Gözden kaçırmayın

Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıDemirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalı

“Bu düzen değişecek”sloganıyla yapılan 6. Büyük Kongre’de Temel Karamollaoğlu 871 oy ile yeni genel başkan oldu.
 
Düzeni değiştirecek temeller atıldı
 
Milli Görüş hareketi, dün yine tarihi bir gün yaşadı. 1969 yılında yola koyulan Milli Görüş dün Ankara’da heyecan ve şevk veren büyük bir kongreye imza attı. Saadet Partisi 6’ıncı Olağan Büyük Kongresi ‘Yeni Hamle’ vizyonuyla gerçekleştirildi.


Onbinlerce dava erinin akın ettiği kongrede Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın veda konuşmasının ardından kürsüye gelen yeni Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun tarihi misyonu içeren vizyoner, yenilikçi ve geleceğe ışık tutan konuşması salondan büyük alkış aldı.
   
ERBAKAN’IN YAKTIĞI MEŞALEYLE YÜRÜYORUZ
 
Saadet Partisi Genel Başkan Adayı olarak kürsüye gelen Milli Görüş hareketinin ‘bilge başkanı’ Temel Karamollaoğlu, uzun tarihi ve yön verici bir başlangıç konuşması gerçekleştirdi. “Önümüzü kesemediler. Biz bu gün yine varız” diyen Karamollaoğlu “Ayaktayız, azimliyiz. Hocamızın, Milli Görüş Lideri’nin yaktığı o büyük meşale ile yürüyoruz.



Biz niye bu davayı yürütüyoruz, niye güdüyoruz. Biz Allah rızası için bu çalışmayı yürütüyoruz. Biz dünya menfaatleri için bunu yapmıyoruz. Mazlumların yanında olduğumuzu, bütün gücümüzle çalışacağımızı, her yolda gayret göstereceğimizi dünyaya ilan ediyoruz” diye konuştu.
 
 KARAMOLLAOĞLU’NDAN KAMALAK’A TEŞEKKÜR
 
Saadet Partisi Genel başkan adayı olarak kürsüye gelen Milli Görüş Hareketi’nin ‘Bilge Başkanı’ Temel Karamollaoğlu; tarihe not düşen bir başlangıç konuşması gerçekleştirdi. Genel başkan adayı Temel Karamollaoğlu’nun yön verici o konuşmasının satır başları şu şekilde: “Yaklaşık 20 yıldır birlikte çalıştığımız Prof. Dr. Mustafa Kamalak Bey’e hem son yaptığı konuşmadan hem de bu güne kadar yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkürü bir borç biliyorum. Bu emeklerinin devamını nasip etsin. Allah razı olsun. Davamızı çok güzel özetlediler.”

 
En son karşılaştığımız darbelerden birisi olan 28 Şubat’ın askerin sahnelediği bir kalkışma olmadığını ifade eden Karamollaoğlu, “Bir partiye gazete kupürleri ile dava açtılar. Birtakım hakim geçinenler de partimizi kapattılar. Hoca’mızı siyasetten yasakladılar. Biz bunları unutamayız. Hoca’mızın başlattığı hamlelerin önünü kesmek için her yola başvurdular. Ama önümüzü kesemediler. Biz bu gün yine varız. Ayaktayız, azimliyiz. Hoca’mızın, Milli Görüş liderinin yaktığı o büyük meşale ile yürüyoruz.” dedi.
 
BİZİM İLK VASFIMIZ İMAN VE İNANÇTIR
 
“Öyle büyük bir hamle içine giriyoruz ki, buna inanmayan, Cenab-ı Hakk’a güvenmeyenler giremezler” ifadesini kullanan Karamollaoğlu, davanın sahiplerinin ilk vasfının iman ve inanç olduğunu ifade etti. Karamollaoğlu, “Biz onu ahlak ve maneviyat olarak tarif ettik. Ahlaki ve manevi değerleri ihya etmeden kimse bizim bu yolumuzda bizimle yürüyemez.


4 kere partiniz kapatılacak. Sonra aranıza fitneler sokulup bölünecek. Ama siz yine yola çıkacaksınız. İnanç kemale ermeden söylediğimiz ifadeleri başkaları kullanamazlar. Şaşırtırlar, yanılırlar. Biz AB’nin bir parçası olamayız. Çünkü AB Hristiyan gelenekleri üzerine kurulmuştur. Biz bu medeniyetin bir parçası olamayız. Siz inancınızı değiştirmeden ahlaki ve manevi kuralları bize uydurmadan bizimle beraber olmanız mümkün değil” diye konuştu.

