Yüce Allah kâinatın yaratılışından beri toplum içinde çok sayıda imanlı, inançlı, yardımsever, cömert ve birilerine her bakımdan daima örnek olan insanlar yaratmıştır. Böylesi insanlara bakıp yaptıklarına özenmemek ne mümkün? Bu tip insanlar hiçbir kimsenin gıybetini yapmaz, elinde bir dilim ekmeği varsa bile onu birileriyle paylaşmasını bilir, evine gelen misafire hep tatlı dilli ve güler yüzle davranır, herhangi bir ihtiyacı olup olmadığını sorar ve bir ihtiyacı varsa elinde bile yoksa bulur buluşturur onun ihtiyacını karşılar, kul hakkı deyince gözyaşlarına hâkim olamaz bir vaziyette hayatını idame ettirmeye çalışır. Böylesi mübarek insanlar eli boş gönlü hoş olduğu için Yüce Kitabımız Kur?an?ı Kerim?i baş tacı eder, durmadan okur (beş-altı günde hatim yapar), anlar, anladığıyla amel etmeye bakar. Allah?ın kendisine verdiği yirmi dört saatlik zaman diliminin çoğunu Kur?an okumakla, tarlasında, bağında ve bahçesinde çalışarak geçirmeye çalışır. Zaten abdestli bozulduğunda abdest alan birisidir ki ezan okunur okunmaz hemen namazını cemaatle kılmak için caminin yolunu tutar. Yukarıda anlatılanlara bakıldığında aklıma hep Büyük Kalecik Eşrafından olan sevgili dünürüm rahmetli Hacı Ramazan Tunca gelir. Evine vardığımızda hemen kalkar yerini verir, tatlı dille ve güler yüzle hitap ederek bir ihtiyaç olup olmadığını sorardı. Her zaman telefonla konuşmak istesem Kur?an okuduğunu ifade ederdi hanımı. Cumartesi ve pazar olduğunda Büyük Kalecikteki bağına, tarlasına, bahçesine gitmeden edemezdi. Çalışmayı çok severdi. Çalıştığı anda ezan okunmaya başladığında işi hemen bırakır ezanı dinler namazını da hemen eda etmeye çalışırdı. Yemeğe oturduğunda da bahçenin yanında kim geçersen geçsin hemen yemeğe davet etmeyi ihmal etmezdi. Hiçbir kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmazdı. Hiçbir kimsenin gıybetini kesinlikle yapmazdı. Son zamanlarda her nedense devamlı Kur?an okuyor, okuduktan sonra hanın yanına çağırıyor gel hep beraber bütün geçmişlere ve hayatta olanlara dua edelim diyerek her bir mümine dua ediyordu. Yaşı seksenin üzerindeydi, ama onsekizinde bir delikanlı gibi ibadet dirisiydi. Son zamanlarda nerede olduysa üşütmüştü. Yapılan test sonucunda korona olduğu için evde kalması ve istirahat etmesi tavsiye edilmişti. Bu süre de içinde de durmadan Kur?an okuyor, namazını kılıyor Ümmet-i Muhammed?e hep duada bulunuyordu. Son günü ki iyice zayıflamış ve hiç bir şey yiyemez olmuş olmasına rağmen yine de Kur?an okumaktan ve namaz kılmaktan vazgeçmiyordu. Korona döneminde tamı tamına onsekiz hatim yapmıştı. Hastaneye kaldırıldığında yoğun bakıma alınmış olmasına rağmen yattığı yerden kalkmak istiyor, abdest alıp namaz kılmak istiyordu. Hele birisinde hemşirenin odada bulunmadığı sırada yattığı yerden kalkmış ve namaz kılmaya yeltenmişti. Oğlu Hasan ziyarete geldiğinde: ?Oğlum, ben namaz kılmak istiyorum ama bırakmıyorlar, bugün cennet mekân rahmetli amcanı gördüm o beni çağırdı ve gideceğim yerleri bana gösterdi. O gösterdiği yerler öylesine güzeldi ki, buralar cennet olsa gerek diye düşündüm.? Demişti. Ramazan Tunca Allah?ın sevgili bir kulu imiş ki aylarca yatakta yatmadı, öylesine bir hastalık çekmedi, ele avuca düşmedi, kendisi hiçbir kimse için beddua etmedi. Bu ziyaretin ardından yarım saat sonra bu mübarek insan Hakk?ın rahmetine kavuşmuş bulunuyordu. Rabbim sana merhametiyle muamele eylesin sevgili dünürüm Ramazan Tunca inşallah. Rabbim seni Cennetine alsın inşallah. Nur içinde yat. Makamın Cennet olsun inşallah.
Yorumlar