Onca sorunu, sıkıntısı olan ve göçün, 1o4 yıl önce yaşanan 'Kaça kaç' dönemi gibi hızla devam ettiği Ardahan'ı ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal olarak kurtarmak için bir emeği olmayanların 'Vallahi bende Ardahanlıyım'  demesi ne kadar samimi ve doğru bir davranıştır.


Bilmiyorum ama Ardahan'da bir evi olmayanın ama kendileri gibi memleketi terk eden  atalarından, dedelerinden kalma bir şey varsa 'miracı' diye bu kente koşa koşa gelen mirasyediler şimdi de 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..' diyerek memleketin makamlarını da yemek istiyorlar. Bunun en açık örneği verdiği eğimim, kente sağladığı kaynakları, ortaya koyduğu bilimsel çaba ve çalışmaları değil, 'Kim rektör olarak atanacak?' diye tartışılan ama 'Padişah, Kral kim olursa olsun önemli değil, Vezirlerin vezirliğe devam ettiği Ardahan Üniversitesine ve diğer bir çok kamu kurumlarına bakmak yeter, artar bile..


Evet, seçimden seçme eline aldığı çanta ile 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben vekil, belediye başkanı hatta muhtar olmalıyım..' diyerek gelip, milletvekili, belediye başkanı hatta muhtarı olduğu Ardahan ™şimdi de, 'Vallahi bende Ardahanlıyım' diyerek kristal kar tanesi logosuya süslenen ama karların eriyip, doğaya hayat verdiği gibi bu logonun kentin eğitimine, gelişimine bir türlü istendiği gibi can vermediği ARÜ'ye rektör olmak istediğini görmekteyiz.


Vallahi bilmeme ama aşağıda ki haberi yazıp, bir kez daha okuduğumda ne kadar haklı diye diye düşünmeden 'Az bile olmuş' diyerek, o haberi birde sizin puan vermenizi istemek adına bugünkü köşeme aldım.


Çünkü, Düğün değil, seyran heç değil ama 'Ardahan'da Uluslar arası Bilim Kongresi düzenliyor..' haberinin yanında ' Ardahan Üniversitesi’ne Ardahanlı Kadın Aday' haberi ve Yalanızçam kayak tesisleri ve dağ oteli işletilemeyip, kapalıyken Kayseri'ye yatırım yapıp, Ankara'da Ardahan' kurtaramayan, bu kez de tv sunuculuğuna soyunup, kaç caddesi, kaç sokağı, hatta kaç köyü olduğunu bilmese de Ardahan'ın kurtuluşunu anlattırdığı ve seçimden seçime Ardahan'ı kesilip, Esenyurt'ta kaç kez aday aday olup, aday edilmeyen Metin Toprak isimli isime bakınca bende  

'BEN ARDAHANLIYIM REKTÖR OLMALIYIM' DİYENLERE HAYDİ ORADAN' DİYORLAR!..' başlığını verdiğim  aşağıdaki ''GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..' ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.'LAR REKTÖR OLMAK İÇİM SIRAYA GİRDİ!' başlıklı haberi birde sizin okumanızı istedim.


Evet, gelin bir kes de birlikte okuyalım o Ardahan'ı, Ardahanlıların içine düştüğü çıkması anlatan o haber.. 


'GÖÇ, GÖÇ OLURKEN ARDAHAN..' ORTALIKTA GÖRÜNMEYEN ARDAHANLI PROF.'LAR REKTÖR OLMAK İÇİM SIRAYA GİRDİ!'


104 yıl önce yaşananlar dolaysıyla 'Kaça, kaç' dönemi olarak adlandırılan sürecin bir başka versiyonu olan GÖÇ dolayısıyla nüfusu her yıl biraz daha  azalan Ardahan'ın göç sorunu başta olmak üzere var olan sorunları ile ilgili ne bir görüş, ne bir yorum, nede akademik, bilimsel bir çalışmaları, çabaları olmayan ama kimliklerinde Ardahan yazdığından dolayı seçimden seçime ortaya çıkan siyasiler gibi Ardahanlı profesörlerde rektör olmak için 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..' diyerek ortaya çıkmaları dikkat çekiyor.


Başta bugün süper bir lise olmaktan öteye geçmediğiyle eleştirilen Ardahan Üniversitesinin kurulduğundan bu yana duyduğu Akademi ihtiyacı ve çağrılarına karşın öne çıkmayıp, 'Benden Ardahanlıyım, memleketim Ardahan'da eğitime katkı sunmak isterim' demeyen, düşünmeyen ama bugün başta yüksek maaş olmak üzere bir çok ayrıcalığa sahip olan makama ulaşmak için Ardahan Üniversitesine rektör olmak için 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..' deyip, sıraya giderelerken onca sorun karşısında ortalıkta görünmeyen bu, 'sözde Ardahan sevdalılara!..'

 

 Ardahanlılardan 'Haydi oradan, bugüne kadar neredeydiniz?' denilerek tepki var.
Stk'larda olmayan, yerel ve ulusal basında, ciddi akademik dergilerde adları geçen bir makaleleri bulunmayan, ülke ve dünya basında bilimse olarak bir çalışmaları bulunmayan, kendilerinin rektör olması için imza atacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bile şikayetçi olduğu bunların bugün rektör olmak için 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..'  diyerek Ardahan kamuoyunun desteğini almaya çalışmaları ve de çabalar gülünç bir durum olarak karşılanmakta.


ARDAHANLI DEĞİL, LİYAKATLI REKTÖR İSTİYORUZ..


'Hiç valilik yapmamış olanların valilik mevkii, maaşı ve imkanı, asaleten atanmayanların bürokratların asalet almak için idareci olarak atandığı, bir çok atıl bürokratın hatta hiç bir emek vermeden, bir yerde eğitim almadan, şu günler de çokça tartışılan diplomaları olmadan  sadece kendilerine yakın siyasilerin 'yakınımdır' kartvizitleri  kapıcı çaycı olarak kamu kurumlarına girip, sonradan müdürlüğe kadar yükselen ama bu mevkieye ulaşır, ulaşmaz ailece Ardahan'ı terk eden Ardahanlıları da iyi tanıyoruz' diyen Ardahanlılar birlerinin makam ve mevki için geldikleri Ardahan'da hiç bir şey katmadan kısa sürede aldıkları mevki ve makamın onaylanması ardından kenti kısa sürede terk edenlerin benzerlerinin bu zamanlarda hatırladığına dikkat çekmekteler.


Ardahanlılar, Ardahan'a idareci, siyasetçi olarak atananların, seçilenlerin Ardahanlı olması değil, liyakatli olmasını isterlerken başta bugünlerde boş olan Ardahan Üniversitesine rektör olmak için 'Vallahi bende Ardahanlıyım, ben Rektör olmalıyım..' diyenler olmak üzere bin bir sorunla mücadele eden ve en önemlisi -30°lerı geçen soğuklarda halen sınır bekçiliğine devam eden Ardahanlı sağlık beklerken, Ardahan  iş, aş isterken, Ardahanlı iyi eğitim almak isterken, Ardahanlı iş bilen siyasetçi ararken ortalıkta görünmeyen bu tür Ardahan  hayırsızlarına dikkat edilmeli diyorlar.