Hanefi meshebinin imamı,imam_ı azam ebu hanife hz babası hazret_i sabit rahimetullah,bekarlık zamanında bir akarsu kenarında abdes alırken su üzerinde bir elmanın yüzerek kendine doğru gelmekte olduğunu görmüştü bu elmayı alıp ısırdı elmanın suyunun dişine dokunmasıyla birden . Benim olmayan birşeyi nasıl olurda sahibinin rızası olmadan ısırım dedi ve suyun aktığı tarafa doğru yürümeye başladın uzun bir müddet sonra suya doğru dalları uzanmış bir ağaç ve üzerinde de elmalar olduğunu görüp ısırdığı elmanın o ağaçtan düştüğüne kanaat getirerek bahçede çalışan zata Efendi üç saat kadar ötede bu elmayı bulup yemek için ısırdım fakat düşünemedim ki benim olmayan birşeyi nasıl yiye bilirim Bu hakkı yerine getirmek için bu kadar yol yürüdüm bu elmanın sizin ağacınızdan olacağını tahmin ettim şimdi ya elmanın bedeli neyse vereyim yada bana hakkınızı helal edin diye ricada bulundu ismi salih olan bahçe sahibi bu zatı imtihan etmek için Hayır olmaz helal etmem benim malımı benden habersiz ısırdınız dediğin de  Helal etmeniz için ne yapmam lazım cevabını aldı  Bahçe sahibide yanımda bu bahçe de üç sene çalışırsan ancak ozaman helal ederim dedi  Bahçe sahibi karşısındaki kişinin hangi mahsatla helâlik istediğini,gösteriş için mi,yoksa hakikaten.ALLAH,dan korktuğu için mi geldiğini anlamak istemişti. Bu maksatla böyle bir teklif yaptığında HZ.sabit tereddütsüz.  Evet çalışırım cevabını verdi ve gerçekten üç sene çalıştı üç senenin sonunda bahçe sahibi sabit hazretlerine. Üç seneyi ikmal ettin yine sana bu elmayı helal etmiş değilim bu hak ancak şu şekilde kaza oluna bilinir  Benim bir kızım var ismi abidetül-ezher, dir. Gözleri görmez, kulakları işitmez,eli tutmaz,ayakları yürümez. Bu kızımı da nikahına alırsan ozaman bu bahçede,elmada,elma ağacıda senin olur. Hem senin gibi vicdanlı damadı nerede bula bilirim? Kızım bu haldeyken ben ölürsem ona kim bakar. Ancak senin gibi helal süt emmiş bir kimseye emanet ede bilirim. Dindarsın,vicdanlısın,haydi bana cevap verde hakkımı helal edeyim dediğinde. Sabit hazretleri onuda alırım cevabını verdi. Düğün hazırlığı yapıldı,büyük ziyafetler verildi nikah kıyılıp sabit hazretleri gerdek odasına girdiğinde,dünya güzeli,sapa sağlam bir hanımın gelin elbiseleri giymiş kendisini beklediğini görünce,hemen dışarıya çıkıp kayın pederine. Bu nikah sahih olmaz Sen bana kızım kör dedin içeride ahu gözlü var. Sakat dedin,bir selvi endam duruyor dedi. Kayın pederi ben sana mecaz anlamında söyledim kör dedim harama bakmaz sağır dedim kötü söz fena söz duymaz eli tutmaz dedim harama el uzatmaz kötürüm dedim. Allah rızası olmayan yerlere gitmez o senin ailendir helalindir sana yakışan bir eştir. Sabit hazretleri o iffetli hanımla evlendi ve imam-ı Azam,o sultandan dünyaya geldi. İmam-ı Azam çocuk iken üç günde Kur`an-ı kerim`i hatmetti,ezberine aldı ve sevinerek eve gelip. Anneciğim günde 10 cüz okuyup 3 günde kur`an-ı hatmettim dediğinde. Abidetül-Ezher oğluna hitaben. Evlâdım baban izinsiz olarak o elmayı ısırmasaydın bir günde hatmederdin diyerek cevap verdi