Gözden kaçırmayın
Görgöz bir özür bekliyoruzMilliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, HDP’nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında verdiği gensoru ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı.
BAŞBUĞ TÜRKEŞ’E SAYGI
HDP’nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yargı erkini baskı altına aldığı ve yönlendirdiği, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve Anayasa`ya aykırı yaklaşımlarda bulunduğu iddiasıyla verdiği gensoru kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi adına konuşan Mehmet Parsak, konuşmasına Milliyetçi Hareket Partisi`nin kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’i vefatının 19. yılında rahmetle anarak başladı.
Alparslan Türkeş’in Türk Dünyasının efsanevi lideri olduğunu kaydeden Parsak, “Her dönemde “dürüst Devlet adamı” olarak hatırlanan Türk Milleti`nin son Başbuğ`u Alparslan TÜRKEŞ`i vefatının 19`uncu yılında rahmet, minnet ve özlem ile anıyorum” dedi.
“ADALETSİZLİK”, YOKSULLUK VE AÇLIKTAN DA ÖNCE GELİR
Konuşmasında Alparslan TÜRKEŞ’in, "İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya asla müsaade, müsamaha etmezler" sözlerini hatırlatan Parsak, “Adaletsizlik, yoksulluk ve açlıktan da önde gelen ve asla müsamaha gösterilmeyecek bir kavramdır.
Yollar yapabilirsiniz, devlet kaynakları üzerinden insanlara ekmek-yemek ve hatta rant da dağıtabilirsiniz, bu tür durumları siyasi propagandanızın ana omurgası haline de getirebilirsiniz ancak herkes için adaleti sağlayamadığınız sürece gerçek anlamda iktidar olamazsınız ve bu durumun hesabını da bir gün mutlaka verirsiniz” ifadelerini kullandı.
TERÖR DESTEKÇİLİĞİ BİZİM KİTABIMIZDA YAZMAZ
HDP`nin vermiş olduğu gensoru önergesinin art niyetli ve terörle mücadelenin önünü kesmeye yönelik olduğunu kaydeden Mehmet Parsak, “MHP’nin tarihinde dolaylı veya doğrudan terör destekçiliği asla bulunmaz ve bundan sonra da bulunmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, devlet yönetimini elinde bulunduranların bize her türlü eziyetine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne kusursuz bağlılığımız devam edecektir” sözleriyle MHP’nin gensoruya olumsuz oy kullanacağının sinyallerini verdi.
AKP’NİN TERÖRLE MÜCADELE VE ADALETSİZLİK KARNESİ ORTADADIR
AKP hükümetlerinin, terörle mücadele konusu başta olmak üzere adaletsizlik karnesinin herkes tarafından bilindiğine dikkat çeken Milletvekili Parsak, “Terörle müzakere etmekten, terörle mütareke etmekten, terörle mücadele etmeye fırsat bulamayan AKP hükümetlerinin, terörün kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha görünce aklı başına gelmiş, AKP hükümeti yeterince kararlı ve samimi olmasa da terörle mücadele etmeye girişmiştir.
Bu şartlar altında AKP’nin yarım ağız da olsa yaptığı terörle mücadeleyi akamete uğratacak bir yaklaşım en azından Milliyetçi Hareket Partisi’nden beklenmemelidir” şeklinde konuştu.
“YAVRU İKTİDAR”
AKP hükümetleri tarafından yargı ve adalet mekanizmalarını bozmaya ve değiştirmeye yönelik olarak sürdürülen politikaların, Türk Milleti’nin hafızasından asla silinmeyeceğinin altını çizen Mehmet Parsak, “HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısı 2010 Anayasa Referandumu ile değişmişken, AKP, ‘17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması’ sonrasında bu kurumlara ‘kanun’ yolu ile müdahaleden kaçınmamıştır.
Yine Balyoz, Ergenekon gibi isimlerle anılan sözde darbe teşebbüsleri kapsamında yürütülen operasyonlar sonucunda hükümet yetkililerince ‘pardon’ denilmiş ve sürecin sorumlusu olarak bugün AKP tarafından ’paralel yapı’ olarak adlandırılan, aslında AKP’nin üvey kardeşi, dönemin ‘yavru iktidarı’ işaret edilmiştir” sözlerini kullandı.
YARGIYA GÜVEN ENDEKSİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR
Türkiye’de yargıya güvenilirlik endeksinin yerlerde süründüğünü vurgulayan Mehmet Parsak, “Müvekkiller tarafından, basit bir boşanma davasında bile avukatlara ‘hâkimi tanıyor musun?’ gibi soruların sorulması, Türk yargı sisteminin içine düşürüldüğü durumu açıkça ortaya koymaktadır.
