Ülkenin ciğerini yakan Bolu'da ki yangın faciası ardından 'Zaman siyaset zamanı değil' denildiği bir günde bende bugünkü yorumumu, 'Sıra İmamoğlu'nda mı? sorusunu sormadan, ülke siyasetinden uzaklaşıp, yerele, memleketim Ardahan'ın spor kulübüne yönelik yapmak istiyorum.
Ve daha önce yazdığım ama güncelliğini ve gündemi bayatlamayan iki yazımı yeniden okuyup, bir iki güncelleme ile yeniden yayınlarken Ardahan'ı Bölgesel Amatör Liginde temsil eden ve ‘Paramız yok..' deyip borçlarını ödemeyen’ Serhat Ardahan Spor’a İstanbul'da yapılan destek gecesinde büyük bir miktarda bir parasal destek sunulduğunu sanırım kimin ne kadar destek sunduğunu tek tel açıklamaktan kaçtığını gördüğümüz bu kulübün mevcut yönetimi de iyi biliyordur.
Evet, bizim 13 milyon olarak bilip, yazdığı kulübün yönetimi değil şirketinin sekreterlerine hesap tutturan Kulüp Başkanının 9 Milyon dediği büyük miktarda paranın bağışlandığı Serhat Ardahan Spor’dan alacakları olanlar olmak üzere tüm Ardahan kamuoyu bilmelidir ki bu takımın er geç 3. lige çıkacağına inanan ve bu inançları ile dün olduğu gibi bugünde 1. Lig Amatör Lige hala başlayamayan Ardahan''ın BAL ligi temsilcisi Serhat Ardahan Spor’a parasal desteğini sunduğu bilinmelidir.
Şimdi Serhat Ardahan Spor ve Çıldır’dan yapılan ve icralık olan, akıbeti hala belli olmayan Çıldır Öğrenci Yurdunun durumunun yanı sıra Bolu'da 76 insanın hayatını kaybettiği dağ oteli gibi bir oteli olan ama işletilemeyen ve ne hikmetse hiç bir karşılık alınmadan Kültür ve Turizm Bakanlığına devir edileceği söylenen Yalanızçam Kayak Tesissilerinin halini ortaya koyan ve Ardahan sevdalısı (!) Ardahanlı İş Adamlarına yönelik bayatlamayan, güncelliğini kaybetmeyen iki yazıma geçelim.
**Serhat Ardahan Spor Kimsenin Babasının malı Değil..
Hala kayak yapılamayan ve hiç bir şey alınmadan Bolu'daki otelden sorumlu olan Kültür ve Turizm Bakanlığına devredileceği söylenen Yalanızçam Kayak Tesisleri ve ülkede lig beredeyse bitmek üzereyken bir türlü başlayamayan 1. Amatör Futbol Liginin maç belediği Ardahan’ın Kafkaslara açılan sınır kapıları ile topraklarından geçen boru hatları ile Üniversitesiyle tam bir vilayet olması yönünde verilen mücadeleye kimin ne kadar destek sunduğu ortadayken, ülkemin en kuzeyinde, sınır vilayeti Doğu Anadolu ile Karadeniz’i birbirine bağlayan Ardahan’ın, Kafkasların başkenti olacağı yönündeki inancımız da sürüyor.
Çünkü her ne kadar birileri kendi egolarını tatmin etmek için kaz ve saz geceleri ile başta İstanbul'da olmak üzere başka memleketlerde memleketi mi, kendilerini mi kurtarmaya çalıştıklarını anlamadan ve seçimden seçime ortaya çıkan kurtarıcılar gibi bu gecelerden sonra bir daha arkaya bakmasa da bu kentin güzel geleceğine benim gibi Serhat Ardahan Spor’a taa İstanbullarda sahip çıkmak isteyenlerin inancını kırmakta.
Ardahan’ın gelişip, büyümesi için sporun da şart olduğuna inananların başında gelen onca Ardahan sevdalısı varken, dün olduğu gibi bugün de moral bozanlar bu inancı kıramayacak bir şeffaflıkla hareket etmesi istenen bu sürecin hesap verir bir şeffaflıkla öncelikle kimin, hangi firmadan milyonları topladığı bilinen Serhat Ardahan Spor'a ne kadar parasal destek sunduğunun listesini yayınlanması olmak üzere açıklama beklenmektedir.
Ve bu açıklamaların hala aydınlatılamayan ve katili, katillerinin hala belli olmadığı ülkede bir dağ otelinde çıkan ve 80'e yakın insanın hayatını kaybettiği yangının nedenini '10 gün içinde çözeceğiz..' diyenler gibi yapılan açıklamalara benzememesi de istenmektedir.
Çünkü sahada kalmaları istenen gençleri, futbolu seven bir valisi, belediye başkanı, iş insanı, spor’a, kültüre destek veren bir başkanı olan Ardahan’ın onca samimi seveni de var.. Ve onlar kadar bu taşın altına elini sokan onca samimi insan gibi bir o kadar da genç spor severler var..
