Diğer onca kayyuma karşın daha yeni oturduğu Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı esnasında alacağı belediye başkanlık maaşını diğerleri gibi cep etmeyip, üniversite öğrencilerine burs olarak vereceğine inandığım Ardahanlı Vali Ozan Balcı'nın da Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum olarak atandığı şu saatlerde bir taraftan yeni bir barış süreci denen diğer taraftan sınır ötesi operasyon ve kayyum atamaları ile çalkalanan iç politikaya başını gömmüş olan bizlerin göremediklerini elin oğlu görüyor ve bu görmeleri fırsata çevirip, karıştırdıkları ülkeleri araların da paylaşma keyfini çıkarıyorlar..
Evet, aslında sömürgeci olan, insan kanı üzerine kendi ülkelerinin refahını sağlayanların başta insan haklarını, demokrasiyi, eşitliği adı altında 'Barış getireceğim' diyerek kendisine kalkan edip, başta Ortadoğu'da olmak üzere hemen her yerinde bir Karabağ yada bir Suriye oluşturdukları tüm dünyada ki 100 yıllık planlarını, demokrasi tanımayan dikta ve silahlandırdıkları örgütler aracılığı ile ellerini sıcak sudan soğuk suya vurmadan çöktüğü ülkelerde ki yaşananların altında ne yattığına baktığımızda ise hep aynı oyunu da görmekteyiz.
Yani bu yazımda da iç huzursuzluğun yaşandığı bir yere, bir ülkeye müdahale etmek isteyen dış güçlerin en büyük silahı yabancı baharlar olduğunu da görmeyen biz safların sorup, göremediği bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
Çünkü, Gabar'da çıktığı söylenen ama ne hikmetse hala Arap mazotuna alışık olan araçlarımızın deposuna girmeyen ve kırmızı kana bulanan kara petrolün bir cam kavanozla sadece Gazeteci Ahmet Hakan'a koklatıldığı ülkenin derdinin petrol, gaz, yer altı kanyağı olmadığı asıl derdinin doğusunda ki sarı bölge olurken, başta bir mahalle kabadayı gibi sağa sola bağırıp, parmak sallayan 2. Trump'un başında olduğu ve benim dünyanın cendermesi diye adlandırdığım Amerika ve Hummeni'yi İran'a indiren Fransa ve diğerlerinin derdi de bölgede insanlık, 3 yıldızlı bayrak, tek Suriye, tek devlet pardon demokrasi falan olmadığı ve bölgedeki petrol olduğu unutulmuş gibi..
Evet, şu günlerde ülke de gördüklerimize, Suriye'de yaşananlara baktığımızda 15 Şubat'ta yani son olarak Van'a da kayyum atandığı tam da bugün 25 yıl önce yakalanıp, 'gözü kapalı halde 'hizmetindeyim' dedirtilip, uçakla Türkiye'ye getirilen ve şu an İmralı'da bulunan Öcalan'ın videolumu, seslimi yoksa sevgililer günü olan ve geride kalan 14 Şubat duyguları ile dolu mektupla mı sesleneceği ve 'Ben kurdum, ben dağıtıyorum' deyip, demeyeceğini konuşup, yazar dururlar.
Birlerinin derdinin de Suriye'nin sarılaşan bölgesin de yaşananları ellerine verdikleri cetvellerle ekranlarda çalıp, söyledikleri nakaratlarla geçiştirenlerin derdinin Irak'tan sonra 2. bir Kürdistan levhasının dikilmemesi ola dururken elin oğlunun yani dış güçler denenlerin derdi olan petrolü ham yapmak için İş-İT'in ve ailelerinin cezaevleri bekçiliği yaptırılan orda ki Kürtlerin de kurdukları Özerklik rüyasındaylarken bende bir soru soracağım.
Çünkü haberlerimden, program ve ziyaretlerimde artan zaman içinde hemen hemen tüm kanal ve tarafları izleyip, bu yöndeki haber ve yorumları okurken bu soruma cevap veren ne bir görüş, ne bir fikir ne de kesin bir rapora rastlayamıyorum.