 
4 KERE PARTİMİZ KAPATILMASINA RAĞMEN HALEN YÜRÜYORUZ
 
“Biz niye bu davayı yürütüyoruz, niye güdüyoruz. Biz Allah rızası için bu çalışmayı yürütüyoruz”, diyen Karamollaoğlu, “Dünya menfaatleri için bunu yapmıyoruz. Mazlumların yanında olduğumuzu, bütün gücümüzle çalışacağımızı, her yolda gayret göstereceğimizi dünyaya ilan ediyoruz. Bu yolda bizden ayrılan kardeşlerimiz de oldu ancak biz bu yolda ilerliyoruz.


Adil bir dünyanın kurulması amacıyla çalışıyoruz. Hakkı hakim kılınmadan adalet tesis edilemez. Bunun tarifini doğru yapmamız icap eder. Biz hiçbir zaman tereddüt etmeden yürüyoruz. 4 kere partimiz kapatılmasına rağmen halen yürüyoruz” diye konuştu.
  
120 YILI ASLA UNUTMAYACAĞIZ
 
Nasıl Hakk’ı tesis edeceğiz sorusuna cevabın geçmişte aranması gerektiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Ecdadımız bir zamanlar adaletin timsali olmuş; krallar bile Osmanlı’nın gücünden çekinmişler. Ama biz ne zaman zayıflamışız, mazlumlara zulümler başlamıştır.


Maalesef bizim inancımızın temsilcisi olan Osmanlı tarihe karışmıştır. Son yüz yirmi seneyi de hiçbir zaman unutmamamız icap eder. Niye? Bu kadar kesin bir rakam söylüyorum. Çünkü 120 yıl önce Siyonizm ortaya çıktı. Osmanlı yıkıldıktan temel hedefleri bir devlet kurmaktı. Yalta’da bir araya gelerekbu günkü dünya düzeninin temelini attılar” şeklinde konuştu. Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Ancak hiç tahmin etmedikleri bir şey ortaya çıktı.


Bu düzeni değiştireceğini söyleyen biri ortaya çıktı. İşte bu zat Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır. Erbakan Hoca, bütün yolları denedi ancak baktı siyasete girmesi gerekiyor. Onu da yaptı ve siyasi hayata Milli Görüş’ü dahil etti. ‘Milli Görüş’ öyle basit bir kelime değil. Milli kesinlikle kavmiyetçilik değildir. Bu anlayış bir inanç, bir şuur ifadesidir. Onun için biz farklıyız. Sakın size benzeyen bazı insanları görüp de onlara inanmayın. Aynı saf da namaz kılarlar ama idealleri bizimle örtüşmez.”
 İLK DEFA BİR DARBE MUHALEFETE KARŞI YAPILDI
 Karamollaoğlu, konuşmasının devamında, “Hiç unutmayın. İlk attığımız iki adım. Biri TUSAŞ’ın kurulması. Tam 40 yıldır var. Biz ne zaman iktidardan uzaklaştıysak TUSAŞ’ın benzinini kestiler. Ötekisi de faizsiz bankacılıktı. DESİYAB Bankası ilk faizsiz bankamızdı. Arkasından iki yıl içinde 250 civarında sanayi tesisinin temelini attı Hoca’mız. Ama bunu görenler ortaklığımızı bozdular, hemen ardından seçimlere gidildi. Yine engelleyemediler.


O zaman ki Güneş Motel formülü ile bunu başardılar. Ama Meclis o 22 vekilin istediği istikamete yöneldi. İsrail ile ilişkileri kesmiyor diye dışişleri bakanı görevden alındı. Sonrasında ise Konya’da o tarihi mitingi yaptık. Dünya tarihinde ilk defa bir ihtilal iktidara karşı değil muhalefete karşı yapıldı” diye konuştu.
 EKONOMİYE OBEZİTE BENZETMESİ
 “Şu anda dünyada insanların karşılaştığı en büyük hastalıklardan birisi nedir?” diye soru soran Genel Başkan Karamollaoğlu, “Obezite hastalığı. İnsanlar yiyor, şişiyor ama gücü de azalıyor. Ayak da duramıyor. Şimdi bizim ekonomimiz obeziteye benziyor. Rakamların büyümesi, ekonomik değerlerin artması, Türkiye’nin güçlenmesi manasına gelmiyor.