Göç başta olmak üzere beklenen yatırımların yapılmaması yüzünden adeta, ‘Gemi su aldı’ diye kaçanların yanında Ardahan’ı seven, Ardahan’dan kazandığını Ardahan’a vermek isteyenlerin olduğunu unutanlar ve bağış adı altında aldıkları onca paralara rağmen borçlarını ödemeyenler şunu bilmeli ki; Serhat Ardahan Spor’un onların değil, tüm Ardahanlıların olduğunu akıllarına sokmalıdırlar.
Çünkü bu kentte yaşanan her gelişmeye karşı duyarsızlıkları ile tanınanlara karşı bu kentin gelişip, büyümesi için mücadele verenlerin sayısı bir hayli çoktur..
Çünkü onların derdi Ardahan’dır..
Yurt sorununu çözdünüz mü?
2008 yılında kurulmasına karşın hala bir çok binayı bitiremeyen ama önceki rektörün kurduğu yeni rektörün aralarından ayrıldığı KUNİP oluşumuyla dünyaya açıldığını belirten ve Şubat ayında yeni rektörü bekleyen Ardahan Üniversitesinin 5 bine ulaşan öğrencilerinin yurt sorunu hala devam ediyor.
Ulgar tüneli gibi Doğalgazın bağlanmasının unutulduğu Posof'a da yüksekokul açtığını belirten üniversite yönetimi ve diğer idarecilerin Göle ve Çıldır daki Meslek Yüksekokullarında eğitim gören öğrencilerin nerede kaldıklarından, kar buz, ve kristal tozla tartışılan kentte hangi sosyal etkinlikler içinde olduklarının haberleri var mı?
TÜGVA ve TÜRGEM'in de Ardahan'a gelmek için uğraş verdiğini duyduğumuz sırada aileleri ile birlikte Ardahan'a gelip kayıtlarını yaptıran öğrencilerin bırakın yurdu kalabilecekleri yer olmadığını gördükleri Ardahan da hangi moralle eğitim alacakları da merak edilen diğer bir konudur.
Çıldırlı rektörün, bugünlerde ülkeden, memleketten çok Kafkasyalı iş insanları ile meşgul olan ARÜ'nün kurucusu Korkmaz'ın memleketi Çıldır'da hem de bir Çıldırlı iş insanı tarafından yaptırılan ama bir türlü bitmeyen öğrenci yurduna ne hikmetse el atmadığı Üniversitenin bu önemli sorunuyla kim ilgilenecek?
Yaz tatillerinin bir haftasını göstermelik makam ziyaretleriyle doldurup sonra da Ardahan'a gelmeyen eş ve çocuklarıyla ege bölgesinde ki tatil köylerinde geçiren ARÜ Vakfının yöneticisi Ardahanlı iş adamlarının da duyarsız kaldığı bu durumu görüp, değerlendirecek, Ardahan’a yurt yaparak para kazanacak yatırımcıların da ilgisiz kaldığı bu durum bugün öğrenci sayısı on bini bulması gereken üniversiteyi ve Ardahan'ı öğrencisiz bırakmıştır.
Üniversite öğrencisi gibi orta öğretim öğrencilerinin de yaşadığı yurt sorununun çözümüne yönelik ciddi adımlar atılması gereken Ardahan da bu yönde ki yatırımları yapanda kazanacak, Ardahan da kazanacak.
Yazımı bitirirken yine de dayanamayıp, ülke gündemine, Köroğlu'nun beyine baş kaldırdığı Bolu dağına yeniden çıkıp kendi görüşümü de buraya not olarak düşmek isterim..
Çünkü yayın grubumuzun amiral gazetesi Kuzey Doğu Anadolu Gazetesi'nin manşetinden yerel ve ulusalda gündeme getirdiği habere bende buradan bir kez daha imza atıyor ve iddia ediyorum.
Evet..
Son olarak Bolu’da meydana gelen ve bir çok insanın hayatını kaybettiği yangının birinci suçlusu, itfaiye istasyonları olmayan İl Özel İdareleridir.
Çünkü milyonluk bütçeleri olmalarına rağmen kendi hizmet alanlarında meydana gelen ve gelecek olan yangınlara müdahale edecek bir itfaiye istasyonu olmamasına karşın kent merkezlerine kilo metrelerce uzaklıkta bulunan işletmelere ruhsat veren İl Özel İdareleridir.
Bu nedenle 1. suçlu bugüne dek bu yönde yapılan çağrılara kulak tıkayıp, itfaiye ekibi olmayan, kurmayan ve bu hayati işi kent merkezlerinden kilo metrelerce uzaklıkta bulunan belediyelerin itfaiyelerine bırakan ülkedeki tüm Valiliklere bağlı İl Özel İdareleridir.
Yorumlar