Gözden kaçırmayın

İçimizdeki İrlandalılarİçimizdeki İrlandalılar

Başbakan  Recep Tayyip Erdoğan`ın Eşi Emine Erdoğan`ın himayesinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı  Fatma Şahin`in başkanlığında gerçekle "Gönül Elçileri Projesi"nin aşamalarından olan "Koruyucu Aile Projesi" kapsamında, Afyonkarahisar`da 34 ailenin yanına yerleştirilen 37 çocuğa, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından bir tanışma ve kaynaşma yemeği düzenlendi.  
Erkmen Belediyesine ait Prof. Dr. Veysel Eroğlu Park ve Bayramlaşma Yerinde düzenlenen yemeğe Vali İrfan Balkanlıoğlu, Eşi Esma Balkanlıoğlu, İkmal Komutanı İkm.Alb.Gökhan İsmet Gülmez, Eşi Hülya Gülmez, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Vali Yardımcısı Akgün Corav, Eşi Melek Corav, Erkmen Belediye Başkanı Memduh Kuş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer, Çocuk Evleri Sorumlu Müdürü Mustafa Lafçı, Sosyal Çalışmacı Nurgül Tiktaş ve İl Müdürlüğünde görevli personel katıldılar. 
Yemek sonrasında masaları tek tek dolaşarak koruyucu aileler ve çocuklar ile sohbet eden Vali Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu ailelerin ve çocukların istekleri olup olmadığını sordu. 
Bu tanışma ve kaynaşma yemeğini düzenleyen Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer Müdürlüğünün faaliyetleri ve programla ilgili bilgiler verdiği bir konuşma yaptı. 
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer’in konuşması için tıklayınız.
Koruyucu Ailelere hitaben bir konuşma yapan Vali Balkanlıoğlu, “Devletimizin en önemli projeleri veya bir sosyal devletin yapması gereken en önemli şey insanına sahip çıkmasıdır. Bu insanların birçoğu bir aile içerisinde mutlu ve huzurlu yaşarken bazen de bu yavrularımız aile sevgisinden uzak yurtlarda,  yuvalarda yetişmek mecburiyetinde kalıyorlar. Sıcacık bir binada 3 öğün güzel yemeklerin önüne geldiği ve eğitimleri için çabalayan personellerin bulunduğu bu güzel müesseseler yıllarca çok büyük görevler ifa ettiler. Buradan yeti birçok insan bugün aramızda memur, müdür, kaymakam, emniyet müdürü bile olanlar var. Bu çocuklarımızın arasında çok zeki olanları var. Bunlar sebat eder okurlarsa çok büyük makam ve mevkilere geliyorlar. Ancak gene de bir eksiklik hissediliyor çocuklarda. Bizim mahiyetimizde çalışan bu yurtlardan ve yuvalardan yetişmiş personeller var.

Onlardaki eksikliği ve hüznü görüyoruz. Psikolojileri kendi aileleri yanında yaşayan insanlar gibi değil. Kendilerine güven noktasında bazı noksanlıkları var. Ancak bir aile şevkati ile aile içerisinde yeti yavrularımızın psikolojileri ve bundan sonraki hayatlarının çok daha düzgün yürüyeceği konusunda bilimsel veriler ve araştırmalar kuşkusuz bizi ve bakanlığımızı bu yöne yönlendirmiştir. Şimdi bizim çocuklarımızı düşünün. İster istemez farkında olarak veya olmayarak biz çocuklarımızla  ilgileniyoruz. Çocuklarımızın temiz, düzgün ve ahlaklı yetişmesi için bazı tembihlerde ve tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu çocuklarımızın toplumsal değerleri özümseyerek toplumla uyum içinde yetişmesini sağlıyor. Bizde bu ortamda yetiştik.

Büyüklerimizin ve küçüklerimizin yanında nasıl davranacağımızı iyi biliyoruz. Çünkü bir aile içinden geliyoruz. Annemiz babamız evin büyükleri bir terbiye veriyor. Herhangi bir sıkıntı olduğunda bize sahip çıkıyorlar. Dışarıda bir sıkıntıyla karşılaştığımızda gelip ailemize sığınıyoruz. Bazen hıçkıra hıçkıra ağlayarak birilerini şikayet edip annemizin veya babamızın eteğine sarılıyoruz. İşte bütün bunlar bizim normal, kendine güvenen toplumla uyum içinde yaşayabilecek başarılı,  icabında büyüdüğünde bir aile sahibi olabilecek konuma getiriyor. Ama yurtlarda yuvalarda her ne kadar oradaki görevliler bu çocukların üzerine titrese de 24 saat onların yanında bunları söyleyemiyoruz. Mesela çocuk bir hata yaptığında bunu büyüklerin yanında yapma diyen yok veya varsa da öylesine diyor.

Bu sözler ailesinin büyüklerinden gelmediği için fazla etkilenmiyorlar. O nedenle büyüyüp aramıza karıştıklarında bir takım sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalıyor insanlar. Toplumla çelişiyor, psikolojik sorunlar yaşıyor. Bu nedenle tüm bunlar düşünüldüğünde sizler çok hayırlı bir iş yapıyorsunuz. Kendi çocuklarınızdan ayırt etmeden, hatta çocuğunuzdan daha fazla üzerine titreyerek ve hakkıyla ilgilenebilirseniz bunu başarmanız mümkündür. Bu iş parayla pulla yapılacak bir iş değil. Tamamen gönül meselesi ve Allah rızası için yapılacak bir şey bu. Bu nedenle sizleri canı gönülden kutluyorum. Bu çocuklara, yavrularımıza lütfen sahip çıkın ve bu çocuklar sizleri annesi ve babası bilsin.

Belki anne ve babasından bu iyiliği ve yardımı görmediği için, belki de onlardan kötülük gördüğü için sizlerin yanında bu çocuklar. Bunlar  sonuçta size emanettir. Aslında kendi yavrularımız da bize Allahın bir emanetidir. Bu konularda sizden çok büyük duyarlılık ve hassasiyet bekliyorum. Bu çocukların her şeyi ile ilgilenerek, her türlü dersleriyle, hastalığıyla ilgileneceğinize yürekten inanıyorum. Üstü açıldığı zaman sevgiyle, şevkatle örteceksiniz ve bu çocukların her türlü sorunlarıyla ilgilenip sevgiyle büyüttüğünüzde bunlar size hayatınız boyunca bir anne baba sevgisi ve şevkatiyle muamele edeceklerdir.

Toplumuzda inşallah bu çocukların sorun olmaktan çıktığı, topluma faydalı birer birey olarak aramıza katılışını göreceğiz. Bu çocuklarımız sonuçta bizim evladımız onlar büyüyecekler hiçbir problem yaşamadan aile sahibi olacaklar ve büyük başarı kazanacaklardır. İnşallah bunların bir çoğu hakim, savcı, kaymakam, doktor, öğretmen, hemşire ve belki de işadamı olacaklar. Bütün bu cesareti, motivasyonu, kendi ayakları üzerinde durma konusunu sizlerden öğrenecekler” dedi. 
Programın sonunda başta Vali İrfan Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu olmak üzere diğer protokol üyeleri koruyucu ailelerin yanında kalan çocuklarla birlikte Prof. Dr. Veysel Eroğlu Park ve Bayramlaşma  Yerindeki şelalenin önünde hatıra fotoğrafı çektirdiler.