(FETÖ ile ilgili yazıma kaldığım yerden devam)

Değerli takipçilerim.

Bir önceki yazımda, FETÖ ye kaptırdığım merhum kızım Cevahir Çağlar ile ilgili gerçekleri, kızımı kaldığı yurttan alan ve FETÖ nun ışık evleri ablalar gurubunun gösterdiği evlerde kaldığı için, kızıma ulaşamadığım gibi, hayatından da endişem nedeniyle BASINA baş vurmam sonucu kızımı Afyona getirmişler ve Afyon Zafer Gazetesinin kapısına bırakmış gitmişlerdi. Önceki yazım burada kalmıştı.

Zafer Gazetesinin Sahibi Sn. Kemal hortum idi ve o tarihlerde Ahmet Sarlık zafer gazetesinde yazı işleri müdürü idi. Eşi Saliha Sarlık da orada gazeteci idi. onların sayesinde kızım bulunmuştu ama, 1. Hafta yanımızda kaldı ve tekrar Ankaraya okuluna döndü.

Ancak, FETÖ nün elinden kurtaramadım.Değerli takipçilerim.  İkamet ettiğim Afyon ili çay ilçesi  Karacaören beldesi beni dınsız îlan etmişlerdi. Çünkü  ben bir fetö muhalifi idim. Mahalle muhtarı kurban derilerini FETÖ ye toplar, Cami İmamı fetöye çalışır, halkın bir çoğu fetö için canını verecek kadar fenatiktir.

Devlet okullarında öğrencilere ders veren öğretmenlerden bazıları, ve Okul müdürü FETÖ için çalışır çocukların beyinlerini yıkayıp FETÖ ye ilhak eder. Böyle bir ortamda ben tek başıma mücadele etsem nereye kadar. Ailemde 5. Çocuğum, ve Eşim, FETÖ cü. kız kardeşlerim bana düşman, Bu şartlarda ailede huzur sükun yok, beni baba koca yerine koyan yok, Benimle sofraya oturmazlar.

 

Çünkü ben onlara göre Dinsiz biriyim, FETÖ ye muhalif olmam nedeniyle beni Dinsiz ilan etmişlerdi. Ben onlara göre fazlalıktım ve benden kurtulma çaresi ararkarken, bir gece mutfaktan keşif bir yağ kokusu geliyordu uyandım. Gecenin saat 03.00 suları. Meyer Eşim mutfakta tencerede yemeklik yağı kızdırmış ve uyurken üzerime döküp öldürmeyi planlamış.

 

Hatta, beni kızgın yağ döküp öldüreceğini yakın komşumun eşine de söylemiş, ancak beni uyarmadılar.Daha sonra, bir akşam üzeri yorgun olarak evime geldim, karnım aç akşam yemeği yemem lazımdı. Getirip önüme yer sofrasının koyan Eşim, ev makarnası yapmış ve peynirle karıştırmış önüme koydu. Şaşırmıştım Çünkü bana yemek hazırlamaz, benimle sofraya oturmayan Eşim, bana yemek yapmış ve sofra kurmuştu. Bu sırada en küçük oğlum Lütfi de gelip sofraya oturdu. Ancak Eşim çocuğa bir bağırdı baban yiyecek kalk diye.

 

Bu sırada telefonum çaldı ve telefondaki kişi yakın komşulardan biri idi. Telefonda yetiş komşum çocuğum ölüyor ilçeye bir götürüver diye yalvarıyordu. Ve yemeğe bir kaşık bile vurmadan sofradan kalkıp o komşunun çocuğunu ilçeye hastaneye götürdüm İlçeden ile havale ettiler, mecburen 50.km.bu sefer Afyon Devlet hastanesine getirdim.Zavallı komşumun cebinde 5. Kuruşu da yokmuş, gidip ilaçlarını, Serumlarını aldım vel hasıl, sabah ezanı geri beldeme evime geldim.

Üzerimi değiştirip bu sefer Ankaraya yola çıktım. 1. Gün sonra beldeye döndüğümde, Bu sefer yan taraftaki komşum gelip sinirli sinirli bana, komşu benim köpeklerini neden zehirledin, Ne yaptı benim köpeklerin sana dediğinde, Bak komşu ben 1 gündür yokum ve yeni geldim, Ankara daydım deyip ikna ettim. Sonradan öğrendim ki, eski eşim, önüme koyduğu yemeğe zehir koymuş ve 1. Kaşık alsaymışım, benım sonummuş.

Tabii, ben yemeyince onu da evimin yan tarafına atmış, orada atık yemeğı yıyen kediler köpekler, tavuklar ölmüşler. Ve zor koşullarda 5. Çocuğumun tahsillerini yaptırdım kızım Cevahir'i ve tüm Ailemi etkisi altına alan FETÖ örgütü nitekim 1. Nisan 2003 tarihinde yuvayı tamamen dağıttı.

Değerli takipçilerim.

Bu gün de  buraya kadar, devamı bir sonraki yazımda. Bu yazı dizimi, Afyon Time.com  İnternet Haber Sitesindeki Köşemden De Takip edebilirsiniz. Bizden ayrılmayın,