Şu anda Türkiye’de kalkınıyoruz diye ne yapılıyor. Otoyollar, havaalanları, tüp geçitler. Bunların hepsi güzel şeyler. O yolu kendi ürettiğimiz iş makineleri ile yapmalıydık. O yolun üzerinde giden arabaları biz üretmeliydik. Dünyanın en gelişmiş uçaklarını Amerika’dan alacağız. Bir uçak kaç liraymış. 98 milyon dolarmış. Tüccar mantığı. Gavurdan aldığımız silah ile kendimizi savunamayız.


THY’yi geliştiriyoruz ama parası onların cebine giriyor” ifadelerini kullandı.
 
BİZ MERHAMETLİYİZ KARDEŞLERİMİZİ SEVERİZ
 
Karamollaoğlu, “Siz milletten gerçekleri saklayamazsınız. Hükümetin bütçelerini, merkez bankasının rakamlarına bir baksınlar, acıklı halimizi orada görsünler. Çıkmaz sokağa girdik. Allah yardımcımız olsun. Biz felaket tellallığı yapmak istemeyiz. İsteriz ki ekonomik politikaları ülkemizi güçlendirsin. İktidarda bulunan arkadaşlarımıza onları tenkit etmek, onları kötü duruma düşürmek için yapmıyoruz.


Bundan ders alsınlar, adımlarını ona göre atsınlar istiyoruz. Biz merhametliyiz, herkesi severiz ama yanlışını da üslubuna göre söyleriz” dedi.
 
SADECE LAF YETMEZ
 
Türkiye’nin, bu günlerde her yerden göç aldığının altını çizen Karamollaoğlu, “Suriye’den, Irak’tan göç alıyor. Sadece yurtdışından değil de yurtiçinde de göç oluyor. Bizim açtığımız fabrikaların tamamı kapatıldı. İnsanlar çalışamaz iş bulamaz hale geldi. Türkiye’nin iç göçü akıl almaz boyutlara gelmekte.


Sivaslıyım. Sivas Türkiye’nin ikinci büyük iliydi. 9 milletvekilliğinden şimdi Sivas Ankara’ya sadece 5 vekil gönderebiliyor. Yüzde 2 ile temsil ediliyordu şimdi yüzde 1’in altına düşüyor. Kars’ı da, Diyarbakır’ı da, Muş’u da böyle. Bu olmaz. Nasıl olur da bir hükümet böyle bir gidişatın önünü kesmek için adımlar atmaz. Sadece laf yetmez” ifadelerini kullandı.
 
FAİZE ÖDENEN PARAYLA İŞSİZLİK ÇÖZÜLÜRDÜ
 
Başbakan’ın, Güneydoğu ile ilgili birtakım teşvikler açıkladığını fakat bu teşviklerin yetmeyeceğini dile getiren Karamollaoğlu, planlamanın fotoğrafı çekip projeler üretmek olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Planlama olmazsa iş yapamazsınız. Keyfi olarak siz ülkenin ekonomisini ayağa kaldıramazsınız. Bıraktık dış borçları. Dış ticaret açığı nasıl önlenecek. Nasıl bir tedbir var. Turizm diyorlar. Yav elin keyfine göre kendimizi nasıl bağlarız.


Son otuz yıldır bizim dönemler hariç. Bir faiz ödemesi. Borç gözükmüyor. Sadece faiz kaldı, şimdi bütçe de. Faize ödediğimiz parayı biz bunu sanayiye, tarıma yönlendirebilseydik. Türkiye’de işsizlik diye bir problem kalmazdı” şeklinde konuştu.
 
BİZ İBRAHİMî YOLDAYIZ, IRKÇI DEĞİLİZ
 
Terörü Milli Görüş’ten başka kimsenin önleyemeyeceğinin altını çizen Karamollaoğlu, “1993 yılında bu salonda bir kongre yaptık. O kongre de Hocamız, bu gün Kürt sorunu diye takdim edilen sorunun nasıl çözümleneceğini açıkladı. Bunları söyledi diye siyasetten yasaklandı. Bizi bir arada tutan millet kavramıdır. Biz “Milleti İbrahim’iz, ırkçı değiliz. Siz İbrahim’in yolunda giderseniz sizi ateşe atmayı denerler ama Cenab-ı Allah (C.C.) o ateşi gül bahçesine dönüştürür. Bütün bu sorunları inşallah çözeceğiz. İnanıyorum, inanmadan dava yürümez” diye konuştu.
 
İSRAİL ANLAŞMASINA RIZA GÖSTEREMEYİZ
 
İsrail ile yapılan anlaşmaya da değinen yeni genel başkan Karamollaoğlu, “İsrail ile yapılan anlaşmayı içimize sindiremedik. Ortadoğu’daki bütün planlar Siyonizm menşeilidir. Biz buna rıza gösteremeyiz. İsrail’in karşısında ayak da durabilecek tek güç odağı Türkiye’dir. Bunu hiçbir zaman unutmamanız icap eder” ifadelerini kullandı.
 
