Evet, kamuoyu denen toplumun basın ve medya aracılığıyla gelişmeleri yoğun şekilde takip ettiği bir zamanda, sanal ortamın en çok kullanıldığı bir ortamda dergi çıkarmanın ne kadar mantıklı olduğunu soran bir dostum istediğimiz reklam desteğini duymazdan gelip, 'bu ekonomik krizde ve onca zorluklara katlanmamamı, benim de bir çoğu gibi al-yapıştırlı yöntemlerle gazetecilik yapmamı, hatta pandemiden sonra sanal gibi moda olan home ofisten çıkma, kendini boşuna yorma..' diyordu.

Tabii reklamını da veren bu dostumun iyi niyetli bakışı, yaşadığımız ortam gereğince size mantıklı gelebilir. Çünkü sizler de biz gazetecilerin yaşadığı durumların aynısını yaşıyorsunuz. Yani "bir reklam için haber, ropörtaj için koşuşturacağına otur oturduğun yerde. Ve 'uzaktan yapacağın bağlantılarla, yazışma ve görüşmelerle sanal ortamda gazetecilik' yap diyen bu dostuma 'esen küçük bir rüzgar ile bugünlerde kuruyup, yere düşen ve çöp olan yapraklar misali sanal ortamın gazeteciliği zayıflatması gibi kalıcı yayıncılığı öldürdüğü söylemese de adı üstünde 'kalıcı' olması önemlidir..' diyerek yeni bir çalışmamız olan ve 8. sayısını hazırladığımız şu an elinizde bulunan dergimizin bitme aşamasına geldiğini fark ettik.

Yani kısacası 'bitti tükendi..' denen basılı yayıncılığın kalıcı olduğunu ve sanal gibi uçup gitmediğini, kuruyan yaprak gibi uçan sözle ve sanalla değil, baki kalan yazıyla diyerek yeni bir dergimizin baş yazısını gibi bir kez daha teşekkür ettiğiniz sizlerin reklam desteğiyle yeni bir dergimizi, derginizide bitirmiş olduk..

'Reklam ve Desteklerinizle Daha Özgür Gazetecilik, Daha Güçlü, Gür ve Kalıcı Yayıncılık..' diyerek..