Değerli okuyucularım Padişah Yavuz Sultan Selim Han ile onun sütkardeşi olan gönül sultanı Yahya Efendi arasında geçen yaşanmış bir hayat hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Yavuz Sultan Selim Han Yahya Efendi Hazretlerine kardeşim diyerek son derece saygı gösterir ve sık sık onu sütkardeşi olmaları hasebiyle ziyaret edermiş. Bir ara Yavuz Sultan Selim Han Yahya Efendiye: ?Bak kardeşim, sevgili biraderim, sen ki zaman zaman Hızır?la görüşüyor ve buluşuyormuşsun. Rica etsem beni de onunla tanıştırır mısın?? der. Yahya Efendi de: ?İnşallah olur.? Der. Belirli bir müddet aradan geçtikten sonra Padişah vezirini çağırır ve ?Derhal dergâha gidip Yahya Efendiye söyle, onunla baş başa bir boğaz turuna çıkalım, hasbıhal edelim. ? der. Yahya Efendi ile Padişah Beşiktaş sahilinde buluşurlar. Yahya Efendi Padişah ile sandalıyla iskeleye yanaşırken Yahya Efendi Hazretlerinin yanına saçı sakalı ağarmış birisi yaklaşır ve: ?Ben de sizinle birlikte bu kayığa ben de binebilir miyim?? der. Yahya Efendi Hazretleri: ?Tabi, buyur, beraber binelim ve hep beraber boğazı gezelim.? Der. Kayıkta giderlerken padişah içinden; ?Bu ihtiyarın bizimle ne işi var?? O sırada o da gelir Padişahın karşısına oturur ve padişahın hiç yüzüne bakmaz. Parmağındaki çok değerli olan yüzüğe bakar, gözlerini bu yüzükten hiç mi hiç ayırmaz v hiçbir şekilde konuşmaz. Bunu hisseden Padişah yüzüğü parmağından çıkararak denize fırlatıp atar. Karşıya geçip iskeleden inerken bir balık ağzında yüzükle Yahya Efendinin önüne dikilir ve yüzüğü takdim eder. Padişah Yahya Efendiye: ?Bu nasıl bir haldir? ? deyince Yahya Efendi: ?Eh ne yapalım seni Hızır?la tanıştırayım dedim ama senin parmağındaki pırlanta yüzük engel oldu.? deyince Padişah: ?Eyvah? deyip sağa, sola bakarak Hızır?ı aramaya başlar ama: Yahya Efendi: ?Boşa arama iş işten geçti, Hızır inip gitti.? Der. Değerli kardeşlerim sevdiklerimizden feragat etmedikçe hikmete ve Kâmil-i imana eremeyiz. Rabbim cümlemizi İmanı Kamil?e erenlerden eylesin inşallah. Değme bir fakir dervişe, Hor görüp kılma nazar, Vücudunun her bir yerinde, Arşu Rahman gizlidir. Hikâyedeki mananın özünü Rabbim bizlere anlamayı, anlayıp yaşamayı, anladıklarımızla da amel etmeyi cümlemize ve cümle Ümmet-i Muhammed?e nasip ve müyesser eylesin inşallah. Amin.
Yorumlar