Günün yorgunluğu ile başından kalktığım bilgisayarı kapatıp, evimin salonunda bulunan çekyata uzanıp, Suriye'de yaşanan son gelişmeleri de sanal ortamda izleyerek, dinlenmeye çalışırken benimde aralarında olduğum 'Serhat Sivil Toplum' adlı whatsapp grubuna bir video atılıyor..
Tıklayıp izlemeye başladığımda bu videonun 'TBMM'de nefes kesen kayyum tartışması! "AKP'ye karşı mücadele ibadettir!" başlığıyla yerel ve ulusal basında da hem video olarak hem de yazılı haber olarak bolca paylaşıldığını görüyordum.
Ve pığas dediğim rahmetli gazeteci Yusuf Şit'in kurduğu ve bize adeta bir miras olarak bıraktığı whatsapp grubuna atılan bu videoyu izlerken aynı gün ve saatlerde içinde yerine kayyum atanan Ardahanlı muhtarın konusunun da olduğu meclis konuşmaları olan videoları birbirine eklediğimi ve 'Ardahan TBMM'nin Gündemindeydi' başlığı ile kendi youtube kanalımız olan ArdahanTVHaber adlı kanalımıza, sanal ortamlarımıza eklediğimi hatırlıyorum.
Ve izlediğim videoyu bir kenara bırakıp, benim birleştirip, birbirine ekleyerek kanalımızda ve sanal ortamlarımızda paylaştığımız videoyu bir kez daha tıklayıp, yanı başımda tv'de dizi izleyen hanıma seslenerek, 'Hanım hele bak.. AK Parti Ardahan Milletvekili mecliste konuşuyor ve suyunun büyük bölümünü Karadeniz Çoruh'a akıtacak olan Beşikkaya HES Barajının yapılacağını ve bunu da yatırım diyerek Ardahanlılara duyurduğunu..' söylüyorum.
Evet, başta Kinzonun torunları Bağdeşenliler olmak üzere Düz Ardahanlı köylülerin kesin alkışladığını da düşündüğüm AK Parti Ardahan Milletvekili Kaan Koç'un müjde diye duyurduğu meclisteki bu açıklamasını üzülerek izlerken, düz Ardahanlıların kendilerini ve Ardahan'ı susuz bırakacak olan bu müjdeyi nasıl değerlendirdiklerini, nasıl anladıklarını onlara bırakıyor, yeniden pığasın kurduğu ve bizlere bırakıp, gittiği whatsapp grubuna atılan videoya dönüyorum.
Gerçi bu aralar acımı, tatlımı hala bilinmeyen, anlaşılmayan büyük turp denen ve ifadeye çağrılan İmamoğlu ismi üzerinde yaşanan tartışmalarla ülke siyasetinde yeniden başlayan ve yine gazetecilerin tutuklanmasına neden olan gelişmeleri düşünüp, ne hikmetse, nedense Hitleri, onun hapisteyken yazdığı Kavgam kitabını okuyor, izliyor ve tanıdığım, tanımadığım milletvekillerini, eş dostlarımı, takipçileri mi arıyor, muhalefetin de benim gibi Hitleri izleyip, okuması gerektiğini anlatıyorum.
Hatta başta sık sık Nutuk'u yeniden bastırıp, ücretsiz olarak dağıtan ulusalcı CHP başta olmak üzere 'toplumun büyük bölümünün muhalefet yapamıyorsunuz..' diye haklı olarak eleştirdiği muhalefetteki tüm partilerinin Hitlerin Kavgam adlı kitabını yeniden basıp, ücretsiz dağıtmalarını, bu yönde sanaldaki videolarının yeni nesil tarafından da izlenmesi için bolca paylaşmalarını öneriyorum.
Neyse kızını arayıp, babasının bıraktığı boşluğu doldurup, doldurmayacağını yani babası gibi gazeteci olup, olmayacağını sorduğum ve 'bana ne düşerse yardımcı olacağım' dediğim ama 'Amca ben şu an okuyorum, sınavlarıma hazırlanıyorum. Şu günleri bir aşayım, bakacağım' dediği Yusuf Şit'in kurup, gittiği whatsapp grubuna dönecek olursak ve 'TBMM'de nefes kesen kayyum tartışması! "AKP'ye karşı mücadele ibadettir!" başlıklı görüntüleri izleyip, haberlerini okuduktan sonra Metin Aktürk isimli dosta yazdığım mesajımı siz okurlarıma bırakmak istiyorum.
Çünkü sizin de hem memleketimin milletvekili Kaan Koç'un HES Barajı müjdeli açıklamasını hem de DEM Milletvekili Gülüstan hanım ile AK Partililer arasında mecliste yaşanan tartışma videosunu ve haberlerini izleyip, okumanızı rahmetli Şit'in bizlere bıraktığı hem de whatsapp grubuna atılan o videodan sonra kendisine yazdığım bağımsız milletvekili Enginyurt'un emeklilere anlatamadığı 'Vekil maaşı ile emekli maaşı' hikayesi gibi gruptakilerine anlatamadım ve karşılığında ne anlatmak istediğimi anlamayıp, iki saçma cevap aldığım aşağıdaki mesajı sizin de değerlendireceğiniz ve 'Evet niye acaba?' sorusuna benim gibi cevap arayacağınızı düşünüyorum.
Evet, son yerel seçimlerde hewal adı altında toplumsal olarak değil, kendi öz ve küçük, kıytırıktan çıkarları için türkücüyle iş birliği yapan ve benim ne demek istediğim geçte olsa anlaşıldıktan sonra büyük turpların pardon helwacıların olduğu DEM Genel Merkezine şikayet edilen 'Benim helwacılar' adını koyduklarım gibi bir görüntüyü izleyip, helvacıları bir kez daha fark edip, cevaplanması gereken sorularla ele aldığım o mesajım;
Metin bey merhaba..
