Son zamanlarda günümüzde İslamı sorgulayan, Kur-an-ı Kerime şüphe ile yaklaşan çok sayıda insan topluluğu türedi. Ne gariptir ki bu insanlar bir zamanlar Kur-an a ve islama şeksiz şüphesiz biat etmişken, her ne hikmetse son zamanlarda ortalıkta çok sayıda kafa bulandıran kişiler sayesinde Allah muhafaza neredeyse dinden çıkar bir hale geldiler. Toplum içerisinde bu tür insanlara baktığımızda her nedense Allaha inanan ama Allahın gönderdiği Peygamberi inkâr eden Kur-an ayetlerine bile neredeyse şüphe ile yaklaşan bu insanların düşüncesi normal şartlarda iyi veya kötü dinini yaşamaya çalışan insanlar tarafından kabul görmüyor. Nedeni ise çağa ve mantığa aykırı olması. Peki, neden çağa ve mantığa aykırı. Biraz önce yukarıda bahsettim Allah a inanıyor ama Allahın seçtiği Peygambere ya da peygamberlere inanmıyor. Şimdi burada mantıksızlık yokmu sizce? Buna bir nevi deistlik te denebilir. Eyvallah araştırmak sorgulamak elbet güzel bir şey ama sorgularken, hataya düşmek eyvah eyvah. Şöyle çevremize bir bakalım her gün sabah oluyor, hergün gece oluyor, her mevsim yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimler yaşıyoruz değil mi? Bu bir nevi doğada bir düzenin bir çarkın işlediğine işaret değilmi dir? Tüm bunlar hangi gücün ve hangi kudretin iradesi altında, meydana geliyor hiç düşündük mü? Düşünmeye gerek yok tüm bunların hepsinin bir düzen ve intizam içerisinde vakti ve zamanı geldiğinde olmasını isteyen ya da olduran tek bir Kudret vardır. O da Yüce Allah. Şimdi soruyorum o kendisini deist olarak gören ya da deistim diyenlere. Allaha İnanıyorsunuz eyvallah Neden Allahın gönderdiği ve seçtiği Peygambere inanmıyorsunuz? Nasıl sürünün başında bir çobana ihtiyaç varsa, Allah insanlara her dönem yol gösteren Peygamberler ve elçiler göndermiştir. Kur- an da peygamberlerden bahsetmiyor mu? İmanın şartlarında Allahın Varlığına birliğine inanmak, kitaplara inanmak, peygamberlere inanmak, meleklere inanmak, kaza ve kadere inanmak yok mu? Yoksa biz mi yanlış biliyoruz? Evet, zaman hızla akıp gidiyor, zaman aslında biz insanlar için öylesine kısa ki bir ömrün nasıl gelip geçtiğini bile anlamıyor bazen insan. Mantık olarak baktığımızda eğer, Deistlerin düşündüğü gibi olsaydı belki Yüce Yaradan bize mutlaka uyarıcı ve ibret almamız gereken bir nusubet başımıza vermez miydi? Gerçi etrafımıza şöyle bir baktığımızda o kadar ibret alacağımız şey çok ki maalesef bizler dünya telaşına kapılıp tüm bu olup bitenlere gözümüzü ve kulağımızı kapamış vaziyette hayata devam ediyoruz. Evet deistlik konusu aslında gençlerin kafasını bulandıran konuların en başında geliyor. Bizlerin Müslüman bir toplum olarak bu safsatadan bir an önce kurtulmamız elzem. Düşünün belli bir yaşa gelmiş kendince din eğitimi almış yâda has bel kader okulda ve ailesinden, büyüklerinden öğrendiği kadar dinini diyanetini öğrenmiş ve kendi iç dünyasında iyi, kötü ibadetini mümkün mertebe yerine getirmeye çalışan birisine Tövbe haşa Peygamber yok deseniz ne düşünür acaba? Bu ifadeyi söyleyene bu kesin kafayı yemiş gözüyle bakmaz mı? Neyse bu konu başlı başına çok uzun bir konu. Deistliği boşa çıkaracak çok sayıda geçmişte ve günümüzde örnekler var ama kimseyi din konusunda zorlayamazsın bizim elimizden gelen ancak bir Müslüman olarak aman ha, sakın ha diyerek uyarmak olur. Sevgiyle kalın?.
Yorumlar