Bur adam mahalle, mahalle, cadde, cadde, sokak, sokak dolaşarak her önüne gelene: ?Dürüstlüğü arıyorum nerede bulabilirim?? diye soruyordu. Adamın bu sorusuna insanlar garip garip cevaplar vermeye çalışıyordu. Nihayetinde karşısına bir dostu çıktı ve ona: ?Ne arıyorsun buralarda hayırdır?? Deyince, o da. Dürüstlüğü arıyorum bir türlü bulamadım, ne yapmam, kime gitmem lazım.? Der. Dostu da: ?Filanca yerde bir Allah dostu var, o senin sorularına cevap verebilir.? Aramalar neticesinde o Allah dostunu bulur ve sorusunu sorar: ?Sevgili Hocam, ben dürüstlüğü arıyorum nerede bulabilirim?? der. O Allah dostu da şöyle cevap verir: ?Sevgili kardeşim dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz. Dürüstlüğü; imanı gür olan, sürekli olarak abdesti bozulduğunda abdest alan, namazını vaktinde cemaatle eda eden, hakkı-hukuku bilen, yetimi-yoksulu-garipleri düşünen ve onların yaralarını sarmaya çalışan. Sevilmeden önce herkesi sadece Allah (c.c.) rızası için seven, selamı toplum arasında yaymaya çalışan, sofrasından misafiri eksik etmeyen, sılayı rahim yapan, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra kalkıp her gün teheccüd namazını kılan, hiçbir kimseye kızmayan, hiçbir kimseyi kızdırmayan, hiçbir kimseyi kırmayan, hiçbir kimsenin krılmasına sebeb olmayan, iki şeyden birisi seçilme söz konusu olduğundan Allah (c.c.) için olanı seçen, her işinde sadece ve sadece Allah (c.c.) rızasını gözeten, her bir işe besmele ile başlayan. Mümin kardeşlerine ismini zikrederek gıyabında dua eden, kesinlikle hiçbir kimsenin gıybetini yapmayan, ensar ve muhacir kelimelerinin anlamını kavrayan ve buna göre hareket eden, sürekli olarak zikir-şükür-fikir üçgeni arasında devamlı olarak gidip gelen, sabah namazını kıldıktan sonra kırkbeş dakika uyumayan ve kırkbeş dakika geçtikten sonra işrak ve kuşluk namazını kılan, akşam namazlarından sonra evvabin namazını kılan,  sabahları Yasin-i Şerif?i, ikindiden sonra Nebe suresini, akşamdan sonra Tebareke suresini, Cuma günleri Cuma suresini devamlı okuyan, öğrendikleriyle amel etmeye çalışan, insanlara tatlı dille ve güler yüzle davranan, her kimle karşılaşırsa önce selamı vermeye çalışan. Tutmuş olduğu orucu sadece midesine değil, bütün organlarına tutturmaya çalışan, Cuma günleri bol bol Salavat-ı Şerife getiren, ayda bir hatim yapan, Cenab-ı Allah?ın Esma-ül Hüsna?sını (99 ismini) ezberleyen ve her gün okuyan, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)?in sünneti seniyyesi üzerine yaşamaya çalışan, helal lokmalarla rızkını temin etmeye çalışan, çocuklarına küçük yaşlardan itibaren Allah (c.c.)?ı, Peygamberleri, vatan, millet, bayrak, ana-baba ve Allah dostlarını sevmeyi öğreten, her ne şartlar altında olursa olsun kesinlikle yalan söylemeyen, özü, sözü bir olan, aldığı emaneti zamanında ve yeri geldiğinde tamı tamına iade edebilen. Komşularını memnun etmeye çalışan insanlarda bulunur, takva merdivenlerini tırmanmaya çalışan, her abdest alışında arkasından iki rekat namaz kılan, Rabbine dua eden ve ondan bir şeyler isteyen, ağzına fermuarı çeken, elinde olanla yetinen, başkasının elinde olana haset etmeyen, nefsi ile şeytanı bir numaralı düşman olarak bilen ve ona göre hareket etmeye çalışan, namazlarını tadil-i erkan üzerine kılmaya çalışan, olabildiğince cömert olan, her namazının arkasından otuz üç defa Estağfurullah diyen, her ne sebeple olsun herhangi bir münakaşaya girmişse haklı da olsa hemen çekilebilen, her gün yatmadan önce kendisini hesaba çeken-sabahtan akşama kadar işlediği günahları ve sevapları tartıya koyabilen, hastaları ziyaret eden, cenazelerde yürümeyi seven, nimeti vereni itiraf edip, kalben bilen ve dil ile söyleyen, derdini tebessümüyle anlatmaya çalışan, imanı gür, güzel ahlaklı ve herkesle güzel geçinen insanlarda bulunur.?