Ahmet Kaplan


HACIM SULTAN (HZ) VE ŞAHİTLER KAYASI

Afyonkarahisar'ımızın önemli efsanelerinden birisi olan. Şâhitler kayası hakkında gerçeklerden uzak, çeşitli kulaktan dolma, halk arasında anlatılan, bir sürü rivâyetler hikâyeler, söylenmekte ve anlatılmakta, halkımız doğrusunu öğrenip bilgilensin diye bu konuyu araştırıp kaynaklarıyla beraber sizler için hazırladık.


(Doğru olan hiķâye budur).

 

Anadolu'da yaşayan büyük velîlerden. İsmi Recep'tir soyu Peygamber Efendimize dayandığı rivâyet edilir. O yüzden, İsmi Seyyid Recep Efendi diye anılır.


Mahlâsı Hacım Sultandır, doğum ve vefat tarihi belli değildir 14. Asırda yaşamıştır. Hacı Bektaş-ı Velî'nin yakınlarındandır. Hacim Sultan, Bektaş-ı Velî ile Anadolu'ya insanlara doğru yolu anlatmak için gönderildi. Hacı Bektaş-ı Velî ile Hacim Sultan, Kâbe'ye doğru yola çıktılar. Günlerce süren yolculuktan sonra Kâbe-i muazzamaya geldiler. Tavâftan sonra kırk gün Arafat Dağı'nda riyazet çekip Allahü teâlâ'dan vazîfelerini yerine getirebilmek için yardım istediler. Sonra Medine'ye giderek Peygamber Efendimiz' in mübarek makamlarını ziyaret ettiler. Daha sonra Anadolu'ya gittiler. Anadolu'ya geldiklerinde Hacı Bektaş-ı Velî, Hacım Sultan'ı Germiyan iline gönderdi.

 

Hacim Sultan, Afyonkarahisar civârında bir köyde konakladı. O köyde bulunan Bağlum baba isimli Sâlih ve Velî bir zatla görüştü. Bu köy civarında bir kayada konaklayan, Hacım Sultan bir gün köy halkı tarafından ziyaret edildi. O nun maddi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için köyde bulunan sığırları otlatmasını istediler. Hacım Sultan bu isteklerini kabûl  etmedi ise de, ısrarlara dayanamayıp; Mâdem çok istiyorsunuz, sığırlarınızı getirin." dedi.  Köylü, sığırlarını toplayıp Hacım Sultan'ın yanına getirdi. Sığırlar içerisinde bir büyük kara boğa vardı. Hacım Sultan o boğaya kulağına eğilerek;" Ey Kara boğa! Allahü Teâlâ için sen bu sığırları akşama kadar güt!" dedi. Kara boğa bu sözleri işitince gelip, Hacım Sultan'ın ayağına yüz sürdü. Sonra kalkıp, sığırları süse süse önüne katıp götürdü. Akşama kadar güttü. Akşam olunca sığırları evine getirdi. Kara boğa sığırları bu şekilde güderken, Hacım Sultan ibâdetle meşgûl oluyordu. Kara boğa sığırları öyle güdüyordu ki, sığırlar hiç kimsenin ekinine zarar vermiyordu.

 

Köyde yaşlı bir kadının tek ineği vardı. Götürüp sığırların yanına güdülmesi için bıraktı. Bunu fark eden hacim Sultan kadıncağıza;" Vâlide! Allahü Teâlâ'nın emri ile bu ineği kurt yer. Sığıra salma." dedi. Kadın onun sözlerine kulak asmayıp, ineği sığırların yanında otlatmaya gönderdi. Sığırlar otlarken kadının ineği sığırlardan ayrıldı ve başka bir yere gitti. O sırada bir kurt ineğe rastlayıp ineği yedi. Akşam olunca bütün sığırlar evlerine geldiği halde, kadının ineği geri dönmedi. Çocukları bir müddet aradılar ve ineği bulamadılar, sonunda; " O divâne bu ineği satmıştır. Yoksa bu kadar aramadan sonra bulurduk." dediler. Hacım Sultan;" Sizin ineğinizi falan yerde kurt yedi deyince, kadının çocukları;" Kâdıya gidelim." dediler. Hep birlikte kâdının huzûruna vardılar. İnekleri kaybolan çocuklar kâdıya:" Efendim! bu divâne bizim sığırlarımızı güder.

