Gözden kaçırmayın

Öğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdiÖğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdi

Şeker-İş kongresi birbirinden ilginç konuşmalara sahne oldu. Kongre salonunda MR sorunundan, AK Parti - Milli Görüş tartışmasına, özelleştirme politikalarından Afyon’un sorunlarına kadar pek çok konuyu içeren konuşmalar yapıldı.Şeker-iş aynı başkanla devamŞeker-İş Sendikası`nın 12. olağan seçimli genel kurul toplantısına tek aday ve liste olarak katılan Murat Karamoçu tekrar seçilerek güven tazeledi. 111 delegeden 76 kişinin oy kullandığı seçimde sandıktan geçersiz oy çıkmadı.Kongre divanı Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök`ün başkanlığında; Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Cengiz Ünver, Tekin Mert, Hasan Basri Gülen ve Sabri Yavuz`dan oluştu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile toplantının açılış konuşmasını eski ve yeni Şube Başkanı Murat Karamoçu yaptı. ŞEKER SANAYİ VAZGEÇİLMEZ UNSURŞeker-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Karamoçu, şube olarak olağan genel kurul toplantısının gerçekleştiği 9 Kasım 2009 tarihinden günümüze; dünyada, Türkiye`de şeker sektöründe riskli ve gelecek açısından kaygı yaratan, birbiri ile bağlantılı süreçler yaşandığını ifade etti. Kendilerinin yaşananlara tanıklık ederken, çalışma hayatı ve sektöre ilişkin süreçte de işleyiş, hızını kesmeden devam ettiklerini söyleyen Karamoçu; "Söz konusu süreçte, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin ihaleler kapsamında hukuki ve siyasi iptal kararları ile uzun ve yorucu bir mücadeleye giri sendikamız, bu gün gelinen noktada dünya uygulamalarını referans alan çalışmaları ile ülkemiz adına atılan isabetli bir kararla amacına ulaşmıştır. Sendikamız; yaklaşık 12 yıllık mücadelesinde, şeker endüstrisinde özelleştirme, daha önce Et ve Balık Kurumu`nda yaşandığı gibi, şeker üretimini tasfiye edip, Türk Gıda Sanayi `ni ithalata dayanan yapay bir şeker üretimine pazar yapmaya götüreceğini usanmadan anlatarak siyasi ve hukuki çalışmaları ile şeker sanayinin, bir toplum için tarıma dayalı endüstri, tarımsal kalkınma ve sağlıklı beslenme için vazgeçilmez bir unsur olduğunu hafızalara kazımıştır. Sendikamız, Şeker Sanayi`nin özelleştirilmesi kanosunda birtakım çıkar grupları ile kurulan ittifaklar ve çalışmaları açığa çıkararak, Başbakanımızın bu konuda talepleri karşılayan tavrını sergilemesini ve özelleştirmeleri iptal etmesini sağlamıştır." dedi. ÜLKE ÇIKARLARI DA ESAS Uzun süredir bekledikleri 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu`nun kabul edildiğini belirten Murat Karamoçu, sendikalar yasasının Türkiye`nin emeğini koruyan, ekonomik ve sosyal gelişimini teşvik eden, destekleyen bir kanun olmasını ümit etti. Yeni yasanın hayata geçirilmesiyle deği iş kolunun, tüm örgütsel varlığın, en küçük imalathaneden, en büyük fabrikaya kadar bütün işyerlerini kapsayacak yeni bir örgütlenme sürecini kapsadığını belirten Karamoçu; "Bildiğiniz gibi Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, Şeker Sanayi iş kolunu Gıda Sanayi`nin içine alarak, genişletmiştir. Bu yeni süreçte işyerlerimiz sadece şeker fabrikaları değil, artık tüm gıda endüstrisidir. Sendikamız Şeker-İş`in belirleyeceği strateji öncelikle; işçi sınıfının, diğer kesimlerin, sendikaların, diğer emekçi sınıf ve tabakaların yanı sıra, ülkemiz