MECLİS’TE OLMALIYIZ
 
Kongrede konuşan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, bir davanın başarısının iki şartı olduğunun altını çizdi. Asiltürk, “Bir davanın başarılı olabilmesi için ilk şart heyecan yani gönülden yönelmek şartı, bu gerekli olandır. Sadece heyecanla mesele çözülmez. Milli Görüşçüler de ilk şart olan davasına bağlılık ve heyecan mevcut. İkinci şart ise kötülükleri ortadan kaldırmak iyiliklerin ise hakim olması için yeter şartıdır. Yeter şartı için de hikmetle güzel söz kullanmalıyız. Sonrasında ise nerede olmamız lazım. Meclis’te olmalıyız. Çünkü zulüm kanunları orda çıkıyor. Öyleyse bizim Meclis’e girmemiz bu hizmeti yapmak için gereklidir. Yoksa milletvekili olmak bakan olmak için değil. Heyecan çok önemlidir, onu göz ardı edemeyiz” dedi.
 
 
Sabahın erken saatlerinden itibaren Atatürk Spor Salonu’nun içi ve dışı hınca hınç doldu. İstiklal Marşı’nın ardından ise Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın konuşmasından oluşan “Niçin Türkiye ve İnsanlığın kurtuluşu Saadet Partisi’ne bağlıdır?” temalı sinevizyon gösterildi.
 
NE ABD, NE RUSYA SADECE İSLAM BİRLİĞİ
 
Karamollaoğlu:” İslam ülkelerine nasıl da güvenip yola çıkıyorsunuz. Hangi İslam ülkesi şimdi güçlü. Ya Amerika ya Avrupa ya da Rusya ve Çin’e güveneceksiniz. İnanç kemale ermeden söylediğimiz ifadeleri başkaları kullanamaz. Şaşırır, yanılırlar. Biz AB’nin bir parçası olamayız. Çünkü AB Hristiyan gelenekleri üzerine kurulmuştur. Biz bu medeniyetin bir parçası olamayız. Siz inancınızı değiştirmeden ahlaki ve manevi kuralları bize uydurmadan bizimle beraber olmanız mümkün değil.”
 
 
SİYASİ PARTİ VE ELÇİLİKLERDEN MİSAFİRLER KATILDI
 
Saadet Partisi’nin 6’ncı Olağan Büyük Kongresi’ne yurtiçinden ve dışından da çok sayıda davetli iştirak etti. Siyasi parti temsilcilerini yanısıra sivil toplum kuruluşları başkanları ile İslam ülkelerinin temsilcileri katıldı…

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök,

Hüda Par Genel Sekreteri Şehzate Demir,

BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır,

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan,

DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Uğurtürk,

Doğu Türkistan Sürgün Dışişleri Bakanı Murat Altun,

Bem-Bir Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay,

Öz Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert,

AGD Genel Başkanı Salih Turhan,

Cansuyu Genel Başkanı Mustafa Köylü,

Medya-Der Genel Başkanı ve Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş,

Yeni bir Dünya İşadamları Derneği Genel Başkanı Selman Esmerer,

İran Büyükelçiliği Müsteşarı Jebrail Mohammadzadeh,

İran Büyükelçiliği İkinci Müsteşarı Seyed Rasoul Bashiri,

Filistin Büyükelçiliği Müsteşarı Muhammed Nabel Sarraj,

Malezya Büyükelçisi Birinci Sekreteri Rafida Wati Ahmad,

Pakistan Büyükelçisi Sohail Mahmood.
 
KAMALAK’TAN VEDA KONUŞMASI
 
Prof. Dr. Mustafa Kamalak konuşmasında şu hususlara değindi: MNP’yi, MSP’yi, Refah’ı, Fazilet’i kurarken hangi ruh ve heyecana sahip idiysek, bugün de, aynı coşku ve heyecanla bu kutlu hedefe yürüyoruz. Çünkü bizler ezelden ebede devam eden bir yolun yolcularıyız. Yeryüzünde tek bir mazlum kalmayana dek devam edecek bir mücadelenin mensuplarıyız.