AKP döneminde hâkim ve savcı sınavlarındaki fişleme ve kayırma iddiaları, “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması” başta olmak üzere hemen hemen her kritik davada değiştirilen hâkimler, görevden alınan savcılar, içi boşaltılan ve uygulanamaz hale getirilen kanunlar, Türk adaletinin son durumunu ortaya koyması açısından hayati önem taşımaktadır” ifadeleri ile hükümetin adalet politikalarını eleştirdi.
“BENİM YERİMDE FÜHRER OLSAYDI NASIL KARAR VERİRDİ”
Hitler döneminde göreve atanan Hâkimlere verilen nasihate değinen Mehmet Parsak, “O dönemde hâkimlere ‘Bir davada karar vermeden önce acaba benim yerimde Führer olsaydı nasıl karar verirdi diye düşünün ve kararınızı öyle verin’ deniyordu. Hükümetin hayalindeki yargı sistemi de ne yazık ki bu şekildedir” dedi.
SÖZDE “YENİ OSMANLICILAR”A ÇAĞRI
Konuşmasında sözde “yeni Osmanlıcı”lara da seslenen Mehmet Parsak, kendi atadığı kadı tarafından yargılanan Fatih Sultan Mehmet’in adalete olan bağlılığını şu örnekle ifade etti.” Hepimizin bildiği gibi Fatih Sultan Mehmet hakkında karar veren Kadı Hızır, "Eğer padişahlığına güvenip de benim verdiğim karara karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin kafanı ezer seni oracıkta öldürürdüm" der.
Kadının bu cümlelerine istinaden büyük Sultan Fatih de "Eğer ki sende benim padişahlığıma aldanıp farklı bir karar verseydin bende senin kafanı kılıcımla koparırdım" sözlerini kullanır. Şimdi hep birlikte düşünelim. AKP hükümetinin 14 yıldır yürüttüğü adalet politikaları acaba Hitler’in sistemine mi yoksa Fatih Sultan Mehmet’in adaletine mi benzemektedir?”
AKP’NİN TERÖRLE MÜCADELE KARNESİ
Başta PKK terörü olmak üzere her türlü terörün, AKP hükümetleri döneminde muhatap alındığını ve adeta desteklendiğini hatırlatan Parsak, “PKK ve siyasi uzantıları ile birlikte, “çözüm” adı altında yürütülen “ihanet” sürecinin ağır sonuçlarını bugün millet olarak yaşamaktayız.
Diğer yandan Suriye’de ortaya çıkan iç karışıklıklarda, sırasıyla Özgür Suriye Ordusu, PYD ve IŞİD unsurları doğrudan muhatap alınmış, bu örgütlere mensup eli silahlı kişiler ülkemizde tedavi edilmiş, bu örgütlere altyapı desteği sağlanmış ve hatta ülkemizde toplantılar yapmalarına izin verilmiştir. PYD Başkanı Salih Müslim’in, “Ankara’ya geliyoruz, İstanbul’a geliyoruz, Erdoğan’ın evine kadar giriyoruz, konuşuyoruz, görüşüyoruz sonra da arkamızdan terörist diyorlar” sözleri, bu süreçte hükümetin içine düştüğü durumu açıkça ortaya koymaktadır” sözleriyle hükümetin terörle mücadele politikalarını eleştirdi.
TUTUKSUZ YARGILANAN TERÖRİST CANLI BOMBA OLDU
AKP döneminde yapılan değişiklikler sonucu, terörle mücadeleye ilişkin mevzuatın adeta terörle mücadele edilmemek üzere tasarlandığını kaydeden Mehmet Parsak, ”Yapılan değişikliklerle, güvenlik güçlerimizin ve yargının eli kolu bağlanarak teröre ve teröristlere alan açılmıştır. “Yeterli olmayan mevzuat” sorununa bir de “bu mevzuatın uygulanmaması” sorunu eklenmiş, “çözüm” adı altındaki “ihanet” politikalarının sonucunda teröristler ellerindeki silahları ile askeri birliklerin önünden yürüyerek geçip gitmiş, bu durum ise Türk Milleti’ne “o dağlarda piknik yapılacak” sözleriyle anlatılmıştır.
Hali hazırdaki hukuk düzenimiz içerisinde “tutuksuz” yargılanmakta olan bir teröristin, Güvenpark’ta meydana gelen canlı bomba saldırısını gerçekleştirmesi sözlerimizde ne kadar haklı olduğumuzun önemli bir kanıtıdır” dedi.
TERÖRLE MÜCADELEDE SAMİMİYET ŞART
Gerçek anlamda bir terörle mücadele için öncelikli olarak samimiyetin gerekli olduğunun altını çizen Parsak, “Bu samimiyetin de göstergesi, teröre karşı caydırıcı ve önleyici yasal düzenlemelerdir. Terör suçlarıyla ilgili mevzuatımız dağınık durumdadır, keyfi uygulama yapılmasına müsaittir.