Fakat kendisi gitmez. Büyük bir kara boğa sürüyü güder. Bu ise bir kenara çekilir orada ibâdet ve riyâzetle meşgul olur. Kendisine sorun ineğimizi ne yaptı?" dediler. Kâdı;" Ey divâne! Bunların ineğini ne yaptın." diye sordu. Hacım Sultan:" Biz, bu ineği salma diye işin başında analarına söyledik, îkâz ettik. Allahü Teâlâ'nın emri ile bu ineği kurt yer, dedik. Sözümüze kulak asmayıp otlamaya gönderdi. Bu yüzden ineklerini kurt yedi." dedi. Kâdı;" İneği kurt yediğini nereden bilelim. Eğer gören varsa getir, şâhitlik etsinler." deyince, Hacim Sultan;" Evet buyurun olay yerine keşfe gidelim;" dedi. Ve Hacım Sultan şâhitlerim buradadır deyip. Orada bulunan kayalıkların yanına vardı, kayalıklarla bir şeyler konuştu sonra onlara şahitlik etmesi için arkasından yürümelerini, Allah'ın izniyle emretti.

 

Kaya parçaları. Allahü Teâlâ'nın emri ile Hacım Sultan ile birlikte Kâdı'nın huzuruna gelmek için yürüdüler.Kâdı durumu görünce hayretler içerisinde kaldı. Kayalar Allahü teâlâ'nın izniyle konuşup;" İneği bizim yanımızda kurt yedi. Bu hususta şâhitlik ederiz. Eğer inanmazsanız adam gönderin, ineğin başını ve derisini getirsinler. Sizler de görün." dediler. Birkaç kişi denilen yerden ineğin başını ve derisini getirdi. İnsanlar durumu görüp hayrette kaldılar. Kâdı Hacım Sultan'ın mübârek bir zât olduğunu anlayıp, özür diledi. Hacım Sultan orada bulunanlara hayır duâ etti." Bizim vazîfemiz vardır. Siz Allahü Teâlâ'ya emanet olun." diyerek o köyden ayrıldı. Bu sırada köy halkı;" Efendim bu kadar zamandır bizim sığırlarımız ile ilgilendiğiniz. Size hakkınızı verelim;" dediler. Hacım Sultan;" Benim hakkım beni bulur;" dedi. Hacım Sultan yola çıkınca, Kara boğa arkasına takıldı. Köy halkı Kara boğanın önüne geçip gitmemesi için ne kadar uğraştılarsa da karşı çıkamadılar.

 

Hacım Sultan Afyonkarahisar'a varınca, bir süre burada kaldı. Bu bölge Hıdırlık bölgesi eteklerinde bulunan Allah dostlarının izdivaya çekildiği bir kayadır. Orada günlerce ibâdet eder Onu görenler o bölgenin beyine yani. Tokuz isimli Bey'e haber verirler. Beyim günlerdir falanca yerdeki kayanın içerisinde bir derviş ibâdetle meşgûl olur. Mağaranın kapısında da bir kara boğa onu bekler kimdir nedir bilmeyiz haber verelim istedik derler. Benimle gelin yanına birlikte gidelim der. Bey;" Huzûruna varınca, Hacım Sultan onlarla bir müddet konuşmadı. Sıcak bir gündü. Herkes çok susadı Bey," Eğer bu mübârek bir zât ise, bize su verir. Biz de içeriz;" diye içinden geçirdi. Beyin bu düşüncesi Allahü teâlâ'nın izni ile Hacım Sultan'a mâlum oldu. Yâ Allah!" deyip kalktı ve elini kayıya vurduğu gibi, kayadan berrak bir su çıktı. Bunun üzerine Tokuz Bey, afdileyip;" Efendim, bizi bağışla. Duâ ve himmet eyle. Bizim şeyhimiz rehberimiz ol. Sana bir dergâh yapayım. Bâzı köyleri vakfedeyim. Hizmetçiler vereyim;" Size hizmette bulunsunlar deyince, Hacım Sultan;" Ey Bey! Allahü teâlâ'nın emriyle hocam bana;" Senin makâmın Germiyan'da susuz denilen yerdir. Git orada otur;" buyurdu.  Biz oraya gideriz. Bu pınarcık bizim yâdigârımız olsun. Şimdi siz kendi yerinize gidin;" dedi. Bu pınar'ın isminin Ballı pınar, Çeşmesi olduğu tahmin edilmekte.

