Bugün Suriye'de yaşananlar, kapısından verilen eğitimin anlaşıldığı memleketim Ardahan'da ve ülkede ki eğitimin halini ve İstanbul'u bırakıp, 'seçim varmış' gibi kent kent dolaşan CHP'li İmamoğlu'nun da aralılarında olduğu ülke gündemini 2021'de, 2017'de ve 2019'da yani bu yıllarda 13 Mart günlerinde ele aldığım ve arşive kaldırdığım 3 yazımda yıllar önce yazdığımı görünce ARÜ'de spor diye sarkıntılık iddiaları, 'param yok' deyip kendisine lüks yat alan CHP'li Ardahan Beldiyse Başkanı gibi siyasilerin olduğu ülkede arşivler konuşurken yeni yazılar yazmaya ne hacet dedirtiyordu.
Evet, biz emeklilerin bayram harçlığının dolduruşuna gelmeden yıllar önce yazdığım üç yazımı okumayanların okuması, okuyanların ise bir kez daha okumanız ve değerlendirmeniz umuduyla diyerek adeta bugünü anlatan 'Ben İnanmıyorum..', 'CHP Kazanırsa Ne Değişecek?!' ve 'Meclisi ayak altına almak...' başlıklı o yazılarımı erindiğimden değil, bugünü anlattığı için köşeme yeniden misafir ederken izlediğim tv kanalının yayını kesip, 'Uluslararası ödül töreni' düzenleyen Diyanetin ödül töreni toplantısında, 22 yıldır yaptığı tüm konuşmalarına benzer bir yenisine yer veriyordu.
Ve 'Emekleler Yılı'ndan sonra 'Aile yılı' ilan eden aynı Erdoğan'ın içinde olduğumuz ramazan ayında camilere imam göndermeyip, kadınlara gassallığı öğreten Ardahan İl Müftülüğünün bağlı olduğu Diyaneti' de bolca övdüğü dini duygularımıza dokunan satırlarla dolu son konuşmasın da bu haftayı 'İyilik haftası' ilan ettiği gibi bende bugün üç yazımı siz okurlarıma hediye ediyorum...
İşte O 'benden de iyilik olsun' diyerek 3 yazım..
Ben İnanmıyorum..
Nisan ayının 16’sın da yapılacak olan Anayasa Referandumu öncesi yapılanlara, yaşananlara bakınca insanının delirmemesi elden değil..
Çünkü beni dahil bu ülkede yaşayan herkesi kendisine oy veren bir anlayış olarak sayan zihniyet ülke içinde ki tüm oyları kayıp etmiş gibi 3-4 milyon seçmenin bulunduğu Avrupa’da oy avcılığına çıkmış ve burada önüne konulan engeller ardından mağdurları oynamaya yeniden başladı..
Gerçi 14 yıldır aynı film izletip, oy avcılığı yapan bu zihniyetin Avrupa ülkeleri tarafından istenmediğine ben inanmıyorum..
Çünkü başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere ABD’nin hatta İsrail’in şu an iktidarda bulunanları yeniden iktidar da tutmak için 14 yıldır yaptıkları gibi bu referandum öncesi de kolları sıvamış ve 14 yıldır el ele, kol kola birlikte çalıştıkları AK Partiyi iktidarda tutma yarışı içinde gibiler..
Buna neden ise ülke de yaşanan onca antidemokratik uygulamalara ses çıkarmayan bir Avrupa, bir Amerika görmemdendir..
Evet ben başta kınadığım Almanya ve Hollanda'da da olmak üzere Avrupa’da yeniden oynatılmaya başlanan mağduriyet senaryosuna inanmıyor tam aksine bu tür çıkışların ülkede ki iktidara ve bu ülkenin yönetim anlayışını kendi anlayışları ile idare etmeye çalışanlara bir hizmet olarak görmekteyim..
Geriye bakarsanız 'haklısın' diyeceksiniz.. 13 Mart 2017
CHP Kazanırsa Ne Değişecek?!
Başta bir çok yatırıma ihtiyaç duyan ve bu beklediği yatırımların bir türlü gerçekleşmemesi dolaysıyla sürekli göçün yaşandığı Ardahan'da olmak üzere yurdun 81 vilayetinde devam eden seçim çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
İktidarın, 'ülkeyi bölecekler' bir seçim konumuna getirdiği 31 Mart Yerel Seçimlerin nasıl bir sonuç vereceğini merakla bekleyenlerin bir bölümü mahalli seçimlerin mevcut 17 yıllık iktidarın geleceği için önemli bir seçim olduğunu, diğer bir bölümünün de genelde iktidar imkanı vermediği muhalefetin aracılığı ,le mevcut iktidara ders verme peşinde olduğunu gözlemlediğimiz yaklaşan yerel seçimler öncesi CHP'nin geleceğinin de masaya yatırılacağı da konuşulmakta.