 
GENEL BAŞKAN OLARAK SON KEZ HİTAP EDİYORUM
 
Bugün genel başkanınız olarak sizlere son kez hitap ediyorum. Elbette bugünden sonrada bir ağabeyiniz, bir kardeşiniz olarak, ama en önemlisi bu büyük hareketin bir neferi olarak sizlerle omuz omuza yürümeye devam edeceğim. Çünkü hep söylediğim gibi bizler bu davaya koltuk ile değil yürek ile bağlıyız. Bugünkü konuşmamda öyle siyasi değerlendirmelere girmeyeceğim.


Bugün, benim için kendi adıma bir muhasebe yapma günüdür. Sizlere hesap verme günüdür. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, bu görev hayatımın en zorlu ama en onurlu göreviydi. Ve genel başkanınız olduğum gün sizlere bir söz verdim. Yalnız hakkı bilip, yalnız hakkı söyleyeceğime söz verdim.
 
HAKKINIZI HELAL EDİN…
 
Temel bey, bilgisi, birikimi, tecrübesi ile sadece partimizin değil bütün milletimizin takdirini kazanmış bir isimdir. Temel ağabeyimizin etrafında bizlerde kenetleneceğiz inşallah. Beş yıllık görevimde bilerek kimseyi kırdığımı hatırlamıyorum. Ama bilmeyerek herhangi birinizin kalbini kırdıysam Halillik diliyorum. ‘salon helal ediyoruz’ Hepinizi Allaha emanet ediyorum. İkbale istikbale doğru İslam Birliği’ni kurmak için Allah rızası için geceyi gündüze katmak mecburiyetindeyiz.
 
NE YAPTIYSAM ALLAH RIZASI İÇİN YAPTIM
 
Bütün kalbimle söylüyorum ki, bu koltukta hiçbir zaman mal için, ikbal için oturmadım. Şan için, şöhret için oturmadım. Gün gelir, milletvekili, bakan, başbakan olurum diye oturmadım. Hocamızın dediği gibi, “Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım” Allah rızası için, Allah rızası için… Bu görevde eksikliklerim, hatalarım olmuş olabilir. Hepimiz insanız. Ancak bilerek kimseyi incitmemeye, kimseye haksızlık etmemeye özen gösterdim. İnşallah bugün bir bayrak değişimi, bir nöbet değişimi gerçekleşecek. Hepinizin yakından tanıdığı, davamızın çok değerli büyüklerinden biri olan Temel Karamollaoğlu bey genel başkanlık nöbetini devralacak.
 
YILDA 5 KEZ WASHİNGTON’A GİDENLER…
 
1yılda 5 kez Washington’a gidenleri görmezden gelenler, 1 kez Şam’a gittik diye bizi Esadçı yaptılar. Londra’yı, Brüksel’i mesken tutanları görmezden gelenler, 1 kez Tahran’a gittik diye bizi Şiacı yaptılar. Diyarbakır’ı, Hakkâri’yi teröre teslim edenleri görmezden gelenler, Şırnak’a gittik diye bizi bir günde HDP’ci yaptılar. Evet, şu 5 yılda her şey olduk. Saddamcı olduk, Esadcı olduk, Kaddafici olduk. Hakkı ve hakikati söylediğimiz için, gün geldi Ergenekoncu olduk.


Birileri Türkçe olimpiyatlarında FETÖ’ye övgüler dizerken, birileri devleti parsel parsel peşkeş çekip, paralel yapıyı 10 yılda 15 kat büyütürken heyhat onlar değil ama biz paralelci olduk. Olsun, hiç önemli değil. Elhamdulillah hiçbir zaman yetim hakkı yiyenlerden olmadık. Hiçbir zaman devletine, milletine kumpas kuranlardan olmadık.
 
EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜM TEŞKİLATIMA
 
Elbette en büyük teşekkürüm siz Anadolu’nun yiğit insanlarına, siz teşkilat mensuplarınadır. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, Saadet Partisi teşkilatları bu ülkenin en özverili, en çalışkan ve en fedakâr insanlarıdır. Kar demeden kış demeden, var demeden yok demeden koştunuz. Gece demeden, gündüz demeden yollara düştünüz. Hiçbir zaman mazeretlere sığınmadınız. Her zaman bu ülkenin teminatı, sigortası, pusulası oldunuz.


Çünkü sizler mazlumların, mağdurların Afrika’da açlıktan ölen çocukların tek umudusunuz. Zulmün ve sömürünün değil, hakkın ve adaletin hâkim olduğu bir dünyanın tek umudusunuz.
 
ASİLTÜRK VE KARAMOLLAOĞLU’NDAN KAMALAK’A HEDİYE
 
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ve Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’ndan es-ki Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak’a, Sülüsle yazılmış “Asr Suresi’nin bulunduğu bir tablo hediye edildi.