Bazı şeyler vardır insanların kendi elinde olan saygı, sevgi, kariyer, makam, mevki, şan, şöhret vb gibi. Çok sayıda bürokrat, siyasetçi, müdür, amir, artık adı her ne ise bir rüzgar gibi sahnelere gelip oyunlarını oynayıp sonrada veda edip gittiler. Elbet hepimiz bu dünyada faniyiz önemli olan, söz konusu kim olursa olsun geride bıraktıkları kişiler tarafından eşi, dostu, tanıdığı her kimse onlar tarafından hayırla yad ediliyorsa, en büyük servet ve kazançta budur. Kendi makamını mevkisini artislik yaparak kullanan çok sayıda kişi silinip gitti. Hele hele o insanlar söz konusu oldukları zaman bile çok afedersiniz arkalarından?Allah belasını versin? diye anılıyorlar. Göstermelik insanların yüzüne gülüp, arkasından konuşanları söylemedim daha. Evet seçimlerden yeni çıktık biliyorsunuz . Biz gazeteciyiz insan sarrafı olduk. İnsanların hareketlerinden, tavırlarından, hallerinden kim ne derse desin çok iyi anlarız. Çünki biz olaylara ve her şeye çok farklı açıdan bakarız ve bakmak zorundayız. Bu zamana kadar hep eyvallah dedik, görmezden geldik, duymazdan, geldik ?yok öyle değildir? dedik. Velhasılı çok şeye kulaklarımızı tıkadık, gözlerimizi, kapadık, dilimize kilit vurduk. Aman zarar görmesin, aman yazmayalım, aman kötü olmayalım diye diye buralara kadar geldik. Ama bazan öyle zamanlar oluyor ki resmen bizi kullamaya kalkıyorlar. Ama bilmiyorlar sabır küpünün yavaş yavaş dolup patlama noktasına geldiğini. İsmi mevzu bahis değil Afyonkarahisar?ın İlçelerinden birinde iki dönemdir başkanlık koltuğunda oturan bir kardeşimiz var son bir kaç gündür telefon açıyorum bir konu var sormam gereken, adam telefonarını açmıyor. Eyvallah yoğunsundur, toplantın vardır, müsait değilsindir anlarım. Ama hep mi böyle be kardeşim. Hadi öyle olduğunu farz sayalım müsait olduğunda insan yerine koyupta adam dönüş yapmaz mı? Koskoca Vekil, Allah razı olsun gece gündüz ne vakit ararsak telefonuna bakıyor, ya da bakamadığı zaman olduğunda da geri dönüyor ama sen, sen kral değilsin, padişah değilsin, Cumhurbaşkanı değilsin ne bu afra, tafra onu anlamış değilim. Aynı hareketi kendine yapıldığını düşün, ne düşünürsün ? ?ya ne oluyor? demezmisin? Valla ben çok sabırlıyım , kimse sütten çıkmış ak kaşık değil onu da söyleyeyim istedim. Bizde başkaları gibi işi çirkefliğemi dökelim? Bu dilden anlıyorsan, söyle bundan sonra ona göre davranalım bizde. Ama şahit oldum aynı gün başka bir gazeteci arayınca hemen telefonu açıyorsun. Şimdi merak ediyorlardır senin kim olduğunu, ama korkma söylemiyeceğim. Ama bu şekilde devam edersen aynı şekilde karşılık bulursun . Ha benim senin şahsına karşı en ufak bir saygısızlığım ya da kötülüğüm dokunsaydı anlardım . Ama öyle bir şey de yok. O zaman sıkıntı ne ? Yani rüzgar eken, fırtına biçer. O zaman bundan sonra kimse kusura bakmasın herkes hak ettiği gibi saygı ve sevgi görür. Hani yazımın başında aman küstürmeyelim, aman, görmeyelim, aman, duymayalım, dedik ya. Plağın tersi çalışmaz ama bizim plağın tersi her türlü çalışır. Sen orada bulunan bir makam ve mevki sahibiysen, bizde toplum içerisinde belli bir yere sahip olan ve toplumun aynası olan insanlarız. Yani sen bana ne verirsen ben onu yansıtırım. Sen iyi olursan iyiliğinden bahsederim, kötü olursan kötülüğünden bahsederim olay bu kadar basit ve net. Aslına bakarsanız bu yazıyı yazmak için çok düşündüm , ama beni bilen bilir kimseye kolay kolay zararım olmaz, kimseyi elimden geldiği kadar ötekileştirmem mesleğime olan bir saygım var. Ama lütfen bu yazıyı üzerine alınan her kim varsa da benim sabrımı zorlayıp beni çileden çıkarmasın . Bana yazmama kararı aldığım şeyleri yazdırmasın. Yani bizi iyilikle görmekte bahsettiğim o zihniyetteki arkadaşların elinde kötülükle görmekte yine onların elinde. Haydi selametle...
Yorumlar