Benim ısrarla ‘Önce Kaftancıoğlu, sonra İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’ diyerek bugün yaşananları dünden yazıp, bugüne dek anlatmaya çalıştığım gelişmelerin bundan sonraki gidişatın ne olacağı merak edilmekte..
Evet, ‘en az 6 milyon oyumuz var’ denen ama gözlem altına alınıp, tutuklandığında 6 kişinin toplanamadığı HADEP’in eski Eş Genel Başkanı Avukat Demirtaş’tan başlayıp, bugüne kadar gelen sürecin nereye varacağını yanına aldığı 6 milletvekili ile Ankara’dan İstanbul’a 6 saat sonra geldiği İstanbul’da konuşan Özgür Özel’in yüz hatlarından anlamak yeter, artar bile..
Bu yetmez ise Ankara’da 23 Nisan’a giden çocuklar misali ellerine aldıkları bayraklarla meclisten kendi genel merkezlerine yürüyen CHP’li milletvekillerinin o çok üşüyen ama üzülmedikleri görülen yüzleri ve gözlerine bakmak gerek..
Ha bu arada İmamoğlu ismi ile alınan belediyelere meclis üyesi, başkan yardımcısı ve milyonluk ihaleler komisyonu üyesi olanların nerede olduğunu sormak, sorgulamak gerek..
Ve dönüp, yerel, genel mahkemelerin yanı sıra Anayasa, AHİM’in ‘tutuklu kalmasına gerek bir suçu yok’ dediği ama sanırım bu kararlara rağmen 8 yıldır içeride olan Demirtaş’ın yanında Kavala, Hatay Milletvekili ve isimlerini artık unutmaya başladığımız onca siyasi, gazeteci, aydın akıbeti neyse İmamoğlu’nun da farklı olmayacağından korkarım..
Çünkü, aynı İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nden alınıp, İBB’ye gelmesinde büyük katkısı olan Kılıçdaroğlu’nun arkasından 5’lilerle birlikte dolaşmadan önce Kaftancıoğlu ile arayı bozması ve ‘Sen niye Mustafa Kemal’in Askeriyim demiyorsun?’ diyen CHP’nin kozmik odasına tünemişlere ses çıkarmamasını hatırlamak gerekir..
Ve Ardahan’ın eski gelini Dr. Canan Kaftancıoğlu’na yönelik aleyhte yürütülen kampanyalara, CHP’nin kozmik odasındaki ulusalcı tayfanın trollerinin katkısıyla altı boşaltılıp, siyasi yasak kararının verildiği mahkemeye gönderilirken susması..
Ve aynı İmamoğlu’nun içine düştüğü güç zehirlenmesi ile ’16 milyon İstanbul arkamda..” diyerek ‘Değişim’ dediği fişeği ateşlemeye hazırlanırken bugün eşi, dostu ve ailesi olan 6 kişi ile baş baş kalacağını sanırım hiç düşünmemişti..
Ve bu ülkede bugüne dek iktidarını sürdürenlerin en büyük avantajının karşı siyasilerin ‘sen/ben’ kavgası veren partilerden oluşan partilerin üretemediği muhalefetsizlikten ve basın, medya ekibinden yoksun Esenyurt Prof.ün de olduğu gibi ekipsizlikten yana yoksun olduklarını da unutmamak gerek.
Neyse biz gelelim bugünkü yazımızın başlığına yani basın, hak, hukuk, adalet ve siyaset için aranan sözde özgürlük paketinde olan ve kendi özelimiz dediğimiz, parasını yüksek faturalar ödediğimiz İnternetin koli bandı misali ‘daraltma’ denen bantla paketlenip, nefes verilmesine bakalım..
Evet, bir valinin meclis kararı opmaksızın emniytte sorumlu müdür ve komutan ile bilrlikte karar alıp, verdiği her yasak kararına itirazsız uyup, bu konuda alınan kararların yaşam hakkına, tüketici hakkına engel denip, itiraz bile edilmediği ülkede kendinizin yanı sıra internetiniz bile bantlanıp, paketlenip, daraltılıp, kullanılmaz hale gelir, getirilir ülkemde..
Ha bu arada ‘bu işleri ‘Büyük turp’ diyen o yaptırıyor..’ denenin diğer bir şansı da muhalif, solcu, ulusalcı, helvacı diye bilinenlerin ‘kıçım üşür’ diye dışarıya çıkmadan benim modern çeper dibi dediğim sanaldan sahte CEA Guevaracılık rolleri ile devrim yapanlardır..
Çünkü 6 kişinin 6 milyon, yetmedi 16 milyon olması için İBB ve alanlara davet edilirlerken bu diplomaları dahil yüzleri, sözleri sahte olanlar ‘hava soğuk kim gidecek?’ diye kendilerine yine mana buldular..
Ve İmamoğlu bu hale düşmeden mama vermediği yada kestiği yani kamuoyunda besleme medya denilenlerin Düşme! Düşersen, bağımsızlığını ilan eder sözde dostların.. Görüş günlerin yasaklanır, gelenin gidenin olmaz.. Bayram eder düşmanlarından çok onlar, düşme! sözünü erkenden yerine getirip, A Haber, TRT ve TGRT’yi aratan yayınlarını kıskandırması büyük turpu doğrayanları bile şaşırtmış olduğunu da not edin ve ne olacak denen ‘Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’ filminin şimdilik perdeyi kapattığını anlayıp, bir zahmet Yavaş’tan salonu terk edin..
Yorumlar