Gözden kaçırmayın
Kütahya ve Uşaktan bile gerideyizMerhaba değerli dostlar hepinizin de bildiği gibi, Mübarek Üç Ayların sonuncusu olan Ramazan ayındayız. Ramazan ayında Oruçlar tutuldu, Namazlar Kılındı, Hatmi Şerifler okundu, Dualar edildi.
İnşallah Yüce Mevlam yapılan ibadetleri, İzzeti Dergâhında kabul eder. Evet, Ramazan ayındayız dedik ve Ramazanın artık son günleri içerisindeyiz. Dolayısıyla içimizde bir hüzün ve bir burukluk var değilmi? Ama bir yandan da Yüce Yaratıcımızın Ramazan ayı içerisinde yapmış olduğumuz ibadetleri ödüllendirmesi anlamında bizlere bahşettiği Dini Bayramlarımızdan olan, Mübarek Ramazan Bayramına erişmenin ise, mutluluğu ve sevinci içerisindeyiz.
Şimdi şöyle bir arkamıza yaslanalım ve şöyle geriye doğru bir bakalım, hatta ve hatta çocukluğumuza kadar inelim ha ne dersiniz? Hani hatırlar mısınız? Eskiden Ramazan Bayramına birkaç gün kala çocukluğumuzda içimiz içimize sığmazdı Bayram geliyor diye. Dışarıdan eş, dost, akrabalar gelecek diye. Hani gelemeyenlerin bu Bayram aranızda bulunamadığım için üzgünüm. Büyüklerin ellerin den, küçüklerin gözlerinden öperim diye başlayan Bayram tebrikleri ve mektuplarını getirirdi hani postacılar evimize kadar.
Hani Annelerimiz bayrama birkaç gün kala, Bayrama özel tatlılar ve ev yemekleri yapardı, misafirlere ikram edelim diye hatırlar mısınız o günleri? Hani bayram öncesi Babalarımızın almış oldukları Bayramlıkları, Bayramdan bir gün önce başucumuzun üzerine bırakırdık. Yeni ayakkabımızı, gömleğimizi veya giysimizi hani eskiden her evde karyola yâda divan tarzı yataklar yoktu, belki birçoğumuz yer döşeklerinde yatardık.
Ve o döşeklerimizin altına, pantolonumuzu koyardık kırışmasın ve ütü tutsun diye tabii o zamanlar birçoğumuzun evinde ütü yoktu değimi? Bayram sabahı erkenden kalkılır, evdeki kız çocukları Annesine yardım eder erkek çocukları ise, en güzel elbiselerini giyip Babalarıyla beraber Bayram Namazına koşarlardı Camilere bu gün bayram diye. Namaz dönüşünde evdeki büyüklerin elleri öpülür, Anne Baba, Dede ve Nenelerimizin elleri öpülür harçlıklar alınırdı.
Çocukluğumuzda Babalar, Dedeler ve büyükler bir gün öncesinden ceplerinin bir kenarına bozuk para ayırırlardı, Bayramda çocuklara harçlık verelim diye hatırlar mısınız? Sonrası evden alınan bir poşetle, evdeki kardeşimiz ve mahalle arkadaşlarımızla Bayram şekeri toplamaya giderdik kapı atlamadan, tanıdık yada tanımadık her eve girip bayramlaşıp, poşetlerimize şekerlerimizi koyardık. Sonrada birbirimizle yarışırdık hani en çok şekeri ben toplayacağım diye, hatta bir gittiğimiz eve bir daha giderdik şeker almak için hatırlar mısınız? Evet, tüm bunları düşünürken birçoğunuzun nerde o eski Bayramlar? Dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Ama maalesef gelisen teknoloji her şeyi silip geride bıraktığı gibi, o eski Bayramları da yaşamamıza izin vermiyor. Şimdiki çocuklar çok şanslı her şey var, kolay kolay bir şey beğendirilemiyor, fakat aslına bakarsanız hiçbir şeyin tadı da eskisi kadar yok. Artık her şey sıradan geliyor bizlere sizce de öyle değil mi? Neyse umarım herkes bu bayramı yaşamak istediği gibi yaşar hepinizin Mübarek Ramazan Bayramı kazasız belasız ve Bereketli olsun İnşallah hoşça kalın. Afyon Time
Yorumlar
Yorum Yap