 

Hacım Sultan daha sonra o pınar'dan abdest alıp namaz kıldıktan sonra Sandıklı'ya doğru yola çıktı. O zamanlar Sandıklı'da Hacı isimli Sâlih bir zât vardı. Bir gece rüyâsında Peygamber Efendimizi gördü. Peygamber Efendimiz ona:" Ey Hacı!  Bizim evlâdımızdan bir kişi vardır. İsmine Hacım derler. Var onunla yâren ol." buyurdu. Derviş hacı uyanıp, sabah namazını kıldıktan sonra Hacım sultanı aramaya başladı. Yolda giderken kendi kendine;"  Acep o zâtı nasıl bulurum?" diye düşünürken, bir zâtın zikirle meşgûl olduğunu gördü. Yanında kara bir boğa vardı. Yanına gidip selâm verdi. Hacım Sultan selâmı alıp;"  Hoş geldin benim vefâlı yârenim Derviş Hacı." dedi. Derviş Hacı;" Ey Efendim!  Size kim derler?" diye sordu. Hacım Sultan;" Hacı Derviş, anamızın verdiği isim Recep'tir. Fakat hocalarım bize Hacım ismini verdiler." dedi. Derviş Hacı bunları duyunca, hemen Hacım Sultan'ın ellerine kapandı ve yârenliğe kabûl etmesi için yalvardı. Hacım Sultan bir müddet de Sandıklı'da kaldı. Bir gün Hacım Sultan'ı o beldeden kovalamak isteyenler toplanıp;"  Ona söz fayda vermez. Onu dövelim. Evlerimizin yakınında onu yatırmayalım. Birkaç adamı gönderip, onu oradan kovsun" dediler. Onların bu plânı Allahü teâlâ'nın izni ile Hacım Sultan'a mâlum oldu." Kader böyle imiş. Bize burada rahat olmaz;" dedi.

Akşam yakındı.Hacım Sultan kalkıp abdest aldı. Akşam namazını kıldı. Sonra yâsin-i Şerif, Vâkia, Enbiyâ, İhlâs, Fâtiha ve Bakara sûrelerini okuyup, Peygamber Efendimizin mübârek rûhu şerif-i-ne, âline, eshâbına, evliyânın rûhuna sevabını bağışladı. Sonra yüz kere salavât, bin kere istiğfâr getirdi. Niyet eyledi;"  Burada kalmak uygun mudur?" dedi. Bir miktâr uyudu. Rüyâsında Peygamber Efendimizi gördü ve mübârek elini öptü. Bu esnâda Peygamber Efendimiz;" Ey ciğerpârem Hacım! Senin yerin burası değil. Senin yerin Susuz denilen yerdir. Allahü teâlâ'nın emri ile var, orada yerleş. Hem bu kavim sizi sevmedi. Sana kasdederler. Benim evlâdıma kastedenler, kötülük düşünenler yarın kıyâmet gününde yüzleri kara olup, benim şefâatimden mahrum olurlar." buyurdu.

