Günümüzde sosyal medya çok şeyin önüne geçmeye başladı. Bizlerde ne yazık ki acı bir gerçek olan sosyal medyanın rüzgârına kapılıp, o güzelim zamanımızı boşa harcıyoruz. Hem kendimiz hem de çocuklarımız bu ucu bucağı olmayan dehlizde resmen yok oluyoruz, ama farkında değiliz.

 Her birimiz de bu doğrultu da resmen birer bağımlı hale geliyoruz. Sosyal medya mecralarında öylesine boş ve anlamsız paylaşımlar yapanlar, öylesine gereksiz paylaşımlar yapanlar var ki, resmen çöplük inanın bizler bile zaman zaman bu anlamsız paylaşımlar nedeni ile zor anlar yaşarken, çocuklarımızı hiç düşündünüz mü? İşte bu noktada maalesef bunun kontrolü bizim ebeveynlerimizin elinde değil.

Çocuklarımız orada gördüğü her şeye inanıyor, kötü alışkanlıklar ediniyor. Tamam, teknoloji de lazım ama inanın aşırısı zarardan başka bir şey değil. Benim 4 yaşında bir oğlum var inanın bilgisayarın başından zor kaldırıyorum ne izlediğine bakıyorum hep silahlı videolar, örümcek adamlar, Hulk batman gibi şiddet içerikli videoları izleyip sonrada aynısını evde yapmaya çalışıyor. İşte benim tam da anlatmak istediğim bu maalesef.

 Her ne kadar bizler bu köşemizden bu olumsuzlukları dile getirsek te yine her şey olacağına varıyor. Benim İlk ve Orta dereceli okullar da öğretmenlik yapan, öğretmenlerimizden ricam biz bazen anne babalar olarak, sosyal medya kullanımı konusunda çocuklarımıza söz ve laf anlatamıyoruz. En azından dijital medyanın ve sosyal medyanın zararları hakkında, her gün ortalama bir saatlik bir eğitim verilse normal, rutin derslerin yanında mükemmel olur.

Hayat sadece sosyal medyada gördüklerimizden ibaret değil, maalesef bir an önce bizim kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Çocuk parklarında artık çok çocuk göremiyoruz maalesef. Bizim çocukluğumuzda anne ve babalarımızın bizlere anlattığı masallar eşliğinde büyürken, bizler hayatın farkındalığında olmayı da öğrendik aynı zamanda. Ama günümüzdeki çocuklarımız maalesef ne masaldan bir haber, ne hayattan bir haber inanın hiçbir şeyin farkında değiller, tabir yerinde ise ot gibi gelmişler saman gibi gidiyorlar, benim çocuklarımda aynı fark yok o nedenle biz anne ve babalara çok iş düşüyor.

Çocuklarımız çok affedersiniz ineğin, eşeğin, sıpanın, öküzün, atın, tayın, koyunun, kuzunun keçinin, tekenin buzağının, dananın, sapın, samanın, tahranın, küreğin, kazmanın, tırmığın, yabanın, sabanın, baltanın, annattın, arpanın, buğdayın, orağın, çuvaldızın, haşhaşın, yufkanın, şepitin, kumpirin, ibriğin, teşin, kirmanın, kandilin, gaz lambasının, lüküsün, çıranın, yaşmağın, şalvarın, göyneğin, entarinin, kuzinenin, tasın, peşkirin, çatal iğnenin, çerçicinin, yuvak daşının, ceviz sırığının, ninenin, ebenin daha sayamadığımız birçok şeyin inanın ne olduğunu bilmiyorlar.

 İnanmıyorsanız sorun isterseniz. Günümüzde maalesef, televizyonlarda çıkan kötü örnek teşkil eden, diziler, kadın programları yüzünden yıkılan yuvalar, ne büyüğün büyük olduğu, ne de küçüğün küçük olduğu, saygı ve sevginin sadece lafta kaldığı bir zamandayız maalesef. Allah sonumuzu hayır eylesin sevgilerimle…