Diyanetin resmi sitesi https://islamansiklopedisi.org.tr/idris adresinde Mehdi’nin isminin İDRİS olacağı belirtilmiştir.
Dileyen kişiler bu linkten yazının tamamını okuyabilerler.

Kur’an’da sadece iki yerde doğrudan zikredilmektedir.
Bunların birinde, “Kitapta İdrîs’i de an; çünkü o çok sadık bir peygamberdi.
Biz onu yüce bir makama yükselttik” (Meryem 19/56-57), diğerinde, “İsmâil’i, İdrîs’i, Zülkifl’i de hatırla.
Bunların hepsi sabredenlerdendi.
Onları rahmetimize kabul ettik.
Onlar hakikaten iyi kimselerdendi” (el-Enbiyâ 21/85-86) denilmektedir.

Bazı İslâmî kaynaklarda İdrîs’in asıl adının Uhnûh (Ahnûh) olduğu, Allah’ın kitabını çok okuduğu için kendisine İdrîs denildiği nakledilirse de (İbn Kuteybe, s. 10) bu görüş doğru kabul edilmemektedir.
İdrîs kelimesinin İbrânîce ve Süryânîce’de aslının bulunmadığı nakledildiği gibi “ders” kökünden “if‘îl” kalıbında Arapça bir kelime olup İbrânîce’de “öğretti, alıştırdı, eğitti” anlamındaki “hnh” kelimesinin tercümesi olduğu da ileri sürülmüştür (Ahmed el-Cevâlîkī, s. 102-103; Jeffery, s. 51).
Zemahşerî, idrîsin ders kökünden Arapça bir kelime olduğu, Allah’ın kitabını çok okuyup incelediği için kendisine bu ismin verildiği yolundaki görüşü reddeder (el-Keşşâf, II, 513).
İdrîs kelimesinin menşeine dair bu görüşler İdrîs’in kimliğiyle ilgili tartışmaları da beraberinde getirmektedir.

Müslüman müellifler, Kur’an’daki bilgilerden hareketle ve Kur’an dışı kaynaklardan, özellikle de Kitâb-ı Mukaddes, apokrif eserler ve rabbânî literatürden faydalanarak İdrîs’i, Kitâb-ı Mukaddes’te yer alan ve semaya kaldırılmış olan şahsiyetlerden (Hanok [Hanokh, Enoch, Uhnûh], İlyâ [İlyâs] veya Hızır) biri olarak kabul etmişlerdir.
Müslüman müelliflerin hepsi İdrîs’in, Kitâb-ı Mukaddes’teki rivayete göre ebedî hayata ermiş olan veya Kitâb-ı Mukaddes dışı yahudi dinî literatürüne göre ölmeden cennete giren Hanok (Honoch) olduğunu kabul eder.
Bu görüşü benimseyen ilk müellif Taberî’dir (Târîḫ, I, 170).
Fahreddin er-Râzî (XXI, 233), Nesefî (III, 265), İbnü’l-Esîr (I, 62) ve diğer müfessirler de İbrânîler’in Uhnûh’u ile müslümanların İdrîs’inin aynı kişi olduğunu söylemektedir.
İslâmî kaynaklarda Uhnûh, Batı dillerinde Enoch ve Henoch olarak zikredilen Hanok isminin aslı İbrânîce Hanok’tur.

Hanok, Kitâb-ı Mukaddes’te dört farklı şahsın ve bir şehrin adı olarak geçer.
Konuyla ilgili olan Hanok, Âdem oğlu Şît oğlu Enoş oğlu Ken‘ân oğlu Mahalàlel’in oğlu Yared’in oğludur (Tekvîn, 5/1-18).
Tevrat’a göre İbrânîce’de “ders vermek, aydınlatmak” anlamlarına gelen Hanok (EJd., VI, 793) altmış beş yaşında Metuşelah’ın babası olur; daha sonra 300 yıl Allah ile yürür, oğulları ve kızları doğar ve toplam 365 yıl yaşar.
Nihayet gözden kaybolur, çünkü onu Allah almıştır (Tekvîn, 5/21-24); şu halde o ölmemiştir (İbrânîler’e Mektup, 11/5).
“Allah ile yürüdü” ifadesi bir övgü olup Hanok dışında sadece tûfan öncesi şahsiyetlerden Nûh için kullanılmıştır (Tekvîn, 6/9).
Ahd-i Atîk’in Katolikler’ce kutsal sayılan Siracide bölümünde (44/16; 49/14) Hanok’un rabbin rızâsını kazandığı, yeryüzünden alındığı, ona benzer hiç kimsenin yaratılmadığı belirtilmektedir.

Hanok, Âdem’den sonra yedinci nesildir (Yahuda’nın Mektubu, 14-16).
Kendisinden öncekilere ve sonrakilere göre ömrü kısadır.
Hanok’un semaya yükseltilmesi imtiyazı daha sonra Peygamber İlyâ’ya da bahşedilecektir (II. Krallar, 2/3, 5).
Hakkında Kitâb-ı Mukaddes dışında Talmud ve Midraş ile apokrif literatürde de bilgiler bulunan Hanok’un bir peygamber mi yoksa kutsî bir şahsiyet mi olduğu konusu yahudi âlimleri arasında tartışmalıdır.
Aggadah’ta (yahudilerin Talmud ve Midraş’ın kıssalar, efsaneler, alıntılar, darbımeseller, folklorik temalar içeren bölümlerine verdikleri isim) Hanok, ölüm acısını duymadan cennete giren dokuz sadık insandan biri olarak gösterilir.