çıkarlarını da dikkate alan bir yaklaşımı esas alacaktır. Dışarıdaki işyerlerinin büyük çoğunluğu örgütlenmemiş olsa da, sendikal anlamda yetersizlik gösteren, dolayısıyla sendikal yapılanmaya hazır olan işyerleri ile örgütlenmemiş işyerleri hedef kitlemiz olacak, sendikal örgütlenmeyi sadece şeker fabrikalarında değil, şubelerimizin bulunduğu şehir ve bölgelerde tüm gıda sektörünü kuşatacak şekilde yeniden yapılandıracağız." diye konuştu. "BİZ ÜRETİMDEN YANAYIZ"Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Karamoçu sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle bu dönemde, içe dönük mücadeleyi bir kenara bırakarak, birlik ve beraberlik içinde fabrikamızın bacalarının tütmesi için, kamuoyunu bilgilendirmek, tüm grupların desteğini almak, siyaset adamlarını bu yönde ikna etmek ve gereken adımları atmak için, dışa dönük mücadelemizi artırarak devam ettirdik. Çünkü biz üretimden yanayız. İstihdamın artırılmasından yanayız. Var olan fabrikaların kapanmasından değil, yeni ve daha iyilerinin açılmasından yanayız. Tarihi bir sorumluluk ve geleceğe iyi bir miras bırakma gerekliliğinin idrakindeyiz. Bu duygu ve düşüncelerle 12. olağan genel kurulumuzun, ülkemiz şeker sanayine, Şeker-İş`e Afyonkarahisarımız`a ve çalışanlarımıza hayırlı olmasını Cenab-ı Allah`tan dilerim." Toplantıya; AK Parti Milletvekili Halil Ürün, CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Şeker-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Cengiz Ünver, Şeker-İş Sendikası Afyon Şube eski Başkanı Şükrü Balık, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mevlüt Ülker, AK Parti, CHP İl Başkanlıklarının temsilcileri, SP Merkez İlçe Başkanı Ali Aygün, bazı Belediye Başkanları ve delegeler katıldı.KARAMOÇU YENİDEN BAŞKANŞeker-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Karamoçu yeniden başkan seçilirken, İdari Sekreterliğe Mehmet Temür, Mali Sekreterlik görevine ise Hasan Üçağıl seçildi. Yönetim kurulu üyeliklerine; Oğuzhan Yanık, Osman Karagöz seçildi. Denetim kurulunda; Hasan Büber, Murat Varhan, Ahmet Girişkin görev yapacak. Disiplin kurulunda ise; Habib Erdem, A. Kadir Altuntaş, Gazi Çeşme yer alıyor. Üst kurul delegeliklerine; Murat Karamoçu, Zübeyir Çetin, Nail Karabacak, Ahmet Alaka, Orhan Çınar, Nurettin Özkan, Ramazan Uğuz seçildi. (Kocatepe) Milli Görüş cephesinden Ürün`e tepkiMilli Görüş ekolünden gelen Milletvekili Halil Ürün, Şeker-İş Sendikası kongresinde Afyon Şeker Fabrikası`nın açılışını merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan`ın yaptığını hatırlattı. Ürün, bir dönem Erbakan ve siyasi görüşlerine "Kunta Kinte muamelesi" yapıldığını söyledi. Ürün`e salonda bulunan SP Merkez İlçe Başkanı Ali Aygün`den AK Parti`nin vekili olarak Milli Görüş eseri olan fabrikalara sahip çıkmaması yönünde tepki geldi."ERBAKAN`A KUNTA KİNTE MUAMELESİ YAPILDI"Siyasetçiler olarak kendilerinin dengeyi tutturmak zorunda olduklarını temas eden Milletvekili Halil Ürün, herkesin bu ülkenin insanı olduğunu, aynı topraklardan ve atmosferden yararlanıldığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti bir gemi ise herkesin aynı gemi içinde olduğu benzetmesini yapan Ürün; "Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Şimdi neresini affedeyim? Kargil konusunu mu affedeyim, bir gecede çıkan şeker kanununu mu affedeyim? Ben kardeşiniz olarak o günde siyaset yapıyordum. Sayın Derviş`i