(FETÖ terör örgütü ile ilgili seri yazıma, kaldığım yerden devam.)
Değerli takipçilerim.
1.Nisan 2003 tarihinde karacaören sanayisinde arabamda bazı sorunlar vardı tamir için tamircideydim. Büyük oğlum telefonla, eşinin ameliyat olacağı yalanı ile annesini ve diğer kız kardeşini İstanbula göndermemi istiyordu.
İstanbuldan geleli daha 6. Gün geçtiği halde tekrar İstanbula cağrılmaları bir oyunmuş.
Meyer olan biteni tüm kamu oyu duymuş, Duymayan bir ben kalmışım.
Kızım üniversiteye başladığı tarihte henüz reşit değildi ve aynı yıl olan 1994 yılında, Ayrancı kız öğrenci yurdundan FETÖ'nün ışık evleri ablalar gurubunda etki altına alındığında, FETÖ nün Pursaklarda ki Külliyesinde örgüt yöneticisi 68. Yaşındaki biri ile imam nikahı adı altında evlendirilmiş, ve üç beş ay sonra da boş ol denilip iğrenç çarpık ilişkilerin döndüğü FETÖ örgütünde Bu sır iğrençlik tabiri ortaya çıkmış.
Bu olayı ben, aile bireyleri hastalık ameliyat bahanesi ile İstanbula gittikten sonra çevrede yani, Karacaören de yavaş yavaş bana anlatanlar olmuş, sokağa çıkamayacak hâle gelmiştim.
Teselli adı altında evime ziyarete gelen bazılarının da, zaten FETÖ ÖRGÜTÜNE mensup kişiler olduklarını ne yazık ki,
Başıma vahametin geldiği 1.Temmuz. 2003 tarihinden kısa bir zaman önce öğrenmiştim.
Şimdi tüm bu yaşanan acıların sorumluları, Karacaören Orta okulunda ve daha sonra da, Çok programlı lisedeki öğretmen Y.A.G. İsimli öğretmen ve cami imamı E.K. dır.
Sadece benim çocuklarım değil, 15.Temmuz.2016 darbe teşebbüsünde, Helikopter pilotu olarak, FETÖ örgütü teröristlerini helikopter ile Ali Sami Yen Stadyumuna indiren ve boğaz köprüsünde masum insanları bombaladığı için hâlâ ceza evinde cezasını çekmekte olan, K.K.Y. da, O öğretmenlerce beyinleri yıkanıp fetö örgütüne ilhak edilen çocuklardır.
Ben çok zor koşullarda, vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmeye çalışırken, Devletin okulunda, Benim vergilerimle maaş alan O hainlerin zeki öğrencilerin kanlarını girip FETÖ denilen domuza peş geş çekildiğini anladığımda, Devletin tüm organlarına baş vurularım sonuçsuz kalmıştı.
Ve O öğretmenlere ve O cami imamına kimse bu güne kadar sorgu sual sormadı.
Lüks içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Değerli takipçilerim.
Bu günlük de bu kadar. Bu yazı dizim devam edecek. Elbette Bir yetkili organ, O öğretmenler ve imama bu eylemlerini sorar ve hesap verirler, vermelerini bekliyorum.
İnşallah mahşere kalmaz.
Bu yazı dizimi, Afyon Time.com İnternet Haber sitesinde yer alan köşemden de takip edebilirsiniz. Bizden ayrılmayın, Hepinize saygılar.
Yorumlar