Çünkü Anayasa yetmedi AHİM'in içeride tutulmasının insan hakları mahremiyeti olduğunu ve hala kesinleşmiş bir suçu veya cezası olmayan bir insandan bu kadar mı çekinilir dedirten bu davranışlar ve suçlamalar ilginçti..
Neyse 'Biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz..' diyen CHP'nin kozmik odasındakilerin, Baykalcı ve 5'lilerle iş yapan yerel yöneticilerin işbirliğiyle evine giden Kılıçdaroğlu'nun ve yıllardır onun yanındayken sanki yeniymiş misali değişmeyenlerin değişimiyle Genel Başkan olan Özgür Özel'in Edirne selamını bende tekrarlayıp, memleketim Ardahan'a döneyim..
Çünkü benim de selam gönderdiğim Demirtaş'ın bugünü anlatan dünkü konuşmaları gibi ben de bugünü anlatan iki yazımı yayınlayayım hele bakalım bana kim ne diyecek diyerek..
Ha bu arada başında bulunduğu belediyenin işini partilisi, meclis üyesine ihale eden CHP'li başkana da selamımı gönderirken, Sarıgül ile rant pazarlığa oturduğu ileri sürülen İstanbul'un Ağ saçlı Şişli Belediye Başkanına da selam göndermek gerekir derken güncelliklerini koruyan iki yazımı teknolojik kızımın seslendirmesine bırakalım derim..
**Ermit İnşaat..
Ardahan’ın Posof İlçesinde başlayıp, Çıldır ve Hanak İlçelerinde devam eden HES Barajlarının aynısından olan Hanak Çat köyü sınırlarındaki HES barajının İmar Mevzi Planı almadan yapıldığını öğrendiğimizde Ardahan’ı, Ardahanlıyı takmayanların sadece bu barajı yapan firmamı yoksa ona benzer birçok firmamı olduğunu parmaklarımızla tek tek saydık..
Buna 10 parmağın yetmediğini gördüğümüzde burada bir yanlışlık olduğunu da düşündük..
Ki bu yanlışlığın bu firmalardan değil, Ardahan ve Ardahanlıyı bunlara taktırmayan siyasi ve resmi kurumlar olduğunu anladık..
Nasıl mı?
Adam Ardahan nerede bilmez ama Ardahanlının büyük uğraşları sonucu elde ettiği ve yaptırdığı onca iş gibi üniversite kampüsünün ihalesi gibi milyonluk işleri internet üzerinden pat diye alır..
Kendisi bile gelmez, tuttuğu iki mühendisi, işe aldığı 50 veya 150 Ardahanlı olmayanı gönderir ve kurduğu şantiyesi ile başlar milyonluk işi götürmeye..
Utanmazsa ve imkan olsa Ardahanlıdan bir çivi veya bir ekmek bile almayan bu firmalar bununla kalmaz burada irili ufaklı işleri de alır, Ardahanlı müteahhit ve işçinin ekmek yemesine engel olurlar..
Bu yetmez doğanın anasını ağlatır, ormanın içine beton ve kum santralleri kurarlar kimse nedense ve en önemlisi ‘Ne hikmetse (!)’ sesini çıkarmaz..
Buna resmi kurumlarda dahildir..
Örnek mi?
Alın size Ermit denen ama sahibini, yöneticisini değil vali belediye başkanı, il genel meclisi, belediye meclis üyesi, köy muhtarı, milletvekili, stk yöneticisi, o inşaatın yapıldığı alanda çobanlık yapanın bile yüzünü sahibini görmediği, tanımadığı gerçeğidir..
Evet, Ardahan’da Mevzi İmar Planı almadan, masa üzerinde hazırlanan Çevresel Etik onayı ile işe başlayan, ama Ardahan ve Ardahanlıyı takmayan, doğayı alt üst eden, çevreyi katleden, dereleri kurutan, çamlıçatak ormanını toz altında bırakan, kuş bataklığını söndüren bu firmaların sahiplerini, yetkililerini niye tanımayız..
Biz Ardahanlıları takmadıklarından mı, tanımadıklarından mı?!.
**Aşıkşenlik’i kimler istemedi..
Nüfusları 2 binin altına düştüğü için Hanak ilçesine bağlı Ortakent (B. Nakala) Beldesinin kapatılması ardından şimdi de diğer iki beldesinin, yani Çıldır/Aşıkşenlik (Suğara) ve Göle/Köprülü (Goreveng) Beldelerinin kapatılma ile karşı karşıya kalması, başta Ardahan Belediye Başkanının olmak üzere AK Partili vekilin, STK Yöneticilerinin, Derneklerin, basının umurunda değil gibi..
Çünkü günlerdir burada kendimizi yırtıp, dururken Ardahan Belediye Başkanının, Çıldır Belediye Başkanının, Göle Belediye Başkanının diğer ilgili, ilgisiz kişi ve kurumların bu konuda ne bir demeçleri, ne de bir adımlarına rastlamadık..
Evet Ardahan'da yaşananlara karşı duyarsızlıkları ile tanınan ATSO, AZO, AŞOB, ESOBB gibi kurumların da sesinin çıkmadığı şu günlerde asıl sorulması gereken diğer bir önemli soru daha var..
O da Aşıkşenlik'in bugünkü hale düşmesine neden olanların kim veya kimler olduğudur..
Çünkü bugün nüfusu 900'lere kadar düşen ve bu gidişle kapatılacağına kesin gözle bakılan Çıldır Aşık Şenlik beldesinde her seçimde birbirlerini şikayet edip, nüfüs sildirenleri de tartışmak gerekir..
Adam rakibine oy verecek diye 'Bunlar, şunlar burada oturmuyor' diyerek şikayet ede ede beldede kimseyi bırakmadı..
Çıldır'ın olduğu gibi Ardahan'ın simgesi konumunda olan Aşıkşenlik'in köy veya mahalle olmasını izleyenlerin başında Çıldırlı olan Rektöründe geldiğini belirtirken, bu beldenin bugünkü hale düşmesine neden olanların yine siyasiler olduğunu öğrenmek ve duymak gerçekten acı verici bir durum değil mi?
Bilmiyorum ama bugün iki veya üç köyün birleştirilmesi halinde ancak kurtulabilecek olan Aşıkşenlik'in Çıldır'a bağlanmaması içinde yine aynı siyasilerin harekete geçtiğini duyuyoruz..
Çünkü aynı siyasiler şimdi de Aşıkşenlik Çıldır'a bağlansa yarın Çıldırlı değil, Aşıkşenlikli seçilir korkusu yaşayan Çıldırlı siyasilerdir..
Yorumlar