getirdiklerinde 28 Şubat sürecinden sonra 15 günde 15 kanun çıkarken biz buralarda tepiniyorduk. Ama sesimizi kimseye duyaramıyorduk. O zaman Fazilet Partisi daha öncesinde Refah Partisi vardı. RP kapanmadan önce de şekerin sorunları ile yakınen ilgileniyordum. Bu şeker fabrikasına siyasi biri sahip çıkacaksa biz sahip çıkacağız. Bu vesile ile boynumun borcudur ki bu fabrikanın temelini rahmetli Necmettin Erbakan atmıştır. Söylemek zorundayız. Buranın açılışını Necmettin Erbakan yaptı. Ama yıllarca rahmetli Erbakan`ın ve siyasi görüşlerine bu memlekette Kunta Kinte muamelesi yapılmıştır. En son 28 Şubat`ta yaşananları hepimiz biliyoruz. Ben RP İl Başkanı olarak 28 Şubat süreci ve ondan sonraki süreçte siyasete en ciddi ve büyük bedeli ödemiş kardeşinizim. Ahmet beyin söylediği doğrudur. Siyaset taraf olmaktır. Bu konular siyasetin dışında değildir." şeklinde konuştu. "BİR HAKKIN TESPİTİ İÇİN SÖYLEDİM"Milletvekili Halil Ürün, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök`ün nişasta bazlı şekerlerle ilgili durumu güzel anlattığını, Kargile hemen izin verilmesine şaşırdığı sözünü yadırgadığını belirtti. Ürün şöyle konuştu: "Niye şaşırdın Sayın Başkan. Ankara`da yaşıyorsun sen de genel merkezde idin o zaman. Şaşıracak ne var. Hepsi Mesut Yılmaz tarafından özel olarak planlandı. Önce Kargil kuruldu, önce 28 Şubat yapıldı. Siyasetçiler devre dışı bırakılıp ondan sonra bunlar satıldı. Mesut Yılmaz, 5-10 tane bankaya izin verdi. Sonra bu bankaları teker teker batırdılar. 28 Şubat sürecinde biz ödedik. 230 milyar doları bu millet ödedi." Oturduğu yerden Ürün`ün sözünü kesen SP Merkez İlçe Başkanı Ali Aygün, "Sayın Milletvekili 10 yıldır iktidardasınız. Milli Görüş’ündür bu fabrikalar AKP`nin değil." dedi. Aygün, cevap hakkı doğduğunu ileri sürerek kürsü konuşması için söz istedi.Divan Başkanı Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök`ten sukuneti sağlamasını isteyen Ürün konuşmasına devam etti. SP Merkez İlçe Başkanı Ali Aygün`ün tepkisine karşılık veren Ürün; "Bir cümle de sevgili ağabeyimize. Biz herkesin siyasi görüşüne saygı duyuyoruz. Bu topraklar milletindir. Bir siyasi görüşe falan tapuladığımızda yok. Ben de sahip falan çıkmıyorum. Bir hakkın tespiti açısından bunları söylemek durumdaydım söyledim. Kimseye de cevap hakkı doğuracak şekilde yanlış bir cümle kurmadım. Bundan çok eminim." dedi. (Kocatepe) "Şeker için pancar üretimi şart"Afyon Şeker Fabrikası Müdürü Sebahattin Çömlekçi, fabrikadaki ana üretim kalemi şeker için şeker pancarının şart olduğunu söylediAfyon Şeker Fabrikası Müdürü Sebahattin Çömlekçi, Şeker-İş Sendikası genel kurul toplantısında sendika kıymetinin yurt genelinde çok büyük olduğunu belirtti. Fabrikada üretilen şeker için hammaddenin pancar olduğunu, pancar üretimi için gerekli çabanın gösterilmesi gerektiğini belirten Çömlekçi, memleket genelinde çok sayıda avantaj olduğundan söz etti. Çömlekçi, Şeker-İş Sendikası genel kurulunun şeker camiasına hayırlı, uğurlu olmasını diledi. (Kocatepe) "Sağlık Bakanlığı’nda refüze edildim"AK Parti Milletvekili Halil Ürün, MR konusu ile ilgili olarak Parti içinde tepki vermesine rağmen bazı isimlerin birileri için kahramanca mücadele verdiğini, hatta kendisinin Sağlık Bakanlığı`nda refüze edildiğini açıkladı.Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu`nun MR konusundaki açıklamaları hakkında konuşan Milletvekili Halil Ürün, herkesin sağlık hizmeti aldığını, 2002 yılında AK Parti iktidar olduktan sonra Afyonkarahisar`da ilk MR hizmetini Afyon Devlet Hastanesi`nin verdiğini kaydetti. Ürün şöyle konuştu: "Uzun yıllar bölge illerine de bu hizmet verildi. Özel hastaneler ve üniversite hastaneside MR aldı. Günlerden gün oldu aynen Sayın Başkanın söylediği gibi devlet hastanesi 2,5-3 senedir bir MR işini çözemedi. Bunun parti içinde mücadelesini bu kardeşiniz verdi. Saatlerce tartıştık ve ben dedim ki bunları yapamayan  insanlara teşekkür ederim. Bu adam bunu yapamıyor. Ama maalesef sapı bizden. İçimizden arkadaşlar birileri için kahramanca mücadele ettiler. Bu kardeşinizi Sağlık Bakanlığı`nda bile refüze ettiler. İçim yanıyor. Niye yaptım ben? Ne yaptım ben? Bu MR hizmetini veremeyen beceriksiz başhekime teşekkür ederim dedim. Hepsi bu başka bir şey demedim. Yok olmaz bu bizim arkadaşımız kalacak. Kalsın buyurun. Amma Allah`tan Afyon`da üniversite hastanesinde MR var. Onlar 24 saat çözüyorlar. Daha iyisi olabilir. Ormanı kesen baltanın sapı bizden. Çözüm cehaleti yenmek zorundayız. Bİzi bu cehalet öldürüyor bitiriyor." (Kocatepe)Uslu`nun gündeminde yine MR vardıTürk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, kimseyi suçlamadığını, MR ihtiyacı konusunda suçlunun siyaset olduğunu söyledi. Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, kısa dönemde Afyonkarahisar`da yaşanan MR tartışmalarını hatırlattı. Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, iki yıldır ilde MR`la ilgili hizmet verilemediğini söyledi. Konunun TBMM`de de gündeme geldiğini belirten Uslu şöyle konuştu: "Sivil toplum örgütlerinin tamamı bunu konuştu. Mutlak surette ben Afyon`da bu MR konusunun iyi tartışılıp konuşulduğunu düşünüyorum. Fakat her nedense bu MR`la ilgili cevabı sadece kurumda bulunan arkadaşlarımız verdiler. Bunun çeşitli mazeretlerini söylemeye çalıştılar. Bu mazeretler MR`ın iki sene gecikmesini ortadan kaldırmıyor. Bir mağduriyet var. Bu mağduriyeti mutlaka konuşmak lazım. Bence TBMM`ye kadar Afyon`un MR`ı sorun olduysa bundan çok üzüntü duyduğumu, bunun yerelde konuşulup tartışılıp bir basına ifade edilmemiştir. Sadece orada bürokrat olan arkadaşlarımız kendilerini savunmaktan öteye gidemediler. Bu mağduriyete çok üzüldüğümüzü özellikle ifade etmek istiyorum. Özellikle iktidardan taleplerimiz var. Muhalefet bunları gündeme getirirken iktidar da muhatap alıp bir kaç görüş ve düşüncesini ortaya koyacak. Ben siyasetin kaybettiğini düşünüyorum. Zaten siyaset buna yeterince müdahale edebilseydi bu gecikmeleri yapamayacaktı. Biz de hukukçularla çalışıyoruz. Milletvekillerimizin çoğu hukukçu. Bunun anlaşılmayacak bir tarafı yok. Ben kimseyi suçlamıyorum. Sadece siyaseti suçluyorum. Bizim siyasetten beklentimiz her gün artmalı. Biz siyasetçilerimizle bunu konuşmalıyız." (Kocatepe) "Şeker işçileri ile birlikte direndim"CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, İl Başkanı olduğu dönemde sendikanın yaptığı bir eylemde polis coplarına karşı şeker işçileriyle birlikte direndiğini söyledi.Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ahmet Toptaş, Şeker-İş Sendikası kongresinde hem köylünün hem de pancar üreticilerinin sorunlarını yakından bildiğini söyledi. Toptaş, yakın geçmişte Şeker-İş Sendikası üyelerinin eylemlerinde İl Başkanı olarak polis coplarına karşı onlarla birlikte direndiğini ifade etti. İşçi camiası sorunlarını da iyi bildiğini belirten Toptaş sözlerine şöyle devam etti: "Şeker şirketinin çok önemli işlevi vardır. Şeker şirketi okuldur. Türkiye`de modern tarımın yaşama geçirilmesi için kurulmuş ilk okul şeker şirketidir. Bizim çiftçimiz gübre, ilaç kullanmayı ve bürokratik ilişkiler kurmayı şeker şirketi ile öğrendi. Özbekistan`da kurulan şeker fabrikası bizim övüncümüzdür. Allah nasip etti, Özbekistan`daki şeker fabrikasının temeline harç atanlardan birisi olmaklada bugün gururlandım." (Kocatepe) "Türkiye üzerindeki oyunu bozmak boynumuzun borcu"Nişasta bazlı şekerlerle ilgili Türkiye`nin pazar olması oyununu uluslararası güçlerin tezgahladığını açıklayan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök,  bu oyunu bozmanın hem kendilerin hem de siyasilerin boyunlarının borcu olduğu mesajını verdi.Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök Afyon Şubesi genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, 2004 yılında Özelleştirme Strateji Raporunun hazırlandığını hatırlattı. Gök, bu raporu 200 yıldır uluslararası platformda ticaret yapan bir firmanın yaptığını belirterek bu şirketin Türk Şeker Fabrikalarının özelleştirilme stratejisini hazırladığını kaydetti. Gök şunları söyledi: "2000`li yılların başında Türkiye`de başlatılan bu oyun bozmak hem bizim hem de siyasilerin boynumuzun borcudur. Bu ifademle kesinlikle siyasi bir söylemde bulunmuyorum. Ülkenin kaybedeceği 3 milyar dolarlık yerli katma değerden bahsediyorum. Bunu paylaşan 10 milyon insandan bahsediyorum. Fakir fukaranın ekmeğinden bahsediyorum. Bunu samimiyetle söylüyorum. Nişasta bazlı şekerlerle ilgili Türkiye`nin pazar olmasını uluslararası güçler tezgahlamış. Bunu önlemenin yolu sivil toplum örgütlerinin vazifelerini yerine getirmelerinden geçiyor. Biz kolayca şunu yapabiliriz; siyasilere topu atıp onlar çözsünler. Şunu da samimiyetimle söylüyorum. Siyasilerin her şeyi bilmeleri gibi bir mecburiyetleri yok. Sivil toplum örgütleri ve muhalefet bunlar için var. Ana muhalefet, yavru muhalefet, iktidar. Kim olursa olsun. Bizim seçilen herkese saygımız var. Çünkü bizlerde seçilmiş insanlarız." (Kocatepe) Vekiller programa yetişme stresi yaşadıŞeker-İş Sendikası Şubesi`nin genel kurul toplantısı açılışına katılan AK Parti Milletvekili Halil Ürün İle CHP Milletvekili Ahmet Toptaş`a Divan Başkanı Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök`ün toplantının sonuna kadar kalma ısrarı programa yetişecek olan milletvekillerine stres yaşattı. İhsaniye ilçesine bağlı Döğer beldesinde dün düzenlenen Seyyid Cemal Sultan anma törenlerine yetişmek zorunda olan Ürün ve Toptaş kısa süre de olsa daraldı. Milletvekili Toptaş, 60 kilometre yol gideceklerini, kendilerinin beklendiğini belirterek anlayış gösterilmesini rica etti. (Kocatepe) Toptaş: Salonu terk etmeyin Sayın Genel BaşkanŞeker-İş Sendikası kongresindeki konuşmaları akabinde Döğer`deki programa yetişmek için salondan ayrılacak olan Milletvekilleri Halil Ürün ve Ahmet Toptaş`ı geçirmek isteyen Divan ve Sendika Genel Başkanı İsa Gök ve diğer ev sahipleri ile milletvekilleri arasında salonu terk etmemeleri diyalogu yaşandı. CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Gök`e "Salonu terk etmeyin Sayın Genel Başkan." derken, sendikanın Şube eski Başkanı Şükrü Balık, misafir geçirmenin sendika geleneği olduğunu söyledi. (Kocatepe)