeri, bugünü geçmişe bağlayıcılığı vardır" diye konuştu. Konferans, Prof. Dr. Aypay`ın öğrencilerin sorularını yanıtlamasının ardından son buldu.