Çünkü 6 Milyon oyu olan HDP dahil bu kadar bir gücü ittifak adıyla arkasına alan CHP'nin iktidara karşı olan hemen herkesten oy aldığı halde seçimlerin kazanan tarafı olmaması halinde başta genel başkanı olmak üzere CHP'nin bir çok kurmayının masaya yatırılacak olan bir seçim olduğu da belirtilmekte 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri.
Ama ben CHP'nin geleceğini seçimlerden sonraya bırakıp, bir soru sorup yazıma devam edeceğim.
Sorum ve sorularım şöyle;
'CHP ve CHP'li olan Belediye Başkan Adayları Kazanırsa Ne Değişecek?'
Ardahan'da olduğu gibi gümrük kapıları olan onca sınır ilin de ithalat, ihracat mı artacak? Bir türlü bitmeyen bölünmüş yollar mı bitecek? Diz boyu olan işsizlik mi çözülecek? Çeşitli adlar altında yapılan yardımlar mı artacak?, ve bunların en önemli nedenlerinden olan Kürt sorununa bir çözüm mü bulunacak?
Yani iktidarın 'terör' dediği ama tüm dünyanın adına 'Kürt Sorunu' dediği soruna yine Barış Süreci adıyla yeni bir yol mu bulunacak?
Yoksa seçilen CHP'li Belediye Başkanları al maaşı, salla başı yöntemi ile kendilerinde beklenen hizmetleri yapamamanın nedenini iktidarın olduğunu anlatan hikayelerini mi dinleyeceğiz?
Bilmem ama CHP'nin ve onu destekleyen diğer muhalefet partilerin kazanması halinde Ardahan'ın da içinde bulunduğu bir çok kentin duraklama dönemi moduna girip, 17 yıllık iktidar gücünün şımarıklığı ile hareket eden iktidarın kesintileri ile mücadele edeceği, çöpler dahil yapışması gereken bir çok hizmetin aksayacağını düşünmekte olan ve hala kararsız bir seçmen kitlesinin yaklaşan seçimlerin nasıl bir sonuçla sonuçlanacağına karar verecek olan bir sayıda olduğunu da görmekteyiz. 13 Mart 2019
Meclisi ayak altına almak...
4+4+4 İçin karışan genel meclisin kavga-gürültü içinde toz/duman olduğu bir süreçte bizim yerel meclisin halini ortaya koyan haberimiz Ardahan ve ülke gündemine bomba gibi düştü..
Gazeteciliğin masa başında yapıldığı, internetten al yapıştır ile gazetelerin çıktığı, birilerinin birilerine yaranmak için gerçekleri gizlemek için yağcılık, yalakalığın had safhaya ulaşıp, mide bulandırdığı bir Ardahan'da inadına gazetecilik yapmaya gayret eden bizlerin son olarak yayınladığı bu haber büyük mecliste yaşananlardan daha beter ve bir o kadarda rezil bir durumdur..
Çünkü İktidar partisinin Kadın Kolları Başkanı ve üyelerinin belediyenin meclisini ayaklar altına aldığını ortaya koyan bu haberimizin yayınlanması ardından yaşananları anlatsam bu köşe ve çıkardığımız 5 gazete yetmez..
Evet gazetecilik örneğini bir kez daha ortaya koyan bu son haberimizin ardından bir beklentimizin olduğunu, o beklentimizin de meclisi ayaklar altına alınan belediye başkanının ne diyeceğidir..
Çıkıp özür dilemesi gerekenlerin sus-pus olduğu bir Ardahan'da belediye meclisini ayaklar altına alanların da o görevlerinden hemen istifa etmesinin de istendiği bir süreçte bu haberimizle başında bulunduğu belediyede ki laçkalığın hesabını vermesi gereken sayın başkanın kendisine yakın gazetecileri neden çağırıp, bu konuda iki satır laf etmediğini ve en önemlisi yaşanan bu rezalete ne diyeceğini kimse cesaret edip, istemese de, şahsen ben bir vatandaş olarak istiyorum..
Çünkü halkın meclisinin masasının üzerinde cırtık atanlar kadar buna izin veren başkanda sorumludur..
Evet, sayın başkan, yerelde olduğu gibi başta Taraf Gazetesi'nde olmak üzere birçok ulusal basında geniş yer bulan 'Meclis Kamile Hanımın Ayakları Altında' başlıklı haberimize siz ne diyorsunuz acaba?
Kamile hanımın bu görevinden istifa edip, etmemeyi düşünüp, düşünmediğini de merak ederken önümüzde ki cumartesi günü kongreye giden AK Parti Ardahan İl Başkanı Yunus Baydar, ciddiyetliği ile tanıdığımız AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay'ın ve AK Parti Genel Merkezinin bu konuda ki düşüncelerini de merak ediyorum.. 13 Mart 2012
Yorumlar