Gözden kaçırmayın

Köylülerin su  kavgasına Valilik son noktayı koyduKöylülerin su kavgasına Valilik son noktayı koydu

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası’nda dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından ifade vermeye gitmeyi reddeden bazı HDP’li milletvekillerin tutuklanması konusu değerlendirildi.


Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.

“Bu ülkede yaşayan herkesin hukuka ve anayasal düzene uyması zorunludur”

İfade vermeyi reddeden HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Meclis İdare Amiri İdris Baluken’in de aralarında bulunduğu bazı HDP’li milletvekillerinin çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandıklarını söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Bazı HDP’li vekiller ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.


Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde TBMM’den çıkan yasa gereği milletvekili dokunulmazlığı kaldırıldı. Söz konusu yasanın ardından bu HDP’li milletvekilleri Cumhuriyet Savcıları tarafından ifadeye çağrıldı. Ama bu HDP’liler, ‘Bizi çağırmayın, ifade vermeyeceğiz. Mahkemelerinizi tanımıyoruz’ dediler. Bunun üzerine çıkarılan yakalama emri gereği bulundukları yerlerde yakalanarak Savcılığa getirildiler ve mahkemede tutuklandılar.


Bu ülkede yaşayan herkesin mahkemeye çağrıldığında biz sizin mahkemenizi tanımıyoruz deme hakkı yoktur. Bu ülkede yaşayan herkesin hukuka ve anayasal düzene uyması zorunludur. Kimse devlete, hukuka kafa tutamaz” şeklinde konuştu.

“Bunlar Türk insanını temsil etmiyorlar”

“Bu dünyada yaşayan hiç kimse dokunulmaz değildir. Olmaması da lazım” diyerek sözlerine başlayan Gazeteci Ahmet Tunca, “Bugüne kadar dokunulmazlığı bazı vekiller adeta bir zırh gibi kullandılar. Neyse ki milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı. Uzun bir süredir Mecliste bulunan Ak Parti, CHP ve MHP’li vekiller HDP’lilerin çoğu zaman haddi aşan beyanlarını sabırla seyrettiler ve zaman zaman onları uyardılar. 


Ama HDP’liler pervasızca konuşmaya devam ettiler. Sen beni yargılayamazsın, tutuklayamazsın dediler. Her gün devlete rest çektiler. Bu kadar haddini aşma olamaz. Bunların tutuklanmasında geç bile kalındı. Bu tutuklamaları haklı buluyorum. Artık bunlara bir ders vermenin zamanı gelmişti. Bu parti Türkiye partisi olamaz. Bunlar Türk insanını temsil etmiyorlar” dedi.

“Bunların amacı şov yapıp, batının dikkatini buraya çekmektir”

“HDP’li milletvekilleri tutuklanmak istediler” diyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Açıklamalarıyla, tavırlarıyla teröre desteklerini sürdüler. Ülkemizde suç olan eylemleri yaparsanız tutuklanırsınız. Bu vekiller hukuku tanımıyoruz dediler. Dokunulmazlık zırhına büründüler.


Meclis dokunulmazlıkları kaldırdı ve bu vekiller tutuklandı. Ben mahkemeye gitmem, gitsem de savunma vermem anlayışı devleti tanımamaktır. Devleti hukuk bir araya getirir. Siz hukuku tanımazsanız devleti tanımamış olursunuz. Tutuklanmak isterseniz de Türk savcıları sizi tutuklarlar.

Bunların amacı şov yapıp, batının dikkatini buraya çekmektir. Ama Türkiye’nin şu anda böyle bir kaygısı yok. Çünkü ülkemiz şu anda topyekûn bir şekilde terörle mücadeleye odaklanmış durumda. Bunlar arkalarında birilerinin toplanacağını da zannetmesinler. Böyle bir şey olmayacağı ortada” diye değerlendirmede bulundu.

“Sen kimsin Selahattin Demirtaş?”

HDP ve öncesinde farklı isimlerle kurulan aynı düşüncedeki partilerin milletvekillerinin uzun zamandır seçildikleri bölgenin değil Kandil’in, 1999’dan bu yana da hem Kandil hem de İmralı’nın milletvekili olmaya özen gösterdiklerini söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Arkasından da Türkiye Cumhuriyeti’ne ciddi manada kafa tutmaya başladılar. Ben bir rakam vereyim. 154 milletvekili hakkında 800’den fazla fezleke var.


Bunlardan 500’den fazlası HDP’ye ait. Bu kadar suç işleyip, kanun nizam takmayacaksın. Böyle şey olmaz. Demirtaş’ın ağzından, ‘Sizin mahkemelerinizi tanımıyoruz’ lafını duyduk. Sizin dediği kim? Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemesi. Sen kimsin Selahattin Demirtaş? Sen Türk siyasetinin değil, terörün temsilcisisin” şeklinde görüşlerini ifadelendirdi.

Basın Odası programında merhum Başbakan Bülent Ecevit de 10.vefat yıldönümü nedeniyle anıldı. Ayrıca Kurtuluş Gazetesi’nin yeniden yayın hayatına başlayacak olması dolayısıyla yorumcular tarafından başarı temennilerinde bulunuldu.