Afyonkarahisar ın Dazkırı ilçesini herkes iyi bilir, son dört yıldır, Dazkırı ilçesi CHP tarafından yönetilmekte. Elbette ki CHP görüşüne sahip olanlarda, yerel yönetime talip olacak ve yönetecek ama. Dazkırı belediyesi alınan bilgilere bakılırsa, kamu hizmetlerinde sürekli borçlanmakta ama söz konusu eğlence, yeme, içme, şarkı, türkü olayına gelince parayı peşin ödemekte. Zaten hiçbir sanatçı ya da şarkıcı parasını garantiye almadan sahne almaz. Üst üste konserler verdiren Belediye başkanı, devletin ve milletin parasını adeta su gibi harcıyor. Ama söz konusu kamu hizmeti olunca borçlanmayı yeğliyor. Mesleğini zor şartlarda icra eden gazetecilere gelince zorunlu olduğu halde, üç beş yüz lirayı çok gören ya da gereksiz gören Başkan Ayşe ye, Fatma ya, İrem e milyarlarca lirayı gözünü kırpmadan verebiliyor. Ama siz başkanım önümüzde şu önemli gün var, sizin adınıza bir tebrik mesajı geçelim ya da gazete yer verelim yılda bir de olsa, dendiği zaman bakalım, düşünelim, en sonunda valla gerek yok, ihtiyaç yok gibi cümlelerle karşılaşırsınız. Ama gel gelelim söz konusu konser ya da eğlence olduğu zaman bir gecede oluk oluk para akıtılıyor. Yazık hem de ne yazık. Şahsen ben Dazkırı belediyesinin ne bir basın toplantısına ne de Allah için bir basın mensubuna iş verdiğine şahit oldum. Lafa gelince de havuz medyası, şu medyası, bu medyası gibi çok sayıda eleştiriye maruz kalır gazeteciler. Hani bir atasözü vardır ya hani her şey karşılıklıdır diye. İşte o hesap birde başkan yaptıkları bu icraatları Afyonkarahisar basınına servis ediyor ve yayınlanmasını istiyor. İyi de milletin işi gücü yok ta bedava haber mi yayınlayacak? Bedava habere evet ama şu da bizim size katkımız olsuna hayır. O kadar konser verdirdin dört yıldır hangi bir basın mensubuna faydan dokundu. Şu bizim konserin ilanını gir, ya da şu konser haberini yap diye. Biraz önce dedim ya her şey karşılıklıdır diye hep biz, hep biz nereye kadar? Sıra sende dendiği zaman ortada kimseyi bulamazsın.  O işi ona savsaklar öbürü bir başkasına sanki trilyon verecek, alt tarafı kendisinin sanatçıya ödediği paranın binde biri bile değil. Ama kime ne dersin ? Hani Nasrettin hoca demiş ya parayı veren düdüğü çalar diye işte öyle. Sanatçılara para verirsen düdüğü çalar onlar bizler gibi hadi önemli değil olayına kesinlikle girmezler. Evet, bizler konsere karşı değiliz ya da sanatçıya karşı değiliz ama Devletin parasını da kusura bakma öyle kafana göre, ben harcarım olayına giremezsin. Çünkü devletin parası demek milletin parası demektir. Şimdi aklınıza şöyle bir soru geliyordur mutlaka, gazetecilere gelince milletin parası değilmi ? Diyeceksiniz  doğru milletin parası ama kamu kurumlarının, yıllık belli oranlarda basına destek olma zorunluluğu var. Sevgi ile kalın?