Size bir önerim ve ricam olacak..
Bu görüntüdeki konuşmayı senden, benden daha isteksiz, tepkisiz dinleyen kim? Ve neredeyse AK Partililerin bile alkışladığı Gülüstan hanım bu haklı konuşmayı yaparken arkadaki hanımefendi kadın milletvekili arkadaşını alkışlamaktan yorulurken hanımefendinin sağındaki vekil kim niye öyle sönük ve donuk durur diye hiç düşündünüz mü?
Bilemem ama Demirtaş'ın tüm ama tüm mitinglerinde, gezilerinde yaptığı konuşmalarda da manzara hep aynı.. İnanmıyorsanız bir bu görüntüyü ve Demirtaş'ın youTube'deki konuşmalarını kayda geçiren videolarını bir kez daha izleyin ve iyi bakın..
Yani sık sık kapatıldığı için dün adları HEP, Dehap, DTP, HADEP, HDP olan, bugün DEM gibi adlar alan, eş başkanları, vekilleri, aydınları, gazetecileri tutuklanan seçildikleri belediyelerine kayyumla el konulan bu partinin yakasına 'sol, sosyalist ya da Kürt sorunu nedir?' diye sorsanız anlatamayacakların hewal diye listelerin en güzel yerine konulup, oylarımızla milletvekili diye meclise kapak atanlardan birinin Demirtaş'ı, ziyaret ettiğini ya da böyle konuştuklarını, ülke sorunlarını dile getirdiklerini hiç hatırlıyor musunuz?
Yani defalarca senin, benim gibi terörist ilan edilen Ahmet Türk bile o yaşında 'belki bu kez olur' diyerek İmralıya, dağa taşa giderken Eş Genel Başkan bile yapılan ama Hanaklı ulusalcı ailenin kızı Züleyha hanım gibi bugünlerde ortalıkta görünmeyen Ardahan'ın en sağcı köylerinden olan Sarzep'in kızı Kemalbay, Hataylı Barış Atay'ı, Kürkçü'yü, Temelli, Çandar gibilerini bu tür konuşmalar, eylemler yapılırken partiyi, partilileri hiç alkışladıklarını gördünüz mü?
Ve CHP'li Diyarbakır (Amed) milletvekili Tanrıkulu gibi veya Kars Milletvekili Alp gibi konuştuklarını görüp, izleyip, duydunuz mu? Ya da bu yönde ve şu günlerde -30°'lerle donan Ardahan'ı yakan Doğalgaz faturaları dahil ülkede ki diğer onca sorun konusunda bir demeçleri yerel veya ulusal gazetelerde okudunuz mu?
Valla bilmem ama bana sorarsan Kürt sorununun diğer bir sorunuda benim helvacı dediğim bunlardır.. Yani sizlerin o temiz yürekleriniz ve oylarınızla Heval dediklerimiz olan ama bana göre 'Bunlar heval değil aslında Helvacılardır..' dediklerimin bu partiye sızmış olduğunun görülmemesidir..
Evet, daha önce bir çok kez dişe getirdiğim, yazdığım aynı konuyu burada bir kez daha ve yarınki köşe yazımda bu durumu bir kez daha yazacağım, soracağım, soruyorum.. Bu ülkede diğer bir sorunda despot denen iktidarları ve onları besleyen sistemi suçlarken yok denen muhalefetin de, siz seçmen ve gönüldaşların kendi hevallarına dönüp 'ya siz neredesiniz, niye susar, niye alkışlamaz, yüzünüzü dökersiniz?' diye bunlara yani helvacılara bu yönde bir soru sorulmamasıdır.. Ya da 'parti eleştirilemez' denilmesindendir..
Evet Metin bey.. Anlatabildim mi bilmem ama gruba attığın bu görüntüyü izlerken ve yeniden baştan aşağıya izlediğim Demirtaş'ın bugün yaşananları anlatan geçmişteki bir çok konuşmalarını hatırlarken hep bu ilginç durumu fark eder, böyle de takıntı yapar, yazar ve 'partiyi eleştiriyor' diyen anlamazlardan tepki alırım, hatta eleştirdiğiniz iktidar gibi hain ilan edilirim..
Neyse az dinleneyim diye uzandığım çekyatta 'Gözüm ağrıyor, karnım sancılanıyor, dizlerim de sızı var.. Ama siz beni hastaneye götürmüyorsunuz?' diye hep mırıldayan 'Nene ne diyorsun anlamıyoruz' diyen torunları ile Kürtçe konuşarak kavga eden Erdoğan ve Bahçeli gibi yaşı ilerlemiş olan 80'lik anamı dinlerken senin attığın bu görüntüyü izleyip, sana bunları yazarken karşımda bulunan hanımım da yan gözle 'Acaba kime ne yazıyor' diyerek şüpheli, şüpheli beni izliyordu. Anam ve Hanımım yarattığı stresli atmosferde bende cep telefonumdan sana ancak bu kadarını yazabildim..
Gerisini sen ve gruptakiler de okuyup, ne anlatmak istediğimi, haklı mıyım yoksa 'partiyi eleştiriyor' deyip benden daha çok Kürt, Devrimci, Solcu, Sosyalist, hatta Hewal olanlar gibi onlarda beni hain ilan edip, etmemek için düşünsünler yada anlatmak istediklerimi birde bu yönde değerlendirsinler.. Ve yarın bu satırlarında olacağı HEWAL Mİ, HELVACI MI? başlıklı yazımı okumanızı da umut ediyorum.. Saygılarımla... Fakir Yılmaz/Gazeteci www.kuzeyanadolugazetesi.com
Yorumlar