Yahudi kaynaklarındaki bilgilere göre Hanok, gizli bir yerde sadık bir insan olarak yaşarken bir melek kendisine gelir ve bu inzivâdan çıkıp Tanrı’nın yolunda gitmeleri için insanlara ÖĞRETMENLİK yapmasını ister.
Bunun üzerine Hanok 243 yıl öğretmenlik (peygamberlik) yapar ve bu dönemde dünya huzur ve barışla dolar; hatta bütün krallar ve prensler ona boyun eğer.
İnsanoğluna yaptığı hizmetlere karşılık Tanrı onu gökte de meleklerin kralı yapmaya karar verir ve şimşek gibi savaş atlarının çektiği alev saçan bir arabayla kendisini semaya alır.
Tanrı Hanok’a muhteşem bir elbise ve gözleri kamaştıran bir taç giydirir.
Ona hikmetin bütün kapılarını açar ve kendisine “Metatron” (bütün semâvât sakinlerinin prensi ve başı) adını verir, bedenini bir şûleye dönüştürür, onu fırtına, kasırga ve gök gürlemesiyle kuşatır (EJd., VI, 794).

Hanok, mistik yahudi grupları içerisinde kendisine büyük önem verilen bir şahsiyettir.
Bu gruplara göre bazı melekler özel bir mazhariyete erişmiş olup bunların en başında Metatron yer alır.
Böylece o başmelektir ve diğerlerinin prensidir.
Merkabah literatürüne göre Metatron, Hanok’un beşerîlikten kurtulmuş ve melekleşmiş hali olup göğe alındıktan sonra orada insanların amellerinin kaydını tutmaktadır (ER, V, 118).
Kabbalistler’e göre de altı harfle yazılmış olan Metatron Hanok’tur, fakat o yeryüzündedir.
Zohar kitabına göre Hanok, Âdem’in nesillerinden her birinin kitapları gibi bir kitap sahibidir.
Onun kitabı “hikmetin sırrı”dır (EJd., XI, 1443-1446).
Dünyanın sonuna doğru Hanok, Eliya (İlyâ, İlyâs) ile beraber “yol açıcı” ve “hazırlayıcı”, dolayısıyla MEHDİ rolünü oynayacaktır.
Bunlara göre Hanok melekleşince Metatron adını almış ve nûrânîleşmiştir.
Eliya da ölmemiş, göğe çekilmiştir, fakat hâlâ beşerî formunu korumaktadır.

Ancak Hanok ile Eliya’nın aynı şahıslar olup değişik isimlerle ifade edildiğini ileri sürenler de vardır (a.g.e., VI, 793).
Bu bilgilerin ışığında Yahudilerin kaynaklarında İslam’da da ahir zamanda zuhur edecek Mehdi’nin isminin Yahudi kaynaklarda Hanok yani İDRİS isminin olacağı anlaşılmaktadır.
“İsmâil’i, İdrîs’i, Zülkifl’i de hatırla.
Bunların hepsi sabredenlerdendi.
Onları rahmetimize kabul ettik.
Onlar hakikaten iyi kimselerdendi” (el-Enbiyâ 21/85-86) ayetinde de Allah’u Teala İdris’i de ‘AN’ o hakikaten iyi bir kimseydi olarak bahsetmesi ve burada İdris peygambere atıf yaparken aynı zaman da Mehdi’nin ismine de atıf yapabileceği anlaşılmaktadır.

Kitab-ı Mukaddes yani Tevrat’ta da Mehdiye dair işaretler olduğunu başta peygamberimiz olmak üzere başka alimler de dile getirmişlerdir.
Tevrat,Zebur ve İncil’in bozulmamış kısımlarından bölümleri kitap ehline Mehdinin okuyacağı bildirilmiştir.
Mehdi zuhur ettiğinde Tevrat, İncil ve Zebur’dan bölümler okuyacak.
Bunun üzerine Tevrat, İncil ve Zebur ehli dinleyecekler ve diyecekler ki; “BUNLAR HZ. NUH’DAN BİZE GELEN BÖLÜMLER VE KİTAPLARIMIZDAKİ BOZULMAMIŞ BÖLÜMLERDİR.
BUNLAR BİZİM ŞİMDİYE KADAR OKUDUKLARIMIZDAN DAHA İYİDİR”( Bihar-ül Envar 51-52-53. Ciltler karma İngilizce çevirisi, Sayfa: 300)

Yani Mehdinin 4 kutsal kitapta da yer aldığı açıktır.
Yahudiler Mehdiyi Mesih olarak beklemektedirler ve isminin de HANOK yani İDRİS olduğu bilmektedirler.
Hanok isminin Arapçaya geçerken İDRİS ismine dönüştüğünü yukarıdaki bilgilerde yer verdik.
Hem İbranice de hem Arapça da DERS veren,eğiten anlamında olan HANOK  yani İDRİS isminin ayrıntılarından bahsettik ahir zamanda ‘yol açıcı’,’hazırlayıcı’ öğreten ve öğretmenlik yapan MEHDİ rolünü üstleneceğinden bahsetmiş olduk…
Kaynak:Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi https://islamansiklopedisi.org.tr/idris