Ne patates üreticisi, ne pancar üreticisi, ne kiraz üreticisi, ne arpa buğdağ eken çiftçi, ne bezelye üreticisi kısacası tamamı sıkıntılı demek yerinde olur. Mazot’un litre fiyati 13 liraya dayanmış çiftçi kara kara düşünüyor. Ben nasıl traktörüme mazot alıp ekeceğim tarlamı süreyim?, yada hasatını yapacağı ürünü nasıl kaldırayım ? Diye resmen kara kara düşünüyor. Doların 18 lira seviyesine yükseldiği günlerde, mazot 11 ila 12 bandında gezerken bu gün dolar 13 ila 14 lira bandına düştü ama buna rağmen mazot ve akaryakıt fiyatları bir türlü düşmedi. Sebebi ne bilinmiyor. Ama çok sayıda siyasetçi ve özellikle hükümet kanadında yer alan Milletvekillerinin çoğu, mazot fiyatlarının doların düşmesine bağlı olarak, düşeceğini ve Pompa fiyatlarına yansıtılacağını söylemesi, çiftçiyi bir nebze de olsa, umutlandırmıştı. Fakat gelin görün ki, bu gün mazot fiyatı tam tersine bir eğilimle, sürekli yükselmeye devam ediyor. Ben çiftçi değilim ama, kendimi şöyle bir çiftçinin yerine koyuyorum doluya koyarsın almaz, boşa koyarsın dolmaz hesabı. Velhasıl çiftçi işin içerisinden bir türlü çıkamıyor. Bu gün lüks yatlara ve gemilere verilen mazot fiyatı ile çiftçiye verilen mazot fiyatları arasında, uçurumlar var. Devletimiz bu konuda çiftçiyi, özellikle mazotun fiyatı konusunda desteklemeli. Yada çiftçiye mazotu, daha uygun verilmesi yönünde bir adım atması gerekiyor. Tüm bunlara paralel olarak, çiftçinin ürettiği ürün de maalesef, bir takım tüccarlar tarafından, olmadık öldüm paralarına satın alınıyor. Aynı ürün çitçinin kendi sofrasına maalesef faiş fiyatlarla geri dönüyor. Yani çiftçi ürettiği bir ürünü tüccara satıp,  manavdan tekrar almaya kalktığında, kendi sattığı fiyatın en az 3 katını ödemek zorunda kalıyor. Tarım Bakanlığı bu konuda derhal harekete geçmeli, bir an önce  gerekeni yapmalı. Artık çiftçiler ne toprağını ekip, biçip, kaldırmak istiyor, ne de bu işlerle uğraşmak istiyor. Çok sayıda çiftçi ise, şimdiden toprağını satmanın yollarına bakıyor.  Öte yandan biraz önce dedik ya, biz Türkiye olarak, dünyanın en pahalı  enerjisini kullanıyoruz. Mazot fiyatları, elektrik fiyatları, otogaz fiyatları, doğalgaz fiyatları, benzin fiyatları aldı başını gitti. Faturalar resmen cep yakıyor. Çok sayıda vatandaş, mazot ve akaryakıt fiyatlarının bu denli faiş bir şekilde artmasından kaynaklı olarak, aracının kontağını bile çevirmek istemiyor. Çoğu araç sahibi de aracını satlığa çıkarmış durumda. Peki ne olacak bu durumda ? Yine her şey dönüp dolaşıp Hükumete, yani devletimize dayanıyor. Bir an önce bu söz konusu meseleler nedeniyle, gereken olumlu adımlar atılmalı aksi takdirde, bu ülkede ne yiyecek soğanı ne domatesi, ne patlıcanı ekip kaldıracak çiftçi bulamayacağız. İşin özü dışardan ithal edecek hale geleceğiz, bizden söylemesi. Sağlıcakla kalın...