 

Hacim Sultan uyanınca, yanında bulunan Derviş Hacı'ya;" Rüyâmda peygamber efendimizi gördüm. Senin yerin susuz denilen yerdir." buyurdular. Yalnız senin yerin burasıdır. Sen burada kal. Ben oraya gideceğim." dedi. Derviş Hacı;"  Aman Sultanım! Ben senden nasıl ayrılırım?" deyince, Hacım Sultan;"  Hayır bu, böyle olacak. Allahü teâlâ ya emanet ol." Diyerek yola çıktı. Hacım Sultan aleyhine çalışan topluluk, onu öldürmek için geldiğinde, Hacım Sultan'ı yerinde bulamadı. Elleri boş döndüler. Sonra bunlar, Allahü teâlâ'nın gazâbına uğrayarak bir hastalığa yakalandı ve birçoğu öldü.

 

Hacım Sultan susuza vardıktan bir müddet sonra rüyâsında Peygamber Efendimizi gördü. Hacım Sultan Peygamber Efendimizin elini öptü. Peygamber Efendimiz ona;"  Ey ciğerpârem Hacım! senin makâmın burasıdır. Burada karar eyle. Senin ömrün burada geçer. Allahü teâlâ'dan razı ol. O'na tevekkül eyle;"  buyurdu ve bâzı nasihatlarda bulundu. Hacım Sultan uykudan uyanınca, Allahü teâlâ 'ya şükretti. Hacım Sultan'ın ikâmet ettiği yerde Yörükler topluluğundan bozuk itikât sâhibi bir grup vardı. Bir gün Hacım Sultan'ın yanına gelerek;"  Sen kimsin?"  Nereden geldin?" diye sordular. Hacım Sultan;"  Hicaz'dan gelirim." deyince;"  Öyleyse buradan git. Bizim yerimizde ne ararsın?" dediler.  Hacım Sultan;"  Buraya Allahü teâlâ'nın izni, Peygamber Efendimizin işâreti,

 

 Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaş- ı Velî'nin duası ile geldim. Burası Bizim makâmımız, yerimiz oldu." buyurdu. Onlar ısrarla gitmesini, yoksa zarar vereceklerini söylediler. Hacım Sultan oradan ayrılmayınca, zarar vermek istediler. Allahü teâlâ'nın izniyle zarar veremediler. Hacım Sultan, Allahü teâlâ'ya;"  Bunların şerrini benim üzerimden def eyle." diye duâ etti.  Allahü teâlâ bu kabîleye bir hastalık verdi ve pek çok kimse öldü. Bunun üzerine kabîlenin ileri gelenleri Hacım Sultan'dan af dilediler. Hacım Sultan da;" Allahü teâlâ üzerinizdeki belâ ve musîbeti def eylesin." diye duâ edince, kabile hastalıktan kurtuldu.

 

Kısa zamanda Hacım Sultan'ın ismi her tarafa yayıldı. İnsanlar akın akın onun ziyâretine koştular. Sevenleri bir araya gelip adına bir câmi yaptırdılar. Hacım Sultan, burada ibâdetle meşgûl olur, gelenlere nasîhat ederdi. Horasan 'da Burhan isminde zahid bir derviş vardı. Peygamber efendimizin soyundan olanları çok severdi. Dâimâ;"  Ya Rabbi!  Bana bir evlâd-ı Resûl'ün eteğine yapışmamı nasip eyle." diye duâ ederdi.  Bir gece ibadetlerini yapıp uyuduktan sonra şöyle bir rüya gördü: Rum diyârına gitmişti. Diyâr-ı Rum erenleri bir yerde toplanmışlar ibâdet ve sohbet ediyorlardı.  O sırada bir derviş geldi. Nurlu bir zât olup, Görenin kalbine Allah sevgisi gelirdi.  Bu zât Hacım Sultandı ve Derviş Burhan'a;"  Hoş geldin benim yârenim Derviş Burhan. İstiyorsan, Rum diyârında Germiyan iline gelip bizi bulasın."  dedi.