Konuya ilişkin mevzuatın tek bir temel kanun altında toplanması zaruret arz etmektedir. Devletin her dönemde ve her türlü teröre karşı kullanabileceği yeni bir terörle mücadele kanununa acilen ihtiyacı vardır. Ayrıca bu kanunun emniyet kuvvetlerine, Türk Silahlı Kuvvetleri`ne ve Türk yargısına terörle mücadelede yeterli yetki, etkinlik ve güç sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Yürüttükleri görev nedeniyle terör örgütlerinin hedefi haline gelen kamu görevlilerinin kimlikleri, fotoğraf ve faaliyetleri ile ilgili yayın yapılmasının, hiç bir terör örgütünün kamu görevlilerini hedef alamayacağı şekilde engellenmesi şarttır.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi yürürlükten kaldırıldığı için, tutanaklarda terörle mücadele görev alan polis memurlarının isimlerine ve sicil numaralarına yer verilmektedir. Bu noktada eskiden olduğu gibi tutanağı düzenleyenlerin açık kimliklerine yer verilmemeli, kamu görevlileri korunmalıdır” sözleriyle çözüm önerilerini sıraladı.
TRAFİK MAHKEMEMİZ VAR TERÖR MAHKEMEMİZ YOK
Devlete yönelik işlenen suçların yargılanması için kurulan Devlet Güvenlik Mahkemeleri gibi Özel Yetkili Mahkemeler kapatıldığını hatırlatan Parsak, “En büyük sorunu “terör” olan bir devletin, “Trafik Mahkemeleri” varken, özel yetkili “Terör Mahkemeleri”nin bulunmaması düşünülemez” dedi.
Terör suçlarına ilişkin soruşturmaların mümkün olduğunca tek noktadan yürütülmesini sağlayacak yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirten Mehmet Parsak, “Ankara`daki bombalı saldırıda suç Ankara`da işlendiği halde bütün deliller, suçu işleyen kişi ve irtibatlarının bağlantılı olduğu yer Gaziantep olduğundan arama ve el koymalar süratle yapılamamış, suça karışan kişiler yurt dışına kaçışı engellenememiştir. Bu ve benzeri durumlarda gerekli önlemlerin süratle alınabilmesi için soruşturmaların mümkün olduğunca tek noktadan yürütülmelidir” dedi.
BU MİLLETE, HUZUR VE REFAHI SADECE “İZLETTİRDİNİZ”!
Konuşmasının son kısmında hükümete seslenen Mehmet Parsak, “14 yıldır tek başınıza iktidardasınız, hepinize soruyorum, terörü güçlendirmekten başka ne yaptınız? Bu aziz Milletin her gün onlarca şehit haberi almasından öte neye sebep oldunuz? Analar ağlamayacak sözleriyle seçim kazanırken, anaların gözyaşı dindi sloganlarıyla propaganda yaparken her gün onlarca ananın gözyaşı dökmesini kendinize nasıl açıklıyorsunuz?
Ben söyleyeyim neler yaptığınızı; çuvallar dolusu paralar ile reklam filmleri çektiniz ve bu millete izlettirdiniz, vatanımın bir köşesinde bayrağı yere düşürdünüz ancak reklam filmlerinde göndere çektiniz, vatanımın bir köşesinde binlerce anayı ağlattınız ancak reklam filmlerinde gülümseyen annelerimizi kullandınız, vatanımın bir köşesinde nöbet tutan askerimi koruyamadınız ancak reklam filmlerinde gülen oynayan asker figürü seyrettirdiniz.
Evet bu millete hiç bir zaman huzuru ve refahı yaşatmadınız sadece ve sadece seyrettirdiniz!” sözlerini kullandı.
DOKUNULMAZLIK DİLEKÇEMİZ HALA BEKLİYOR
MHP’nin dilekçesinin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen Karma Komisyon bünyesinde bekleyen terör suçları ile ilgili dokunulmazlık dosyaları hakkında halen herhangi bir işlem yapılmadığını kaydeden Mehmet Parsak, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin 3 Mart 2016 tarihli başvurusu üzerine AKP iktidarı adeta kulaklarını kapatmış ve bizim haklı başvurumuzu görmezden gelmiştir.
Sayın Başbakan’ın kameralar karşısında değil Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde meydan okumasını bekliyor, terör suçları ile ilgili dokunulmazlık dosyalarının işleme alınması adına yaptığımız başvuru hakkında acilen bir adım atılmasını buradan tekrar dile getiriyorum” dedi.
HDP’NİN GENSORU ÖNERGESİ ART NİYETLİDİR
HDP`nin vermiş olduğu gensoru önergesinin adeta “neden terörle mücadele ediliyor” anlamında olduğunu vurgulayan Parsak, “Biz bu gensoru önergesini kabul edemeyiz. Bize göre bir gensoru verilecekse ‘terörle neden yeterince mücadele edilmiyor” mahiyetinde olmalıdır” sözleriyle HDP önergesine olumsuz oy vereceklerini ifade etti.
Yorumlar
Yorum Yap