Gözden kaçırmayın
Karataş Şahin'e sitemde bulunduMHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Havvacılıktaki sorunlara değinerek besicinin içinde bulunduğu sıkıntıları yayınladığı basın bildiriyle dile getirdi. Milletvekili Yılmaz, “Dünyada birçok ülke kuraklığın zararını yeni desteklerle kapatırken, yeni önlemler alırken bizim hükümet tersini yaptı destekleri azalttı. Faturası çok ağır oldu.” Dedi.MHP Milletvekili Kemalettin Yılmaz yayınladığı basın bildirinsin de şunları kaydetti:
“Son günlerde gittiğimiz her köyde, kasabada sıfır faizli kredi ile 7-8 bin liraya aldıkları ineğin fiyatının yarı yarıya düştüğünü, bu şartlarda krediyi nasıl geri ödeyeceklerini soruyorlar. İşletmesini satmak isteyenler, alıcı olup olmadığını soruyor. Ziraat Bankası’nın kredilere uyguladığı komisyon ücretlerinden yakınanlar, bankanın mahkemeye verilip verilemeyeceğini soruyor. Sorular uzayıp gidiyor.
Havvacılıkta durum içler acısı
Sorular ve sorunlar yakın gelecekte kopacak fırtınanın habercisi.“Uyarmıştık” demek hoşumuza gitmese de, belli ki sıfır faizli krediden birçok çiftçinin canı yanacak. Keşke haklı çıkmasak ve keşke canlar yanmasa. Ama o günün senaryosundan “mutlu son” olmayacağı belliydi. Hatırlayın, 2007 ve 2008’de yaşanan kuraklık nedeniyle yem fiyatları çok yükseldi, çiğ süt fiyatı da yarı yarıya indi. Süt üreticileri “üretim yapamıyoruz, inekleri kesmek zorundayız” diye feryat ederken herkes kulaklarını tıkadı. Hükümet kulaklarını tıkamakla yetinmedi.
Hayvancılık desteklerinde radikal değişiklik yaptı. Birçok girdi desteğini kaldırdı. Yerine “hayvan başına ödeme” sistemini getirdi. Dünyada birçok ülke kuraklığın zararını yeni desteklerle kapatırken, yeni önlemler alırken bizim hükümet tersini yaptı destekleri azalttı. Faturası çok ağır oldu. Bakanlığın verilerine göre yaklaşık 1 milyon süt ineği kesildi. Hayvan varlığı azalınca 2009’da et fiyatı tırmanmaya başladı. İthalat lobisi canlı hayvan ve et ithalatı için bastırdı.
Herkese çılgınca kredi kullandırıldı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker “Sayım yaptık, yeterli hayvanımız var, ithalata gerek yok” dedi. Bu açıklamadan birkaç gün sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile ithalat başladı. Kasaplık, besilik, erkek, dişi, küçükbaş büyükbaş ne bulunsa ithal edilmeye başlandı. Daha sonra karkas et ithalatına da kapılar açıldı.
İthalat furyasının hüküm sürdüğü bir dönemde sıfır faizli kredi ile yerli üretimin teşvik edileceği açıklandı. Aslında oyun belliydi. Verilecek sıfır faizli kredilerle hayvan talebi yükseltilecek ve yüksek fiyatla hayvan ithal edilecekti. Çünkü iç piyasada hayvan yoktu. Gerçekten de öyle oldu. İç piyasada 4 bin lira olan damızlık inek adeta karaborsaya düştü. Devletten sıfır faizli kredi alan piyasadan inek almak istiyordu ama inek yoktu. Herkes ithalata yöneldi.
İnek fiyatı 7-8 bin liraya kadar çıktı. Devletten sıfır faizli kredi alanlar ineği yüzde yüz pahalıya aldı. Yatırımı böyle yaptı. Herkes sıfır faizin cazibesi ile krediye hücum etti. Ziraat Bankası, başlangıçta seçici davranamadı ve krediler ölçüsüz verildi. Birkaç ay sonra gelen talepleri daha dikkatli incelemeye alan Ziraat Bankası buna rağmen para yetiştiremiyordu.
Herkes çılgınca kredi kullandı. Bu kredilerin nasıl ödeneceğini ise kimse düşünmüyordu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre 1 Ağustos 2010 ile 31 Aralık 2011 tarihleri arasında 101 bin 624 girişimciye 5 milyar 612 milyon 951 bin lira düşük faizli hayvancılık kredisi verildi. Bu, Türkiye’deki toplam tarımsal kredinin yüzde 30’una denk geliyor.
Vatandaşlar yüzde yüz zararda
Geçen iki yıllık süre zarfında şartlar değişti. İnek fiyatı şu günlerde yeniden 4-5 bin lira seviyesine geriledi. Sıfır faizli kredi ile 7-8 bin liradan inek alanlar sadece inek fiyatından yüzde yüz zarardalar. Çiğ süt fiyatı 60-70 kuruş seviyelerinde. Yem ve diğer girdi fiyatları arttığı için maliyetler yükseliyor. Buna karşılık, hayvan başına destek ve yem bitkileri desteklerinde son iki yılda ciddi hiçbir artış olmadı.
Bu yatırımlar yapılırken dışarıdan canlı hayvan ve et ithalatı tüm hızıyla sürdü. Besi hayvanı ithal edenler aldıkları hayvanı kesemez oldu. Devlet adına krediyi veren Ziraat Bankası’nda yönetim değişikliği oldu. Yeni yönetim kredi koşullarında değişiklikler yaptı. Vadeleri değiştirdi. Bununla yetinmeyerek aldığı komisyonla yatırımcının canını yakıyor.
Yatırımcı kredi alırken bir kez komisyon ödeyeceğini zannederken vade süresince her yıl komisyon alınıyor. Bir yatırımcı 7 yıl vadeyle aldığı krediye 7 kez komisyon ödüyor. Şu günlerde birçok yatırımcı bu komisyonlardan şikâyetçi.
Hayvancılık yapacak kimse kalmıyor
Özetle, sıfır faizli kredi çılgınlığının sonu iyi görünmüyor. Birçok yatırımcı sırf ucuz para almak için girdiği için pahalı bir fatura ödemek zorunda kalacak. İşletmeler el değiştirecek. Bir bölümü kapanacak. Milyonlarca dolar ödenerek ithal edilen hayvanların en azından bir bölümü kesilecek. Yanlış politikanın faturasını yine bu halk ödeyecek. İlk taksitler geldi insanlar ar belasına varını yoğunu satarak ödemelerini yapmaya çalıştı. Yapamayanlar ise tefecilere, başka bankalardan kredi almaya mecbur kaldı.
Bu taksitler tamam da ya sonrası ne olacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu yanlış politikalarını bir an önce gözden geçirip bu soruna erkenden müdahale etmeli aksi halde yakında ülkemizde hayvancılık yapacak kimse kalmayacak.”dedi.
Yorumlar
Yorum Yap