 

Derviş Burhan uykudan uyanınca, kalbini sevgisinin doldurduğu zâtı aramak için yola çıktı.  Germiyan iline geldiğinde, acaba o mübarek zatı nasıl bulurum, diye düşünürken kendi kendine;"  Beni tâ Horasan'dan buraya çeken zât ayağına getirmez mi?" dedi. Allahü teâlâ'nın izniyle dolaşırken yolu Hacım Sultan'ın bulunduğu yere düştü. Bir tepenin üzerinde Hacım Sultan'ı gördü.  Rüyâsında gördüğü zât olduğunu anladı ve hemen yanına gitti.  Selâmını alan Hacim Sultan;"  Hoş geldin Derviş Burhan!" dedi. Derviş Burhan!" Hacim Sultan'ın elini öperek talebeliğe kabûl etmesi için ricâ etti. Talebeliğe kabûl edilen Derviş Burhan, uzun yıllar Hacım Sultan'a hizmet etti. 


Hacim Sultan vefâtı yaklaşınca, yerine Burhan Efendi'yi halife bıraktı. Susuz da vefât eden Hacim Sultan burada defnedildi.  Kabri Afyon'un Sandıklı ilçesinde susuz köyünde dir vefat tarihi belli 0değildir. 
(Hacım Sultan'ın bilinen kerametlerinden bir tanesinide paylaşalım).

 

EFENDİM BENİ AFFEYLE

 

Bir gün bazı kimseler Hacım Sultan'ın yanına, oradan gitmesini, eğer gitmezse zarar vereceklerini söylemek için birisini gönderdiler. O şahıs geldiğinde, Hacım Sultan Namaz kılıyordu. Namazı kıldıktan sonra, o şahıs Hacım Sultanım yanına yaklaşınca, titremeye başladı. Kalbinde bu hal ile bir yumuşama meydana geldi. Yanına varıp selâm verdi. Hacım Sultan selâmını alıp;" Ey yiğit! Söyle bakalım, seni gönderenler ne dediler, dinleyelim." buyurdu. Bunun üzerine o yiğit yağa kalkıp, Hacım Sultan'ın ellerine sarıldı;" Efendim! Affeyle. Bana bedduâ etme;"dedi. Hacım Sultan;"Allahü teâlâ seni buraya gönderenlere de İnsâf versin, rahmet eylesin. Ey yiğit! Evlâd-ı Resûl'e tâbi ol, uy. Onları sevenlerden ol. Kimseyi gıybet etme. Çünkü Allahü teâlâ kur'ân-ı Kerim'de meâlen;" Birbirinizi gıybet etmeyiniz!( Hucurât Suresi: 12) buyurmaktadır. Şimdi git zikir ve Allahü teâlâ'yı anmakla meşgûl ol." buyurdu. O şahıs, geri dönünce, kendisini gönderen kimselerin arasına karışmadı. Vakitlerini ibâdet ve zikirle geçirdi. Hacım Sultan' ın  gerçek.  Bir Allah dostu olduğunu anladı.

 

Kaynaklar: 1-Veleyatnâme-i Hacım Sultan (Ali Emîri, Millet Kütüphânesi, No:943).
Batı Anadolu ve Rumeli Evliyalar Evliyalar Ansiklopedisi Serisi: Türkiye Gazetesi Yayınları. 1ci cilt sayfa.22.30. Basım tarihi.2003.
Cesur Şahsiyetler: Ramis Başpunar. Sayfa.23.28. Basım tarihi.2022.

Foto Galeri

dünyanın en ilginçgörüntüleri
Hizmet İş İftar yemeğinde bir araya geldi
İnternet habercileri kimliklerini aldı
Fikri Asım Bayatta Piknikte
En çok tıklanan karikatürler
Yüksel varlı İlkokulu Etkinlik

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.