Ve Suriye'de 13 yıl süren milyonlarca insanın öldüğü, onlarcasının göç etmek zorunda kaldığı, kimin ise Esad pardon Esed gibi yanlarına aldıkları çuval dolusu paracıklarla başka ülkelere kaçtığı iç savaşın ardından yeni bir düzen kurma çalışmaları 'söz de' devam ederken, aslında kasıtlı oluşturulan bu kaosta, yaşanan ekonomik sıkıntılar dolaysıyla 'Gabar ve Karadeniz'de çıktı' denen petrol ve gazla ucuz akaryakıt bekleyen ülkemde gazetecilik yapan ben de bölgedeki diğer ülkelerde olduğu gibi perişan olan bu ülkenin hidrokarbon enerji kaynaklarının akıbetini merak ediyorum.
Uzmanlara göre ülkenin doğal gaz sahalarının çoğu Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde bulunurken, Petrol sahalarının büyük kısmı ise Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yani ABD ve tayfasının son model silahlarla desteklediği, İsrail'in yanlarında olduğu söylenen 200 bin silahlı Kürdün olduğu söylenenlerin kontrolünde..
ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin (EIA) 2015'te yayımladığı bir rapora göre Suriye'de 2,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor.
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi'nin (TESPAM) Aralık 2024'te yayınladığı diğer bir rapora göre ise Suriye'nin potansiyel rezervleri yaklaşık 6,9 milyar varil.
Aynı raporda Suriye'deki petrol üretiminin yüzde 80'ninden fazlasının SDG kontrolündeki tesislerde gerçekleştirildiğini aynı sahadaki petrol tesislerinde gerekli tamirlerin yapılarak "rehabilite edilmesiyle" bu ülkede ki günlük petrol üretiminin 250-300 bin varil seviyesine ulaşabileceği de belirtilmekte.
Ve bu rehabilitasyon üzerine saha geliştirme çalışmalarının yapılmasıyla birlikte 'beş sene sonra günlük üretim bir milyon varil seviyelerini yakalayabilecektir." denen Suriye ve sarı bölgesinde ki bu petrol ve doğalgaz kaynakları, 'şu an nerde, kimler tarafından işletiliyor ve kimlere gidiyor?' diye soran, merak eden kimse var mı?' bilmem ama senin gibi Gabar petrolünü de, Karadeniz gazını da yakamayan benim bu saçma (!) merakımı acaba kim giderecek?
Bilmem ama hasta olan Bahçeli'ye geçmiş olsun telefonu açan, partinin ana sitesinde yetmedi sanalın da mesaj yayınlayan ve Gabar petrolü, Karadeniz gazı olmazsa da Suriye petrolü gibi bir hayli yakıcı enflasyon dolaysıyla bir hayli pahalı olduğu için benim 14 Şubat'ta sevgililerime alamadığım çiçek demetleriyle ziyaret edip, birde hastalığına iyi gelecek düşündüğüm bir çorba da yapmasını da beklediğimiz DEM'lilerie de sormak isterim.
Ve aynı DEM'lilere sınır ötesi Suriye'ye, Karslılardan sonra şimdide kayyum olmazsa da kura da çıkan bir belediye başkanı olan Çıldır belediyesinin açılış törenlerinde bolca atılan milliyetçilik naraları ile etkinlik yaptıkları Çıldır Gölünün gölgesinde kalan Aktaş gölünün adaları gibi yer değiştirmeyen ve yeni bir depremin merkezi olacağı söylenip, etrafında ki İstanbul'un, Yalova'nın, Kocaeli'nin arazilerine bu iddialarla ucuza çökülen Marmara'da ki İmralı adasına ve Edirne ile Silivri'ye gitmektense Ardahanlı hemşerim olan yeni kayyum belediye başkanını, Vali Ozan Balcı'yı ziyaret edip, benden selam söylemeleri ve Suriye'nin petrolünün nerde olduğu öğrenmeleri en güzeli olacak derim..
Yorumlar